1. YAZARLAR

  2. Hasan YİĞİT

  3. Güneş santrallerinde imar sorunları 3
Hasan YİĞİT

Hasan YİĞİT

Yazarın Tüm Yazıları >

Güneş santrallerinde imar sorunları 3

HASAN YİĞİT 

Güneş santrallerinde imar sorunları (3)

Bu ilk cümleden de anlaşılacağı gibi, daha önce iki kez gündemimize aldığımız bir konuya devam edeceğiz. 

Peki nerede kalmıştık?

Evet, GES projelerinde imarla ilgili son iki yazımda yine imar ve ruhsat sorunlarına etraflıca değinmeye çalıştım. 

Sorunun ne kadar derin ve büyük olduğu sanırım pek idrak edilemedi. Çünkü gelen tepkilere baktığımda konu pekte ciddiye alınmamış gibi duruyor… 

Ne diyebilirim? Umarım korktuğumuz başımıza gelmez!..

Herkesin bildiği gibi, her devlet kanunlar, kararnameler ve yönetmeliklerle yönetilir. Devlet çalışanları da bu düzene uymak zorundadır. Hiçbirisinde ayrı gayrı yoktur. En azından olmamalıdır. 

Ve hiçbir devlet çalışanı da düzenlemeleri eğip bükerek kendi kafasına göre inisiyatif kullanamaz. Mevzuata uymak zorundadır. Bunun lamı-cimi de olamaz.

Biz burada olması gerekenleri söyledik. Ama tencerenin dibi hiç de ak değil. Ne yazık ki güneş enerji santrali (GES) kurulumunda, ilgili idareler ve özellikle belediyeler bir türkü tutturmuşlar gidiyorlar. 

Ne kanun, ne yönetmelik ve ne de kararname sanki umurlarında değilmiş gibi hareket ediyorlar. İşin ilginç tarafı devletimizin ilgili makamları da bu konuyu sanki görmezden geliyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. 

Peki GES projeleri nasıl ele alınmalı? Bunu aslında iki şekilde sorabiliriz. Hem imar açısından, hem de ruhsat alma açısından. Burada bürokratik uygulamalara pek değinmeyeceğim.

Geçen yazımda, üzerinde duracağım başka bir konudan, yapı sınıfının belirlenmesinden bahsetmiştim. Şimdi bu konuya biraz eğilmek istiyorum. 

Bilindiği gibi ruhsat harçlarının hesaplanmasında yapı sınıfının esas alınması gerekiyor. Bu konuda da hala net bir karar yok. Çünkü GES projeleri yeni bir yapı sınıfı olduğu için henüz buna uygun bir elbise biçilememiş. 

Fakat Mesleki Hizmetler Genel müdürlüğünün konuya ilişkin bir yazısına göre, yapının ‘herhangi bir yapı sınıfında yer almaması halinde benzer yapılara bakılması’ gerektiği yazıyor. Buna göre GES projeleri en uygun haliyle 2-C sınıfına (Sanayi yapıları, tek katlı, bodrum, asma katı da olan prefabrik beton, betonarme ve çelik yapılar. Ve bu gruptaki benzer yapılar) sokabiliriz. Çünkü GES projeleri prefabrik çelik yapıya son derece uygundur. Yerinden sökülüp başka bir yere nakledilebilir. 

İmar açısından ise daha önce de yazdığım gibi, ilgili idarelerin özellikle de belediyelerin bu konuya daha hassas yaklaşması gerekiyor. Yerel yönetimlerin, keyfi uygulamalar yapması, yani ne koparırsam kar mantığı gibi GES projelerini bir gelir kapısı olarak görmeleri kabul edilemez. 

Ayrıca imar veya ruhsat konusunda sadece “sakınca yoktur” gibi yazılar verilmesi veya ruhsat ve imar konusunda gecikmelere meydan verilmesi GES yatırımcılarına ileride gerçekten büyük sorunlar yaşatacaktır. 

Hal buki 3194 Sayılı Kanun’un 21. Maddesi gayet açıktır. Şöyle: 

“Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26’ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir.” 

Görüldüğü gibi Kanun çok net. Ruhsat alınmasının zorunlu olduğundan söz ediyor. Ve hatta 644 sayılı KHK’nin (I) fıkrası da şöyle diyor: 

( … ilgili idareler tarafından Bakanlıkça verilen süre içinde yapılmayan il çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak ve re’sen onaylamak.) 

Yani belediyelerin zamanında yapmadığı bu düzenlemelerin bakanlık eliyle gerçekleştirileceğini söylüyor Kanun. 

Peki, bunca çarpıklık ve başıboşluk olan böyle bir konuda cezai şart yok mu? Olmaz olur mu? Kanun koyucu burada da bir boşluğa izin vermemiş. Nasıl mı? Hemen belirteyim. 

3290 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesine bakalım:  

“Bina inşaat harcı, iskan harcı, ilave harç, arsa bedeli ve düzenleme ortaklık payı karşılığı olan bedelleri, Kanunda belirtilen esaslara göre ödemeyenler hakkında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki Kanun hükümleri uygulanır.” 

Bu maddenin söyledikleri gayet açık. Eğer olur da bu harçları ödeyemezseniz, devlet tesisinizi haczedebilir. Umarız böyle şeyler olmaz. 

Yani ileride mahkemelik olma ihtimali oldukça yüksek gibi görünüyor.

Gelelim işin can alıcı noktalarına. Peki bu derece sorunlu ve sıkıntılı bir konuda neden tek bir standart uygulama ülke genelinde hala yok? Bu belediyeler neden kafasına göre don biçmeye devam ediyor? 

Yukarıda da söz ettiğim gibi, eğer böyle büyük bütçeli bir tesis kuruyorsanız, bu bazılarının gözünden ve gönlünden kaçmayacaktır. Çünkü artık yenilenebilir enerji sektörü yeni bir rant kapısı durumuna getirilmiştir. Ve bu yüzden de ne yazık ki kimi ilgili idareler bu kapıyı arkasına kadar açabiliyor, yani durumu ‘çok iyi’ değerlendirebiliyor. 

Ayrıca imar konusunda kısaca bir konuya daha dikkat çekmek isterim. Bildiğimiz gibi 1/100.000’lik imar planları vardır. Bunlar kısaca yerleşim yerlerinin ileride nerelere doğru genişleyeceğinin ve buna göre gelişim planının yapılmasıdır. Yani bundan on-yirmi yıl sonra yerleşim yerleriyle ilgili ön planların yapılmasıdır. Şimdi gelelim bu sorunun gelecekte karşımıza nasıl çıkacağına... Yukarıda da belirttiğim gibi hala GES projelerinin imar ve ruhsat onaylama sıkıntıları devam etmektedir. 

Eğer bundan on-yirmi yıl sonrası için bir plan yapılmazsa ve daha da önemlisi imarsız ve ruhsatsız GES santraliniz varsa, ileride bir gün bu tesislerinizin yanı başında villa, tatil köyü, bina, fabrika vb. bitebilir. Bu da milyonluk santral yatırımınızın ölmesi, yatıracığınız paranın boşa gitmesi anlamına gelir.

Şimdiden yaklaşık 1 GW’lik bir potansiyele ulaşan bu santraller, ileride onlarca GW’lık bir potansiyele ulaşınca acaba ne gibi sorunlar yaşayacak ya da yaşatacaktır bir düşünün. Bu kadar santral yoksa boşa mı kuruluyor? 

Bütün bunların doğal sonucu olarak yapılması gerekenler aslında çok basit. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu durumu gözden geçirmesi ve yetkileri Belediyeler ve İl Özel İdareleri’den alıp “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüklerine” devretmesi. Çünkü ilgili idarelerle özellikle de Belediyeler ile bu işler pek yürümeyecek gibi…

Güneşiniz çokça olsun...  

Hasan YİĞİT - Enerji Günlüğü / ANTALYA 

 
Önceki ve Sonraki Yazılar