1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Akdeniz enerji oyunları
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Akdeniz enerji oyunları

Enerji konusu, Kıbrıs`ta kalıcı barış için yürütülen ancak bir türlü ilerleme sağlanamayan görüşmelerin merkezine artık kalıcı şekilde oturmuş görünüyor.

Türkiye`nin Doğu Akdeniz`de Kıbrıs Adası çevresini de etkileyen Seyir Duyurusu (Navtex) Kıbrıs görüşmelerinin ana gündem maddesi haline gelmiş durumda.

KKTC`de yayınlanan gazetelere göre, Rum Kesimi, 5 Ocak`ta "Navtex olduğu sürece müzakere masasına geri dönmemiz mümkün değildir" yönünde bir açıklama yapmıştı.

Şimdi de Rum Kesimi gazeteleri, Navtex haritası kapsamındaki arama sahalarının konumuna yer vermeye başladı. Hem de Rum Kesimi`nin aramalara açtığı sahalarla Türk tarafının ilan ettiği sahalar karşılaştırılarak...

Rum Gazeteleri`nde yer alan haritada Rum Yönetimi`nin sondajlar için çerçevesini çizdiği bölgeler sarı renkle, Türk Navtex`in kapsadığı alanlar ise kırmızı renkle işaretlenmiş durumda.

Fileleftheros gazetesi, söz konusu haritaya da yer verdiği haberinde "ABD ile tatbikatın yanında Türk meydan okumaları" başlığını kullandı. Haberde "Türkiye Kıbrıs MEB`inde nakış yapmak istiyor" yorumu da yer aldı.

Politis Gazetesi`nde ise "Türkiye`nin bağladığı bölgenin haritası... MEB`in doğusunda kırmızı..." ifadeleri yer aldı.

Simerini gazetesi "Türk meydan okumalarının haritası", Alithia gazetesi "Ankara bu bölgeyi bağladı" başlıklarına yer verdi.

KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada Ankara`nın yayınladığı Seyir Duyurusu`nun (Navtex), Türkiye`yi değil, Kıbrıs Türkü`nü temsil ettiğini belirtti. Bakan Nami, aramanın da Türkiye adına değil, Kıbrıs Türkü adına yapıldığının altını çizdi.

Havadis gazetesi, Özdil Nami`nin "Türkiye’nin Kıbrıs’ın doğal kaynaklarına hükmettiği doğru değil, Rumlar özel şirketlerle, biz ise Türkiye ile iş birliği yapıyoruz" ifadelerine yer verdi.

KKTC`li Bakan Özdil Nami, Rum Kesimi`nin yaptığı "Navtex olduğu sürece müzakere masasına geri dönmemiz mümkün değildir" açıklamasını samimiyetsiz bulduğunu da söyledi.

Bakan Nami, 30 Aralık’tan 5 Ocak’a kadar geçen ve Navtex’in yürürlükte olmadığı süre içerisinde Rum tarafından bir açıklama beklediklerini, fakat bunun gerçekleşmediğini hatırlattı.

Bu arada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Ban’ın Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, Ada`da ziyaretlere başlıyor.

KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyaretinin de müzakereler açısından önemli olduğunu vurguluyor. Doğrudur...

Ama görünen o ki, Kıbrıs`ta kalıcı barış ile Doğu Akdeniz`deki enerji oyunu arasında kurulan sıkı bağlar iyice netleşmiş durumda. Ya enerji sorunu çözülecek, ya Ada`da kalıcı barış sağlanacak. Biri çözülmedikçe diğerine çözüm bulunması kolay görünmüyor. Demek ki bu iki alandaki çözüm süreçleri atbaşı gidecek...

Kıbrıs meselesine dönersek, şu iki soruyu bir arada sorup öyle düşünmek gerekiyor: Ada`da kalıcı çözüm enerji görüşmelerinden mi çıkacak? Yoksa barış sağlanarak enerjinin önü mü açılacak? Cevap ne olursa olsun, buradaki kilidin yakın vadede açılması kolay görünmüyor.  

Tabii Türkiye açısından Doğu Akdeniz`de enerji meselesinin bir önemli boyutu da, İsrail`le ilişkiler. Zira İsrail`in bölgede keşfettiği doğalgazın Avrupa`ya en ekonomik çıkış yolu Türkiye güzergahı.

Ancak nasıl ki Kıbrıs çevresinde kalıcı barış görüşmeleriyle enerji arasında kopmaz bir bağ varsa, Filistin`de kalıcı barış ile İsrail doğalgazı arasında da böylesi bir bağ var gibi görünüyor. Yine de İsrail cephesinde bu bağ daha gevşek denilebilir. Çünkü İsrail her şeye rağmen, bölgede enerji çalışmalarını, barış görüşmelerinden bağımsız şekilde yönetmeye, yürütmeye çalışıyor, keşifler yapıyor vs.

Ancak İsrail-Filistin meselesindeki enerji-barış ilişkisinde görülen gevşeklik, Türkiye açısından tam öyle değil. Çünkü Ankara, İsrail doğalgazını kendi toprakları üzerinden Avrupa`ya taşıma konusundaki çalışmaları Filistin meselesine bağlamış görünüyor. Tabii açıktan yürütülen, daha doğrusu pek yürütülmeyen görüşmelerin dışında Ankara ile Tel Aviv arasında kapalı kapılar ardında, üçüncü ve belki dördüncü tarafların da dahil olduğu bir başka süreç işliyor olabilir.

Sonuç itibariyle, bu iki noktada, İsrail-Türkiye ve Türk(iye)-Rum (Yunanistan) anlaşmazlıklarında kısa vadede bir çözüm kolay görünmüyor. İşte bu yüzden, Türkiye`nin kendi arz güvenliği için elindeki diğer projeleri aksatmadan yürütmesi şart görünüyor.

Peki nedir bu projeler? Irak doğalgazının getirilmesi, Irak petrolünün daha fazla devreye sokulması, Rusya ve İran doğalgazında istikrarlı akışın güvenceye alınması, daha fazla Azeri gazı anlamına gelen TANAP projesinin hızla tamamlanması...


Önceki ve Sonraki Yazılar