1. YAZARLAR

  2. Dr. Nejat TAMZOK

  3. Türkiye madencilikte yönünü nereye dönmeli?
Dr. Nejat TAMZOK

Dr. Nejat TAMZOK

Yazarın Tüm Yazıları >

Türkiye madencilikte yönünü nereye dönmeli?

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda maden arama politikalarını eleştirdim.

Linyit aramalarına gereğinden fazla ağırlık verildiğini, bunun doğru bir strateji olmadığını, arama politikalarının gelecek öngörülerinden hareketle yeniden ele alınmasının ülkemiz için en doğrusu olacağını söyledim.

Gerçekten de, MTA’nın son on yılda yaptığı yaklaşık 5 milyon metre arama sondajının yarıdan fazlası düşük kaliteli linyit bulmayı amaçladı. ([i]) Böyle olunca, arama bütçesi içinde aslan payı linyitin oldu.

Sen misin eleştiren! Meğer salonda yetkililer varmış. Kaşlar hemen çatıldı. Benden sonra söz alan yetkili, yüzünde küçümseyici bir ifadeyle “Biz inadına kömür aramaya devam edeceğiz” benzeri şeyler söyledi.

STRATEJİK YA DA KRİTİK: ULUSAL GÜVENLİK

Maden kaynakları her ülke için, özellikle Türkiye gibi kalkınma çabasındaki ülkeler için önemlidir. Arama politikaları elbette inatla değil, bilimsel araştırmaların ışığında belirlenir.

Maden arama politikalarının tasarımında en önemli hususlardan biri de ülkenin “stratejik” ya da “kritik” madenlerinin tespit edilmesidir.

Hangi maden kaynaklarının tedarikinde bir kesinti olması durumunda ulusal güvenliğiniz tehlikeye düşecek, ekonominiz ya da toplumsal hayatınız olumsuz etkilenecektir? İşte o madenler, sizin için stratejik ya da kritik madenlerdir. Diğer ülkeler için stratejik ya da kritik olan madenleri de dikkate alır, arama politikalarınızı bunlara göre yapılandırırsınız.

SANAYİNİN YÖNÜ BELİRLEYİCİDİR

Söz konusu kaynakların tespiti sadece bugün için değil, ülkenin gelecekteki amaç ve hedefleri de dikkate alınarak yapılır. Özellikle sanayi alanında gidilmek istenen yön bu belirlemede önemlidir. Dolayısıyla, ülkeler, sanayi politikaları ile kritik maden kaynaklarının tespitini birlikte ele alırlar.

Örneğin ABD, ulusal güvenliği ve ekonomisi için kritik gördüğü madenlerin listesini en son 2018 yılında güncelledi. ([ii]) Buna göre 35 maden ya da maden grubu kritik olarak kabul edildi. Her 3 yılda bir düzenli güncelleme yapan Avrupa Birliği ise 25 kalemlik kritik madenler listesini en son 2017 yılında yayınladı. ([iii]) Bu listelerde, krom ya da alüminyum gibi her ülke ekonomisi için gerekli olabilecek kaynaklar yer almakla birlikte, asıl ağırlık günlük yaşamımızda çok sık duymadığımız madenlerde. Bunlar arasında; nadir toprak elementleri, platin grubu elementler, kobalt, galyum, germanyum, grafit, indiyum, lityum, rubidyum, skandiyum, tellür gibi ileri teknoloji sanayilerinin ihtiyacı olan elementler bulunmakta. Bu elementlerin öncelikli kullanım alanları arasında; savunma sanayii, havacılık, yeni-yenilenebilir enerjiler, enerji depolama teknolojileri gibi geleceğin kritik endüstrileri yer almakta.

ABD İÇİN BOR KRİTİK DEĞİL ÖRNEĞİN...

Bu listelerden biz şunu anlıyoruz: Demir, bakır, altın ya da gümüş gibi geleneksel madenler artık gelişmiş pek çok ülke için kritik nitelikte değil. Gelecekte bunlara ya çok fazla ihtiyaçları kalmayacak ya da ihtiyaçları olduğunda kolaylıkla elde edebilecekler.

Bir şey daha var: Bu listelerde, ülkemizde üretilmekte olan maden kaynaklarından çok fazla yok. Örneğin ABD, -yayınladığı listeye göre- ülkemizde en fazla bulunan bor madenlerini kendisi için kritik görmemekte.

PLANLANAN HEDEFLERE ULAŞILDI MI?

Ülkemiz için kritik madenlerin tespit edilmesi gereği, 2014 yılında hazırlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Stratejik Planı’nda vurgulandı. Bununla ilgili bir çalışmanın 2017 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflendi. ([iv]) Ancak çalışma yapılamamış olacak ki aynı konu 2018 yılında hazırlanan 11. Kalkınma Planı’nda ([v]) da gündeme getirildi. Söz konusu planda, “ülkemiz ekonomisi için temel ve kritik madenlerin belirlenmesi, bu madenlerin güvenli teminine yönelik yol haritasının hazırlanması ve bu madenlere ilişkin stratejik rezerv, stok, ihracat kısıtlaması konularında düzenlemeler yapılması” hedeflendi.

Bununla birlikte, bu konudaki çalışmaların sonuçlandırıldığına ilişkin bir belgeye ben rastlayamadım.

KRİTİK MADENLER GİDECEĞİNİZ YOLU GÖSTERİR

Ancak, bu konu her ülke için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Stratejik ya da kritik madenlerinizi belirlemeniz sadece arama politikalarınıza yön verecek olmanız nedeniyle önemli değildir. Aynı zamanda, ülkenizin ekonomide, sanayide gideceği yöne ilişkin ipuçlarını da vermiş olursunuz. Ekonomik sektörler, yatırımcılar, akademik dünya, Ar-Ge kuruluşları bu ipuçlarından hareketle kendilerini yapılandırırlar. Bugün ya da gelecekte ülke için kritik ya da önemli görülmeyen bir madenin aranmasına ya da üretimine gereksiz kaynak harcanmaz, o madene dayalı sanayi yatırımlarına girişilmez, üniversitelerde ya da araştırma kurumlarında ülkenin geleceğinde yeri olmayan madenler için boşa zaman harcanmaz.

TÜRKİYE KÖMÜR ARAMALARINI SÜRDÜRMELİ

Kömüre gelince...

Tüm olumsuzluklarına karşın kömür hala pek çok ülkede rağbet görmekte, öncelikli enerji kaynaklarından biri olarak talep görmeye devam etmektedir.

Ülkemizde son 10 yılda linyit rezervi iki katına çıkarılmıştır. Her ne kadar bulunan kömürler istenildiği ölçüde yatırıma dönüştürülememiş ve önemli bir kısmı hala yerin altında beklemekteyse de enerji arz güvenliği sorunu ciddi boyutlarda olan Türkiye’nin kömür aramalarını sürdürmesinde yarar bulunmaktadır.

BULDUĞUNUZ KÖMÜR UZUN YILLAR YERİNDE KALABİLİR

Bununla birlikte, enerji alanında dünyanın gittiği yönü gözden kaçırmamak gerekir. Bir yandan çevre sorunları nedeniyle kömüre yatırım yapmanın zorlukları, diğer yandan yenilenebilir enerji ve depolama teknolojilerinin aldığı yol, kömür rezervlerinin yerlerinde bekleme olasılığının daha da artacağına işaret etmekte.

Dolayısıyla, yerli linyitlerin kritik maden olarak tanımlanabilmesinin giderek güçleşmesi ve öncelikler sıralamasında her geçen yıl daha da aşağılara doğru düşmesi kaçınılmazdır.

İNŞAAT MADENLERİ Mİ, İLERİ TEKNOLOJİ MADENLERİ Mİ?

Türkiye’nin kritik madenleri, yani temin edilemediğinde ulusal güvenliğin ya da ekonominin olumsuz etkileneceği madenler hangileridir?

Doğrusunu isterseniz, bugün tedarik edilemediğinde Türkiye ekonomisini en fazla olumsuz etkileyecek maden kaynakları taş, mıcır, çakıl, mermer, traverten gibi inşaat sektörüne ham madde sağlayan kaynaklardır. Türkiye’nin büyük ölçüde inşaat sektörüne dayalı kalkınma modeli bu kaynakları bizim için önemli kılıyor. Buna karşılık, yukarıda sıraladığım “ileri teknoloji madenleri”nden neredeyse hiçbirinin hatta borların dahi yokluğunda Türkiye ekonomisinin önemli ölçülerde etkilenmesi söz konusu değildir. Olsa olsa toplam ihracatı bir miktar düşecektir.

Bununla birlikte, kendi savunma sanayisini geliştirmekten, yeni nesil teknolojilerden, elektrikli otomobillerden söz eden bir Türkiye’de kritik madenlerin artık taş toprak değil; nadir toprak elementleri, germanyum, galyum, indiyum, lityum, platin, paladyum, renyum, titanyum, tungsten ve benzeri ileri teknoloji madenleri olması gerekir.

Ancak bu noktada Türkiye’nin bir karar vermesi gerekiyor: Türkiye, enerji tüketimleri aşırı yüksek, katma değer yaratma kapasiteleri oldukça düşük olan demir-çelik, inşaat ya da tekstil gibi ekonomik faaliyetlerle mi yoluna devam edecek yoksa daha az enerjiyle daha yüksek getiri elde edebileceği, inovasyonun, bilgi ve yüksek teknolojinin öne çıktığı ekonomik faaliyet alanlarına mı yönelecek?

Eğer Türkiye ikinci yolu tercih edecekse, maden arama hedef ve stratejilerini hızla yeniden gözden geçirmeli. Çünkü hedeflenen yüksek teknolojileri geliştirebilir ve teknolojideki dışa bağımlılığınızı çözebilirsiniz. Ancak o teknolojiler için gerek duyulacak kritik elementlere ulaşamadığınızda bu defa da karşınıza bir başka bağımlılığın çıkması kaçınılmaz hale gelir.

 

[i] Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), 2018 Faaliyet Raporu, 2019; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), 2017 Faaliyet Raporu, 2018.

[ii] US Geological Survey (USGS), Draft Critical Mineral List—Summary of Methodology and Background Information, U.S. Geological Survey Technical Input Document, By Steven M. Fortier, Nedal T. Nassar, Graham W. Lederer, Jamie Brainard, Joseph Gambogi, Erin A. McCullough, Open-File Report 2018–1021, 2018.

[iii] European Commission, Study on the Review of the List of Critical Raw Materials - Critical Raw Materials Factsheets, Written by Deloitte Sustainability, British Geological Survey, Bureau de Recherches Géologiques et Minières, Netherlands Organisation for Applied Scientific Research, June 2017.

[iv] Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı, Kasım 2017.

[v] Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023), Temmuz 2019.

Önceki ve Sonraki Yazılar