1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Elektrikte serbest düşüş - Mehmet KARA
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Elektrikte serbest düşüş - Mehmet KARA

MEHMET KARA - HABER/ANALİZ 

Geçen yıl 4.8 milyona ulaşan serbest elektrik tüketicisi sayısı 400 binlere geriledi. Nedeni, tedarik şirketlerinin daha avantajlı fiyattan elektrik satmak üzere anlaştıkları aboneleri portföylerinden çıkarması. 

Türkiye, 2001 yılında yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile başladığı enerjide serbest piyasa yolculuğuna fiilen mola vermiş durumda. Bu gelişme Aralık 2017 başı itibariyle 4 milyon 706 bine ulaşan serbest tüketici sayısının hızlı bir gerilemeyle, Eylül 2018 başı itibariyle 400 binlere düşerek kendini net şekilde ortaya koydu. 

Peki bu noktaya nasıl gelindi? İsterseniz, işe en başından, daha doğrusu bu alanda milat kabul edilebilecek tarihlerden başlayalım. Buyrun... 

Türkiye’de elektrik sektörü 2001 yılında çıkarılan ve 2013 yılında yenilenen Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında faaliyet gösteriyor. Sektörde serbestleşmeyi esas alan Kanun ve ona bağlı çıkarılan ikincil düzenlemelerle çeşitli kurumlar ve kavramlar ortaya koyulmuştu. 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu da (EPDK) bu sürecin bilinen en sembolik kurumu olarak öne çıkmıştı. 2000’li yılların başından itibaren sıfırdan yeni elektrik üretim yatırımları tamamen özel sektöre bırakılmış, 2013 yılı sonu itibariyle de elektrik dağıtım hizmetleri tümüyle özelleştirilmişti. 

Yeni dönemin en önemli kavramı ise düzenlemelerin lafzını ve ruhunu birebir yansıtan serbest tüketici idi. Nitekim, belirli ölçeğin üzerinde yıllık tüketimi bulunan elektrik aboneleri “serbest tüketici” ilan edilmişti. Bu unvanı taşımak için gereken en önemli şart olan yıllık tüketim miktarı rakamı her yıl biraz daha aşağı çekilmiş ve bugünkü 2400 kilovatsaatlik (kWh) seviyeye indirilmişti. 

ÖZEL SEKTÖRDEN PAZARLIKLA ELEKTRİK 

Serbest tüketici unvanı taşıyan abonelerin elektriğini istediği tedarikçiden almasına imkan tanınmıştı. Böylece sanayiciler başta olmak üzere giderek daha fazla sayıda yüksek miktarlı elektrik tüketen abone, serbest tüketici unvanının sağladığı avantajlardan yararlanmak üzere, devletten ya da onun adına satış yapan satıcılardan değil, özel sektör oyuncularından elektrik almaya yönelmişti. Çünkü özel sektör oyuncuları resmi tarifenin yüzde 25 altındaki rakamlara kadar düşebilen fiyatlardan elektrik tedarik taahhüdünde bulunabilir haldeydi.  

5 MİLYONA ULAŞAN SERBEST TÜKETİCİ 

Böylece elektriğini pazarlık yoluyla anlaştığı fiyattan, piyasadaki özel tedarikçilerden alan tüketici sayısı hızla yükselmeye başladı. Bu durumdaki tüketicilerin sayısı 2009 sonu itibariyle 1798 iken, 2017 sonu itibariyle 4 milyon 706 bine ulaştı. 

İŞLER TERSİNE DÖNDÜ, SERBEST DÜŞÜŞ BAŞLADI

Ancak o tarihten itibaren elektrik sektöründe işlerin seyri değişti ve serbest tüketici sayısı, daha önceki yükseliş hızından daha yüksek bir hızla gerilemeye başladı. Milyonluk rakamlar yerine yüzbinlerden söz edilir hale geldi. Eylül 2018 itibariyle Türkiye’deki toplam serbest elektrik tüketici sayısı (sayaç adedi) 448 bin 425’e indi. 

SATICILAR FİYAT TEKLİFİ SUNAMIYOR

Bunun nedeni, kur hareketlerinin ve uluslararası piyasalardaki petrol, doğalgaz ve kömür fiyatlarında yaşanan artışların elektrik üretim maliyetlerinde yol açtığı yükselişin elektrik satış tarifelerine yansıtılmaması oldu. Böylece maliyetleri hızla artan serbest piyasadaki oyuncular, tüketicilere resmi tarifenin altında fiyat teklifi sunamaz hale geldiler. 

MÜŞTERİLER PORTFÖYDEN ATILDI 

Bu nedenle serbest tüketici sayısındaki hızlı düşüş abonelerden değil aksine, satıcılardan kaynaklandı. Çünkü elektrik tedarik şirketleri yeni abone almadıkları gibi, eldeki abonelerle yaptıkları sözleşmeleri de tek taraflı olarak feshetmeye başladılar. Serbest tüketicilere yönelik fesih bildirimleri öncelikle görece daha az elektrik tüketen abonelerden başladı. Kur artışları ve elektrik santrallerinin kaynak maliyetlerindeki yükseliş sertleştikçe bu bildirimler daha büyük ölçekli müşterilere de uzandı.  

ÜRETİMİ OLMAYANLAR DEVRE DIŞI 

Yaşanan bu gelişmeler aslında son bir yılın hikayesi değil. Sayıları 160’ı bulan ve elektrik santrali sahibi olmayıp, sadece üreticilerden aldığı elektriği tüketicilere satan oyuncular söz konusu gelişmelerden ilk etkilenenler oldu. Lisans sahibi 160’a yakın oyuncudan teorik olarak 90’a yakını halen ayakta. Ancak bu grupta fiilen faaliyet gösterenlerin sayısı 50’nin altında.

ELEKTRİK ZAMLARI DA KURTARMADI 

Elektrik piyasasındaki fiyat-tarife korelasyonunun bozulmasından (maliyet artışına bağlı tarife artışı yapılmayışından) kaynaklanan gelişmelerin olumsuz etkileri, elektrik üreticisi konumundaki oyunculara kadar uzandı. Halen Türkiye’nin önde gelen enerji oyuncularının bünyesinde yer alan şirketler de tarifenin altında fiyatlardan teklif sunup yeni müşteri alamaz durumda. Hatta elektrik fiyat tarifelerine yapılan son iki zamma rağmen onlar da mevcut müşterileriyle yollarını ayırmaya başladılar. 

TARİFEYE YENİ ZAM BEKLENTİSİ 

Gelişmelerin bundan sonra nereye evrileceği konusunda sektörde kafalar karışık. Elektrik oyuncularının gözü enerji yönetiminde. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın öngörülebilir bir piyasa yaklaşımı, oyuncuların şimdilik sarıldığı en önemli ip. En önemli beklenti ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun maliyet artışlarını tarifelere yansıtması. Ekonomi ve enerji yönetiminin, konut abonelerini koruma altına alarak, ticari amaçlı elektrik tüketenleri özel sektör satıcıları ile pazarlığa oturmaya yönlendirecek çözüm formülleri üzerinde çalıştığı da biliniyor. 

Mehmet KARA – Enerji Günlüğü 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar