Değerli okuyucu, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) uluslararası stratejik dengeleri yakından ilgilendiren, geleceğe dair ipuçları alınabilecek yeni bir gelişme yaşandı.
ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Federasyonu’ndan nükleer yakıt (zenginleştirilmiş uranyum) ithalatını yasaklayan düzenlemeyi onayladı. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız...
Enerji üretiminde 93 nükleer santrale sahip ABD, nükleer yakıtın yaklaşık yüzde 25’ini Rusya Federasyonu’ndan tedarik ediyordu. ABD bu durumdan rahatsız olmasına rağmen, kendi üretimi yetersiz olduğu için Rusya’dan ithalatı kesemediği gibi, yasak hazırlığında olması sebebiyle, 2023 yılında Rusya’dan tedarik miktarını iki katına çıkartmıştı.
Biden’ın imzasından itibaren 90 gün sonra yürürlüğe girecek yasa kapsamında, ABD’nin kendi nükleer yakıt ihtiyacının karşılanması için 2.7 trilyon dolarlık yatırım kararı da kabul edilmiş oldu.
Yasa, aynı zamanda 2028 yılına kadar, iç üretimin yetersizliği ve Rusya Federasyonu dışındaki yakıt tedarikinde bir problem yaşanması halinde Enerji Bakanına istisnai şekilde Rusya’dan tedarik yetkisi de veriyor.
Özetle; ABD, bütün dünyaya Rusya’ya ile ticareti yasaklama, azaltma yönünde tavsiye verirken, kendi ihtiyaçları için gerekli tüm hazırlıkları yaptıktan sonra ancak harekete geçebildi.
Depolarını doldurup, üretim kapasitesini artırma yönünde finans kaynakları oluşturulduktan sonra, Rusya’yı Ukrayna savaşı sebebiyle cezalandırıyorum, artık nükleer yakıtımı da almayacağım diye ortaya çıkıyor.
Bakalım, nükleer yakıt pazarında önemli bir alıcı olan ABD’nin bu kararı piyasayı nasıl etkileyecek. Rusya’ı zora mı düşürecek yoksa sadece tedarikçiler arasında müşteri değişimine sebep olacak.