1. YAZARLAR

  2. Fatma Ç. ORHUN

  3. Doğu Akdeniz’de İsrail-Türkiye-GKRY İlişkileri
Fatma Ç. ORHUN

Fatma Ç. ORHUN

Yazarın Tüm Yazıları >

Doğu Akdeniz’de İsrail-Türkiye-GKRY İlişkileri

Aslında bugün ele alınacak konuya başlık atarken magazinel bir ifade ile İsrail ile Rumların arasına kara kedi mi girdi demek daha doğru olabilirdi.

Doğu Akdeniz’in kendisi küçük etkisi büyük devleti İsrail, 2009 yılından itibaren önemli sorunlar yaşadığımız bir ülke olsa da hala Türkiye için bölgedeki en önemli partnerdir. Çünkü Avrupa Birliği’nin de teşvikiyle Doğu Akdeniz’deki enerji sahalarında istediği gibi at koşturmaya çalışan Yunanistan’ı ve Rumları kendi başına gerçek anlamda frenleyebilecek tek güç İsrail’dir. Zaten bugünlerde bunun emareleri de görülmeye başladı.

Rumlar, son yıllarda bölge devletleriyle çeşitli ikili ikili anlaşmalar imzalıyor. Rumlar, işte bu anlaşmaları da dayanak haline getirerek Doğu Akdeniz’deki sahalarda parseller oluşturuyor. Sonra da bu parselleri uluslararası şirketlerin aramalarına açarak bölgedeki enerji kaynaklarını kendi başına pazarlamaya çalışıyor.

Bunları yaparken iki sonuç elde etmeyi amaçlıyorlar. Birincisi, bölgenin enerji kaynaklarını pazarlayarak gelir elde etmek. Diğeri, oldu bittiye getirdikleri bu sahalarda uluslararası şirketleri hukuken hak sahibi ilan ederek Türkiye’yi uluslararası toplum ile karşı karşıya getirip kendilerini güven altına almaya çalışmak.

Bu siyasetin ne derecede etkili olduğu Avrupa Birliği’nin Rumlara yönelik izlediği taraflı ve korumacı siyasette açık bir şekilde görülüyor. Ancak Rumların bu girişimlerinin son zamanlarda İsrail duvarına tosladığını söylemek mümkün. Çünkü Rumların tek taraflı olarak ilan ettiği Afrodit Sahası, İsrail’in Yishai Sahası ile çakışıyor.

İsrail bu duruma itiraz ediyor. İsrail’in menfaatlerinin bu şekilde alenen çiğnendiği bir ortamda Rumların bölgede bundan sonra her istediğini yaptırabileceğini beklemek pek akla uygun görünmüyor.

Rumlar bu konuda Türkiye’ye yaptıkları gibi AB’ye güvenerek geri adım atmazlarsa ileride istemedikleri sonuçlarla karşılaşabilir. Çünkü bu gelişmeler, İsrail’in Rumların karşısında olacak şekilde Türkiye’yle işbirliğine yönelmesine zemin oluşturabilir.

Dolayısıyla Türkiye’nin bölgedeki en ufak ayrıntıyı bile gözden kaçırmadan gelişmeleri takip etmeli. Ankara’nın, tabiri caizse son yıllarda oldukça sıkı fıkı ilişkiler geliştiren İsrail ile Rumlar arasına girebilecek kara kedileri bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.

Bu konuda İsrail’in Türkiye’nin yanında olmasa bile karşısında yer almaması, bölgede Ankara’nın elini güçlendirecektir. Çünkü her ne olursa olsun İsrail küresel güç kaynaklarına sahip bir devlettir ve böyle bir potansiyel, Türkiye için her güç ya da devletin sağlayacağı imkanların ötesindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar