1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. RÜZGAR

  4. Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisinin gelişmesi için öneriler

Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisinin gelişmesi için öneriler

SHURA ve TÜREB, Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisinin gelişmesi için YEKA yarışmalarının kritik önemde olduğunu vurgulayarak, etkili bir yarışma sistemi için öneriler sundu. 

Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisinin gelişmesi için öneriler

Enerji Günlüğü - Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisinin gelişmesi için ihale fiyatının rekabetçi ortamda oluşması ve yatırımın hayata geçmesini önleyecek kur ve enflasyon risklerine karşı korunması gerektiği kaydedildi.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) iş birliğiyle hazırlanan ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi İhaleleri: Küresel Eğilimler ve Türkiye İçin Öneriler’ raporu yayınlandı. Çalışmada uluslararası alanda başarısı kanıtlanmış ihale uygulamaları analiz edilerek Türkiye’ye özgü, olası uygulama kriterlerini belirlendi. Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisi YEKA mekanizması için etkili bir yarışma sistemi tasarlanmasına katkı sağlanması hedeflenen raporda 13 öneri yer alıyor.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, raporda uluslararası alanda başarısı kanıtlanmış ihale uygulamalarının analiz edildiğini ve Türkiye’ye özgü olası uygulama kriterlerini belirlemeye çalıştıklarını söyledi. Güllü, “Ölçüm ve analizler, yarışma yaklaşımları, yarışma organizasyonu gibi kritik konuları ele alarak Türkiye’de güçlü ve verimli bir deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün geliştirilmesine yönelik çalışmalara destek olmak istiyoruz” dedi. 

YEKA DENİZ ÜSTÜ RÜZGAR YARIŞMALARI İÇİN ÖNERİLER

- İlk olarak, ihaleye konu alanlarda gerçekçi teklifler verilebilmesi için gereken kapsamlı met-ocean analizleri ve deniz tabanı ölçümleri ile idari ve çevresel değerlendirmelerin kamu tarafından sağlanması öneriliyor. 

- Raporda ayrıca projelerin, çevresel ve sosyal uyum gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlanması ve uygulanmasının altı çiziliyor. Yabancı finans kuruluşları ve ihracat kredi ajanslarının en çok dikkat ettikleri konuların başında sürdürülebilirlik geliyor. Bu kapsamda, projelerin kurulacağı alanlar planlanırken enerji potansiyelinden önce çevresel (denizde mekansal planlama) ve sosyal etkilerinin kapsamlı şekilde düşünülmesi ve uluslararası çevresel ve sosyal standartlara uygun projeler geliştirilmesine özellikle dikkat edilmesi vurgulanıyor.

- Raporda, bölge ve teknolojiye özgü ihale yaklaşımının seçilmesinin öneminden bahsediliyor. Türkiye’nin denizlerindeki farklı coğrafi koşullar göz önüne alındığında, teknolojiye ve bölgeye özgü bir ihale yaklaşımının seçilmesi önemli. Bu tercih, farklı rüzgar türbin teknolojilerine ve bölgelere uygun projelerin teşvik edilmesine yardımcı olabilir.

- Önemli bir başka öneri ise yerli aksam gereksinimleri. Türkiye’nin yerel endüstrilerini desteklemek amacıyla yerli aksam gereksinimlerinin belirlenebileceği ancak bunun finansman maliyetini artıracağından yatırım tutarını yukarıya çekebileceği belirtiliyor. Halihazırda karasal rüzgar projelerindeki başarı, deniz üstü projeleri için de umut vaat ediyor, fakat farklı teknoloji gereksinimleri ve yabancı yatırımcının Türkiye’ye çekilmesi kapsamında bu kriterin içeriği iyi analiz edilmeli. Yerli aksam zorunluluğu getirilmesi halinde, ilk aşamada zorunlu yerli aksam oranı, yatırımcıların ECA kredisi kullanabilmesine olanak tanımalı ve ekipman üreticilerini Türkiye’ye çekebilmek için yeterli miktarda kapasite, önceden belirlenen bir takvim kapsamında düzenli olarak tahsis edilmeli.

Diğer öneriler ise şöyle:

    - Proje başvurularında teknik ve finansal yeterlilik kriterlerinin belirlenmesi gerekir. 

    - Şebekeye erişimin kamu tarafından sağlanması önemli, ancak teknik ve finansal yeterlilik kriterlerini sağlamak koşuluyla yatırımcı tarafından da yapılabilir. 

    - Hedeflenen deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi için bir ihale takvimi belirlenmeli.

    - Teklif süresi proje geliştiricilerin hazırlıklarını tamamlayabilmesi için yeterli olmalı.

    - Açık ihale yaklaşımı benimsenmeli.

    - Enerji Tedarik Anlaşması (ETA) süresi uzun ve istikrarlı olmalı.

    - İhaleyi kazanan fiyat rekabetçi ortamda oluşmalı ve yatırımın hayata geçmesini önleyecek kur ve enflasyon risklerine karşı korunmalı. 

    - İzin süreçleri netleştirilmeli ve izin sürelerinin kısaltılması için bir koordinasyon merkezi kurulmalı.

    - Cezai yaptırımlar dikkatli bir şekilde tasarlanmalı ve etkin bir şekilde uygulanmalı.

Önceki ve Sonraki Haberler