1. YAZARLAR

  2. Dr. Nejat TAMZOK

  3. Enerjide 2019’un en önemli 10 gelişmesi
Dr. Nejat TAMZOK

Dr. Nejat TAMZOK

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerjide 2019’un en önemli 10 gelişmesi

2018 yılında dövizin aşırı değerlenmesiyle başlayan ekonomik kriz, şok faiz artışları ve enflasyonun tırmanmasıyla devam etti. 2019 yılı ise ekonomik krizin tüm etkilerini gösterdiği bir yıl oldu. Neredeyse bütün ekonomik faaliyetlerde oldukça sert bir daralma yaşanırken, enerji sektörü de bu daralmadan payına düşeni aldı.

2019 yılında ülkemiz enerji sektöründe meydana gelen tüm gelişmeleri alt alta koydum, bana göre en çarpıcı 10 gelişmeyi seçerek aşağıda tarih sırasına göre listeledim.

1) Üç önemli enerji projesine üç yıl süre uzatımı verildi

2017 yılında ihalesi yapılan ve o dönemde büyük ses getiren üç elektrik santrali projesinin zamanında tamamlanamayacağı görülünce 2019 yılının başında süre uzatımı geldi, bu projelerin tamamlanma süreleri 2019 yılı Ocak ayından itibaren 36 ay uzatıldı. 

Bunlardan Çayırhan Kömür Santrali’nin ihalesi 2017 Şubat’ında yapılmış, Kalyon-Kolin-Çelikler ortak girişim grubu kazanmıştı. Bu grup, Çayırhan’da 800 megavat gücünde bir kömür santrali kuracak, yılda yaklaşık 5,5 milyar kilovat-saat elektrik üretecekti.

Bin megavat bağlantı kapasite tahsisli Konya Karapınar Güneş Enerjisi Santrali ihalesi 2017 Mart’ında yapılmış, ihaleyi Kalyon-Hanwha Q CELLS (Güney Kore) ortak girişim grubu kazanmıştı. Santralde yılda 1,7 milyar kilovat-saat elektrik üretilecek, santralin yanı sıra 500 megavat fotovoltaik modül üretim kapasitesine sahip güneş paneli fabrikası kurulacaktı.

Güneş ihalesinden yaklaşık 5 ay sonra yapılan bin megavatlık Rüzgâr Enerjisi Santrali ihalesini ise Kalyon-Türkerler-Siemens ortak girişim grubu kazanmıştı. Kazanan grup, bin megavat büyüklüğündeki rüzgâr santralinin yanında her biri en az 2,3 megavat gücündeki rüzgâr türbinlerinden yılda 300 ilâ 450 adet arasında üretecek bir fabrikayı da sözleşme tarihinden itibaren yirmi bir ay içerisinde kuracaktı.

2) Altı defa ertelenen Eskişehir Alpu Termik Santral Projesi sonunda iptal edildi

Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait Alpu kömür rezerv alanı, elektrik santrali kurulması amacıyla 2017 yılında özelleştirme programına alınmış, işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesi ihalesinin 2018 yılının Ocak ayında yapılacağı duyurulmuştu. Yaklaşık 1,5 yıllık süre boyunca toplam 6 kez ertelenen ihale, en sonunda 2019 Haziran’ında iptal edildi.

Kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan söz konusu ihaleyle ilgili sürecin devam edeceği açıklanmakla birlikte, sektörden edinilen bilgiler firmaların finansman zorlukları nedeniyle bu ihaleye çok sıcak bakmadıklarını gösteriyor.

3) Sinop Nükleer Güç Santrali (NGS) Projesi durduruldu

Haziran ayında Sinop NGS Projesi’nin durdurulduğu açıklaması geldi. Buna göre, Japonlar tarafından hazırlanan fizibilite raporu ve maliyet analizi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından incelenmiş, gerek maliyetler gerekse proje takvimi açısından uygun olmayan bir tablo ile karşılaşılmıştı.

Türkiye’nin ikinci nükleer güç santrali olması planlanan 4.560 megavat kapasiteli Sinop NGS Projesi Japon Mitsubishi tarafından geliştirilmekteydi. Toplam yatırım bedelinin 20 milyar ABD Doları olması beklenen projeyle ilgili çevresel etki değerlendirme süreci 2018 yılında başlatılmıştı. Santral için kazı çalışmalarına 2019 yılında başlanılması, ilk reaktörün ise 2025 yılında devreye alınması planlanıyordu.

