1. YAZARLAR

  2. Birol OĞUZ

  3. Fatih Birol’a kulak vermeli
Birol OĞUZ

Birol OĞUZ

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Fatih Birol’a kulak vermeli

Geçenlerde Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol’un ülkemizde katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmayı okuyunca bunu biraz yorumlamak, üzerinde kafa yormak gerekir diye düşünmüştüm. Bu yazımız işte o konuşmanın düşündürdüklerinden oluşuyor.

Fatih Birol, ülke olarak kendisi ile gurur duyacağımız bir isim. Elektrik Mühendisi, Ekonomist ve Enerji Uzmanı. Uzun yıllar enerji sektörünün içinde yer alıp, çalışıp, yaklaşık on yıldır da Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü koltuğunu layıkıyla dolduran bir isim.

Sn. Birol; 19 Nisan 2024 tarihinde, İstanbul’da, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından gerçekleştirilen “İş Dünyası ve Sürdürülebilir Enerji” konulu konferansta yaptığı konuşmadadünya enerji piyasasına yönelik görüşlerini genel anlamda dört başlık altında ifade ederek, gidişatı kısaca özetliyordu.

Doğal gazın önümüzdeki yıllarda, piyasaya girecek yeni kaynaklarla birlikte ucuzlayacağı ve arz sıkıntısının yaşanmayacağı, kömür devrinin ise artık kapanmakta olduğu ve yakın gelecekte Çin ile Hindistan dışında (bizim ülkemizde gelişme aynı yönde mi bakmak lazım) neredeyse esamesininokunmayacağı tespitlerini hızlıca geçip asıl üzerinde durmak istediğim diğer başlıklara değinmek istiyorum.

Fatih Birol, güneş başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının, gelecekte temel enerji kaynağımız olacağını belirtirken, 2023 yılında işletmeye alınan elektrik üretim tesislerinin %85’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik olduğunu ifade ediyordu.

Yani dünya karbon salımını düşürme amacıyla yenilenebilir enerji kaynakları konusunda ciddi adımlar atıyor ancak bunun çok büyük finansal kaynak gerektirmesi aslında bazı başka sorunları da gündeme taşıyor.

Daha önce başka bir yazımızda bu soruna değinmiştik(https://www.enerjigunlugu.net/zengine-temiz-fakire-ucuz-fakat-kirli-enerji-32104yy.htm). Yeterli finansal gücünüz yoksa yenilenebilir, temiz enerjiye yatırım yapma olanaklarınız o kadar kısıtlı.

İklim sorunları küresel bir sorun olduğuna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın küresel ölçekte desteklenmesi, zengin ülkelerin Uluslararası Enerji Ajansı koordinasyonunda fakir ülkelere el uzatması gerektiğini düşünüyorum.

Yenilenebilir enerji ile ilgili olarak Sn. Birol’un üzerinde durduğu diğer bir konu ise, yenilenebilir enerjiye yönelmede öncülüğü kimseye kaptırmayan Avrupa’nın, güneş enerjisi panelleri konusunda piyasaya hakim konumdayken, daha sonra bu üstünlüğü Çin’e bırakmış olmasıydı ki bu Fatih Birolaçısından, Avrupa’nın enerji politikalarında önemli bir stratejik hataydı.

Sn. Birol’un enerji kaynakları açısından üzerinde durduğu diğer önemli kaynak ise nükleer enerji oldu.

Dünyadaki eğilimin yeniden nükleer santrallere yönelme şeklinde olduğunu ifade eden Sn. Birol “Bütün dünyada nükleer enerji geri dönüyor. En son kazanın yaşandığı Japonya nükleerde yeniden artışa başladı. Kore ve İsveç aynı politikadalar. Nükleer santrallerine karşı çıkan ülke kalmadı diyebiliriz. Fransa, Polonya, Türkiye ve Amerika’da yeni santraller yapılıyor. 2025-2026 yıllarında dünya nükleer elektrik üretiminin en yüksek seviyeye çıkacağınıdüşünüyorum.”

Bu arada belirtmek gerekir ki, Rusya – Ukrayna çatışmasına kadar olan dönemde Avrupa’nın nükleere sırtını dönmesini de önemli bir stratejik hata olarak değerlendiriyor.

Yaptığı konuşmada, Fatih Birol’un Avrupa’ya yönelik ifadeleri benim için ayrı bir önem taşıyordu. Çünkü, Avrupa’nın enerji tedarik politikaların yönelik eleştirileri ister istemez ülkemizin bu konudaki politikalarını çağrıştırıyordubana. Üzerinde önemle durmak gerektiğini düşünüyorum. Konusunda dünya çapında bir uzmanımız var ve bizi dolaylı olarak uyarıyor. 

Ne diyor Sn. Birol; “Avrupa Birliği, enerji fiyatları, enerji güvenliği ve enerji ekonomisi açısından baktığımız zaman oldukça zor bir durumda. Bir ülkeye yani Rusya’ya enerji açısından çok fazla göbekten bağımlı olmanın sorununu yaşıyorlar. Avrupa Birliği ülkeleri petrolün yüzde 65’ini, gazın ise yüzde 75’ini Rusya’dan alıyordu; bu bir hata”.

Sn. Birol nedense bahsetmemiş ama Avrupa için aynı bağımlılık aslında nükleer santral yakıtı konusunda da geçerli.Sadece Avrupa değil, dünya ölçeğinde böyle. Nükleer santral yakıtı konusunda Rusya dünya pazarının hakim gücü konumunda.

Ülkemizin aynı stratejik hatayı, Avrupa kadar olmasa da yaptığını ve enerji konusunda Rusya’ya aşırı bağımlı olduğunu değerlendiriyorum. Son yıllarda, özellikle doğal gaz konusunda kaynak zenginliği yaratmaya yönelik çabalar var ancak nükleerde de Rusya’ya bağlanmış olmamız, doğal gazdaki çeşitliliği önemsiz kılıyor bence.

Biliyorsunuz, en temiz ve en ucuz enerjinin tasarruf edilen enerji olduğunu hep vurguluyorum. Fatih Birol’un da konuşmasında önemle üzerinde durduğu diğer bir konu enerji verimliliği. Enerji verimliliğinin bütün ülkeler tarafından aynı şekilde uygulanabilecek önemli bir kaynak olduğunun üzerinde duruyor.

Sonuç olarak; tek kaynağa bağlı olmayın ve enerjiyi verimli kullanın diyor ülkemizin gurur kaynağı enerji uzmanımız. Kulak verelim derim….

Önceki ve Sonraki Yazılar