1. YAZARLAR

  2. Haluk DİRESKENELİ

  3. Fosil yakıtlardan kaçış
Haluk DİRESKENELİ

Haluk DİRESKENELİ

Yazarın Tüm Yazıları >

Fosil yakıtlardan kaçış

Değerli okuyucular,

Son günlerde çok enteresan gelişmeler oldu. CNN tarafından 13 Ekim akşamı LasVegas stüdyolarında düzenlenen "Debate" (münazara- tartışma) programında Demokrat Parti Başkan adaylarına sorulan bir soru, enerji konularının siyasette artan önemini ortaya koydu.

Program yöneticisi Anderson Cooper, ABD Demokrat Parti Başkan adaylarına sordu: ABD için en önemli tehdit nedir?

Hillary Clinton "Nükleer silahlanma" diye cevap verirken, yarışa yeni giren Bernie Sanders, "ABD için en büyük tehlike küresel ısınmadır" dedi.

Bernie Sanders, aynı İngiliz İşçi Partisi yeni başkanı Jeremy Corbyn gibi bir eski isim. Uzun yıllar ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu`nda görev yapmış. Kendini "sosyalist" olarak tanımlıyor. Demokrat partinin adayları arasında Hillary Clinton isminden sonra en önemli aday olarak gösteriliyor.

Bernie Sanders`in, ABD için en önemli tehlike sıralamasında "Küresel Isınma"yı en başa koyması çok dikkat çekici oldu. Bundan böyle diğer adaylar da küresel ısınmaya önem verecekler. Fosil yakıtların daha az yakılması, CO2 emisyonlarının azaltılmasına özen gösterecekler. Çevrecilerin siyasette yükselmeleri devam ediyor. Çevre hassasiyetlerine dikkat etmeyen siyasetçilerin yükselme şansı azalıyor.

2010 istatistiklerine göre ABD hala kişi başı CO2 emisyonlarında 17 ton ile önde gidiyor. Bizim için yayınlanan son rakam yılda kişi başına 4 ton.

Her platformda bu konu gündeme giriyor. Başta ABD Başkanı Barack Obama, Alman Şansölye Angela Merkel, ve diğer liderler, G7 toplantısında küresel ısınmanın engellenmesi konusunda ciddi kararlar aldılar.

Antalya Belek`te 20-Kasım G20 liderler toplantısında da bu konu yine gündemde olacak. Fosil yakıtların kullanımının azaltılması, caydırıcılık konuşulacak. Fosil yakıtların ithalatına vergi konacak, mevcut vergiler artırılacak. Yani, fosil yakıtlardan kaçış başladı.

ABD, Çin, Hindistan, Güney Kore, aldıkları ithal kömür üstüne vergi koydular. Hatta uygulamadaki vergiyi ikiye-üçe katladılar. Amaç kömürden, fosil yakıtlardan caydırmak, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını daha cazip fiyatlı yapabilmek.

G20 Belek liderler toplantısı gündemine de bu konu gelecek, bizim de hazırlıklı olmamız lazım. Ortak bir karar alınabilir. Kendi stratejilerini düşünmeyen ülkeler, başkalarının karalarına uyarlar.

Yerli kömürcüleri korumak için ithal kömüre vergi konulmasını, ithal kömüre göre tesisini (santral-sanayi) kurmuş olan şirketler lobi yaparak engellemeye çalışır. Büyük olasılıkla da engellerler.

Aralık 2015`te Paris`te toplanacak İklim Değişikliği Konferansında, ülkelerden karbon emisyonunu azaltmaları için taahhüt bekleniyor. Her ülke bu konuda hazırlık yapıyor. Türkiye de hazırlık herhalde yapıyordur. Bakanlık yönetimleri ne yapıyor bilemeyiz ama herhalde boş durmuyorlar.

Bu konuda değişik kesimlerden öneriler var. Bu önerilerden biri de, ithal kömür ve doğal gaza karbon vergisi konsun, toplanacak fon, hidrolik hariç yenilenebilir enerji kaynaklarından - yani rüzgar ve güneş - yararlanılmasının geliştirilmesinde kullanılsın. Böylece, karbon emisyonu için telaffuz edilen hedeflere, büyüme/gelişme hedeflerinden sapmadan ulaşılabilir. Herhalde Türkiye`nin üzerinde çalıştığı veya çalışması gereken taahhütlerden biri bu öneridir.

Yerli linyit ve yenilenebilir rüzgar, güneş ve hidrolik kaynakları, yerli mühendislik, yerli imalat ile gerçekleştirmek şarttır.

İthal kömür, ithal doğalgaz esaslı yakıtlar kullanımına yatırım yapan yatırımcı bu kararının parasal karşılığını mutlaka görecek. Hesabını iyi yapmayan, riskleri paylaşmayan (hedge etmeyen) daha sonra zor durumda kalabilir.

Kontrol vanası yabancı ülkelerin insafında kalan, cari açığı dayanılmaz seviyelere çıkaran, ithal doğalgaz boru hatlarına güvenmeyin. Bu bağımlılığınızı azaltmaya çalışın, derim.

Doğal gaz hatları konusunda daha fazla yatırıma gerek yok. Kim ne istiyorsa yapsın ama bizi bu işe karıştırmasın.

...

Önceki ve Sonraki Yazılar