4.800 megavat gücündeki Akkuyu NGS’de ise inşaat çalışmaları Ruslar tarafından sürdürülmekte ve ilk ünitesinin 2023 yılında devreye alınması planlanmakta. Trakya’da kurulacağı sıkça dile getirilen üçüncü NGS içinse henüz somut bir gelişme yok.

4) Türkiye Doğu Akdeniz’de derin deniz sondaj faaliyetlerini hızlandırdı

Türkiye, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz sondaj faaliyetlerine ilk olarak 2018 yılında Fatih Gemisi’yle Antalya açıklarında başlamıştı. 2019 yılında ikinci derin deniz sondaj gemisi Yavuz da Temmuz ayından itibaren Karpaz kıyılarında sondaja başladı. Bölgede, Fatih ve Yavuz gemileri sondaj faaliyetlerini sürdürürken, Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis gemileri sismik araştırmalar gerçekleştirmekte.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi; Mısır, Lübnan ve İsrail ile anlaşmalar imzalayarak “Münhasır Ekonomik Bölge” sınırlarını KKTC’yi yok sayarak belirlemiş ve bu sınırlar içinde 13 ruhsat sahası ilan etmişti. Bunun üzerine, KKTC de Ankara ile anlaşarak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ada açıklarında petrol ve doğalgaz arama yetkisi vermişti.

Türkiye’nin bölgedeki arama faaliyetleri, başta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan olmak üzere pek çok ülkeyi rahatsız etmekte.

5) TANAP tamamlandı ve Avrupa’yla birleşti

Güney Gaz Koridoru'nun en önemli parçası olan ve Azerbaycan Şahdeniz-2 sahasında üretilen doğal gazı Avrupa’ya iletecek Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Temmuz ayı başında hazır hale geldi, Kasım ayı sonunda ise Avrupa’ya bağlandı.

Ardahan’ın Posof ilçesinden Türkiye’ye giriş yapan, Edirne’nin İpsala ilçesinden Avrupa’ya bağlanan toplam 1.850 kilometre uzunluğundaki boru hattında ticari gaz akışı 2018 Haziran ayında başlamıştı. Avrupa tarafındaki Trans-Adriyatik Boru Hattı’nın (TAP) da tamamlanmasından sonra, 2020 yılından itibaren Azerbaycan gazının Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaşması bekleniyor. Böylelikle, Azerbaycan gazı ilk defa Hazar Havzası’ndan Avrupa pazarlarına doğrudan iletilmiş olacak.

6) Enerji şirketleri kredi borçlarını çevirmede zorlandı

Bir dönem hesapsız borçlanan enerji şirketleri Türk Lirası’nın aşırı değer kaybetmesiyle döviz borçlarını ödemede ciddi bir darboğaza girdiler. 2019 yılının Eylül ayında Türkiye Bankalar Birliği tarafından elektrik üretim ve dağıtım sektörünün bankalara mevcut borç stokunun 47 milyar ABD doları civarında olduğu açıklandı. Açıklamada, yapılandırma ihtiyacı bulunan kredi portföyünün ise 12-13 milyar ABD doları düzeyinde olduğu kaydedildi.

Daha önce de hükümet tarafından yapılan açıklamalarda enerji sektöründeki sorunlu kredilerin banka bilançolarından çıkarılarak Enerji Girişim Sermaye Fonu'na aktarılacağı belirtilmişti. Ancak, sorunlu kredilerin fona aktarılması ya da buradan yerli ya da yabancı yatırımcılara satılması konusunda bir ilerleme olmadı.

7) TürkAkım boru hattı tamamlandı

Rus doğalgaz şirketi Gazprom'un 2017 yılında yapımına başladığı TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı tamamlanma aşamasına geldi ve hattın iki kolu da Kasım ayı itibarıyla doğalgaz ile dolduruldu. Proje açılışının 8 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Rus gazını Karadeniz üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya ulaştıracak olan TürkAkım her biri 15,75 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli birbirine paralel 2 ayrı boru hattından oluşuyor. Hattın ilk kolu Türkiye'nin gaz ihtiyacını karşılayacak, diğeriyse Güney ve Güneydoğu Avrupa'daki tüketicilere gaz tedarik edecek.

2014 yılının sonlarına doğru Ankara’da yapılan toplantıda, Güney Akım Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin iptal edildiği, yerine TürkAkım doğalgaz boru hattının yapılacağı Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sürpriz bir şekilde ilan edilmişti.

TürkAkım, bulunduğumuz coğrafyada enerji denkleminin en önemli bileşenlerinden biri durumunda ve projenin gelişimi tüm dünyada dikkatle izlenmekte. ABD ise Avrupa’yı Rus gazına aşırı bağımlı hale getirdiği ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçeleriyle Rus doğalgazını Baltık Denizi üzerinden Avrupa’ya taşıyan Kuzey Akım 2 gibi TürkAkım’a da karşı çıkmakta ve bu boru hatlarını inşaa eden şirketlere yönelik yaptırım uygulamakta.

Bununla birlikte, her iki hattın da 2020 yılının Ocak ayında gaz akışına hazır olması bekleniyor. TürkAkım’ın ekonomik ya da stratejik bakımdan Türkiye’ye kazandırdıkları noktasında ise tartışmalar bulunmakta.

8) Yenilenebilir enerjide frene basıldı

Son yıllarda hızlanan yenilenebilir enerji yatırımları 2019 yılında neredeyse durma noktasına geldi. 2017 yılında yüzde 50’ye yakın artan rüzgâr, güneş ve jeotermal toplam kurulu gücü 2018 yılında yaklaşık yüzde 20 düzeyinde artarken 2019 yılı ilk 11 ayındaki artış oranı sadece yüzde 12 oldu.

2018 yılında duyurulan Güneş Enerjisine Dayalı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesi 2019 yılının Ocak ayında iptal edildi. Şanlıurfa-Viranşehir’de 500 megavat, Hatay-Erzin’de 200 megavat ve Niğde-Bor’da 300 megavat gücünde olacak şekilde belirlenen alanlarla ilgili ihale kapsamında Niğde-Bor YEKA-GES içerisinde lityum-iyon teknolojili bir Enerji Depolama Sistemi kurulumu da yer almaktaydı. Bu iptallerden sonra, kapasiteleri 10 ilâ 50 megavat arasında değişecek ve toplamı 1.000 megavat olacak mini YEKA ihalelerinin 2020 yılının ilk çeyreğinde yapılacağı duyuruldu.

Rüzgâr Enerjisi YEKA ihaleleri ise Nisan ayında yapıldı. Balıkesir, Çanakkale, Aydın ve Muğla’da her biri 250 megavat gücünde santrallerin kurulması amacıyla yapılan ihalelerde 3,53 cent ile 4,56 cent arasında fiyatlar oluştu. Daha önce yapılacağı duyurulan offshore rüzgâr ihalelerinden ise vazgeçildi.

9) Filtresiz kömür santrallerine izin çıkmadı

Kömürlü termik santrallerin baca filtresi olmadan 2,5 yıl daha çalışabilmesine izin veren ve Kasım ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yasa, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından veto edildi.

Çevresel etkileri azaltmak amacıyla santrallerde kullanılması gereken baca filtreleri için muafiyet süresi daha önce de 2019 yılı sonuna kadar uzatılmıştı. Meclisten geçen yasa ile sürenin bu defa 2022 yılı Temmuz ayına kadar uzatılması öngörülmekteydi. Muafiyetten yararlanacak santraller arasında Afşin-Elbistan A ve B, Soma B, Çayırhan, Çatalağzı, Kangal, Seyitömer, Tunçbilek, Çan, Orhaneli, Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santralleri bulunmakta olup, bu santraller 2019 yılında Türkiye elektriğinin yaklaşık yüzde 15’ini karşılamışlardı. Yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı takdirde, baca filtresi olmayan santrallerin elektrik üretimlerinin bu yılın sonunda durdurulması gerekiyor.

10) Türkiye ile Libya deniz yetki sınırlarını belirledi

Kasım ayı sonunda Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında deniz yetki alanlarını belirleyen bir anlaşma imzalandı. Türkiye’nin ilk münhasır ekonomik bölgesini belirleyen “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanarak kanunlaştı ve 8 Aralık’tan itibaren yürürlüğe girdi.

Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’nin Akdeniz’deki çıkarlarını korumak bakımından önemli görülen muhtıra ile belirlenen alanlarda balıkçılıktan, petrol ve doğalgaz arama ve üretimine kadar pek çok faaliyette öncelikli söz hakkı Türkiye ve Libya’da olacak. Türkiye, belirlenen alanlarda petrol ve doğalgaz arama ve sondajı için ruhsatlandırma yapabilecek. Bu çerçevede, yeni alanlarda arama ve üretim ruhsatlandırma çalışmalarına 2020 yılı başında başlanılması bekleniyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar