1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. RÜZGAR

  4. Türbinlere fısıldayan adam: RES’lerin verimini yüzde 4 arttırdılar

Türbinlere fısıldayan adam: RES’lerin verimini yüzde 4 arttırdılar

Teknoloji girişimi Kavaken, rüzgâr türbinlerinden elde edilen verileri analiz ederek, elektrik üretimini yüzde 4’e kadar arttırdı. Kurucu ortak ve CEO Bora Tokyay “Hedefimiz küresel oyuncu olmak” diyor.

Türbinlere fısıldayan adam: RES’lerin verimini yüzde 4 arttırdılar

Enerji Günlüğü - DÜNYA’da ve Türkiye’de en kritik sektörlerden biri haline gelen enerji son yıllarda Türkiye’de de öne çıkan iş kollarının başında geliyor. Bu durum, enerji sektörü ile ilgili yeni girişimlerin sayısını da çoğaltıyor. Bunlardan biri de Robert Kolej’i bitirip MIT’den de diploma alan Bora Tokyay’ın öncülüğünde kurulup faaliyet gösteren Kavaken. Enerjisa eski CEO’su Yetik Mert ile Vestas Türkiye eski CEO’su Olcayto Yiğit’in de hisse alıp ortak oldukları Kavaken’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Bora Tokyay, “Türbinler de konuşuyor, ürettikleri veriyle size bir şeyler anlatıyorlar, onları anlayıp daha iyi üretim yapabilmesi için gereken işlemleri yapabiliriz” diyor. Rüzgâr santrallerinde yüksek miktarlarda veri üretildiğini belirterek “Biz bu veriyi alıp yeşil enerjiye çeviriyoruz” diyen Bora Tokyay Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.

Sadece rüzgâr santralleri üzerine mi çalışıyorsunuz?

En çok deneyim rüzgarda, şimdi bazı müşterilerimizle birlikte güneşe ve hidroelektrik santrallerinde başladık. Veriyi nasıl olur da enerjiye çevirirsiniz? Şimdi suyu çeviriyoruz, güneşi çeviriyoruz. İşte dalgayı çeviriyoruz, biyokütleyi çeviriyoruz. Kömürü, kömür zaten birincil enerji kaynağı, doğal gaz yine aynı şekilde.

Veri madenciliği diye bir laf var, siz verilerden mi enerji üretiyorsunuz bir nevi?

Güzel, güzel benzetme. Eldeki verilerin içinde çok ciddi değer var esasında. Biz ileri seviye analitik yapay zekayı kullanarak bu verilerin içinde türbinlerin performans düşüklüklerini yakalıyoruz. Olası arızaları önceden görüp engelleyerek rüzgâr türbinlerinin veya güneş santrallerinin üretimini arttırmasını, kayıplarını azaltmasını sağlıyoruz.

Bir veri size ne söylüyor da türbinin verimsiz çalıştığını anlıyorsunuz?

İşte marifet de biraz orada. Çok ciddi bir veri madenciliğiyle birlikte yapay zeka ile türbinlerin geçmişteki performansını görerek o performanslardan sapmalar var mı yok mu anlayabiliyoruz. 30 parametreyi birbiriyle çarpıştırıp acaba arızaya giden bir yol içine girdi mi girmedi mi onları tespit edip bunların önlenmesini sağlıyoruz. Bu bilgi esasında verinin içinde var. Sadece doğru açıdan ve doğru uzmanlıkla buna bakmasını bilmek lazım. Biz de onu sağlıyoruz.

Yapay zekaya doğru giden bir şey mi bu?

Yapanı da yapmayanı da yapay zekayı yapıyorum diyor. Burada her türbini kendi özelinde öğrenmek, bir sürü parametreye bakarak bunu yapabilmek yapay zeka ile mümkün. Eskiden hepsi aynı görünen bu türbine ayrı ayrı en ince detaylarına kadar bakabilir hale geldik. Yapay zekadan önce mümkün değildi. Ben şimdi her türbini kendi özelinde ekstra efor sarf etmeden yapay zeka ile tanıyabiliyorum. Eskiden bu mümkün değildi.

Bir nevi türbinlerin içini okuyorsunuz öyle mi?

Evet, evet bir nebze öyle. Hatta biz bazen türbinleri çocuğa benzetiyoruz. Bu türbinler bizim çocuklarımız, biz onların gelişim döneminde onları yeterine iyi tanıyabilirsek ergen yaşlarında, 10 yaştan sonrasına geldiğinde ne tür problemlerle karşılaşabileceğimiz, onları nasıl yönetebileceğimizi daha iyi anlarız. Türbinlerimiz de öyle. Türbinler yaş aldıkça problemlerini ben bu veriden bilgiyi çıkartarak daha iyi tanırsam yaşlandıkça, problemeler çıktıkça onları nasıl yönetebileceğimi veya önceden nasıl öngörebileceğimi ortaya çıkarmış oluyorum.

Peki, siz ne kadarlık performans artışı sağlayabiliyorsunuz bir türbinde?

Sağlanacak verim artışı sahadan sahaya, tesisten tesise, müşterilerin o türbine halihazırda ne kadar dikkatli, ince baktığına göre değişiyor. Ama bizim yakaladığımız, yaptığımız vaka çalışmaları, müşterilerden aldığımız geri bildirimlere baktığımızda ortalamada üstüne çıkanlar da oluyor. Ama yüzde 3-4 gibi oranlara ulaşabildiğimizi görüyoruz. Bu da esasında 100 MW’lık bir santralde, Avrupa fiyatlarında baktığınızda bu yılda yarım milyon dolar ile 2-2,5 milyon dolar gibi bir tutara denk geliyor. Örneğin 100 türbininiz varsa, ilave yatırım yapmadan 3-4 tane türbini bedavaya kuruyormuşsunuz gibi düşünün.

Peki bu işi yapan muadilleriniz var mı?

Var, şimdi bizim sektörümüz biraz daha dijitalleşme anlamında olgunluk seviyesi bir tık daha geriden geliyor. Enerji sektörü hep öyle olmuştur. Geçtiğimiz 5-10 yılda hep veriyi al ve görselleştir tarafına odaklandık. Bizim geldiğimiz nokta tamam bunu yapıyoruz da o verinin içindeki bilgiyi yapay zekayla çıkartıp müşterinin önüne koyabilirim. Bunu yapan çok Türkiye’de çok firma yok. Yurt dışından bazı firmalar var. Ama onlar da bizim kadar yapay zekayı otomatize edebilmiş, operasyonel hale getirebilmiş durumda değil. Bizi en farklı kılan özellikte biz müşterinin önüne lokmayı koyuyoruz. Problem burada diyoruz. Düzeltme yolları şunlar olabilir diyoruz. Müşteri onu analiz edip kendi kararını, yine son kararını veriyoruz. Yani yapay zeka desteği sunuyoruz diyelim.

Şu anda kaç santrale hizmet veriyorsunuz?

Santral sayısı değil de kurulu güç verebiliriz. Şu anda kapasite, kurulu güç olarak baktığımızda 2 GW’a, yani 2000 MW’ye yaklaşan bir portföyümüz mevcut.

Size bir nevi türbinlere fısıldayan adam diyebilir miyiz?

Güzel benzetme oldu bu da, evet gerçekten öyle. Türbinler de konuşuyor. Türbinler de ne yaptığını, nasıl davrandığını, bir durum karşısında nasıl tepki verdiğini ürettiği veriyle size anlatıyor. Onu anlayabilmek, deşifre edebilmek lazım. Sonra da onu alıp “Tamam ben seni anladım türbin ama düzeltmek için şunu yapmak lazım” diye de geri dönüp tekrar ona bu iletişimi çift yönlü hale getirmek lazım.

Hedefiniz ne?

Bütün RES işletmecileri ile çalışmak isteriz. Ama esas hedefimiz Türkiye değil. Burası öğrenmek, kendini geliştirmek için harika bir pazar. O yüzden de gerçekten Türkiye’den çıkıp, yurt dışındaki rakiplerinden daha iyi noktaya gelebilecek bir firmayız esasında. 2023’ün başında Avrupa ofisimizi kuruyoruz ki büyük olasılıkla Hollanda’da, Amsterdam’da olacak. Sonra Amerika ve ardından da Asya Pasifik ülkelerini hedefliyoruz.

Operasyonları büyütmek için sermaye ihtiyacınız ve arayışınız var mı?

Biz ilk yatırımımızı aldık Türkiye’nin en güzide yatırımcılarından, kurumlarından Venture Capitalists’lerinden, işte Re-Pie ve Boğaziçi Venture bizim yatırımcımız oldu. Aynı zamanda o aşamada çok kilit iki melek yatırımcı, hatta yatırımcı/adviser’ı aramıza kattık. Yetik Kadri Mert, Enerjisa’nın eski CEO’su, STF’nın eski CEO’su. Olcayto Yiğit Vestas Türkiye’nin eski Genel Müdürü. Sağ olsunlar onlar da tura katıldılar ve bizim ekibimizin bir parçası oldular esasında. Hissedar da oldular ve bize sağladıkları vizyonla, bağlantılarla, yön göstermelerle ekibimizin gerçekten bir parçası oldular. Gerçekten inanılmaz faydaları oldu yani.

Bireylere de mesela bizim gibi insanlara da ortaklık kapısı açık mı?

Şu anda bir yatırım turunun içindeyiz. Yatırım turunu da yakında kapatmak üzereyiz. Orada bireysellere de bir kontenjan açacağız. Eğer ilgilenirseniz ayrıca konuşabiliriz.

Ben şaka olsun diye sormuştum ama iş ciddiye biniyor anlaşılan…

Bireysellere de pay ayırıyoruz. Herkese değil tabii, belirli kriterlerimiz falan var elbette.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Temel mesaj şu esasında: Gerçekten verinin içinde çok kıymetli bir değer var. Bu değeri sahayla birlikte çalışarak çıkarıyoruz biz. Sahanın iş birliği kritik öneme sahip. Ama günün sonunda en çok yine onların işine yarıyor. O yüzden Türkiye’de güzel moment yakaladık. Bunu Avrupa’ya, ardından da Amerika’ya açmak için de her türlü desteği almaya ve her işbirliğine de çok sıcak bakıyoruz.

Peki, çok teşekkür ediyoruz türbinlere fısıldayan adam! 

Ben teşekkür ederim.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü

Önceki ve Sonraki Haberler