1. HABERLER

  2. ELEKTRİKLİ ARAÇLAR

  3. Umay Tech GMY Yurtkoruyan: Şarj yatırımına teşvik, Çinlilere yarıyor

Umay Tech GMY Yurtkoruyan: Şarj yatırımına teşvik, Çinlilere yarıyor

Teşvik belgesi alan şarj ağı yatırımcısının yüzde 20’lik gözetim vergisini atlatarak sıfır vergi ile ekipman ithal edebildiğini belirten Umay Tech Genel Müdür Yardımcısı Çetin Yurtkoruyan “Bu durum ironik şekilde Çinlilere avantaj sağlıyor" dedi.

Umay Tech GMY Yurtkoruyan: Şarj yatırımına teşvik, Çinlilere yarıyor

Enerji Günlüğü - Türkiye’de elektrikli araç altyapısı hızla gelişirken şarj piyasası gerek yatırım gerekse teknolojik gelişim açısından e-mobilite alanının en hareketli iş kollarından biri olmaya devam ediyor.

AFB Grup’un sekiz şirketinden biri olarak faaliyet gösteren Umay Tech de, elektrikli araç şarj çözümleri geliştiren yerli oyunculardan biri.

AFB Grup Genel Müdür Yardımcısı Çetin Yurtkoruyan, Umay Tech’in hedefleri, elektrikli araçlar ekosisteminin durumu ve geleceği hakkındaki değerlendirmelerini Enerji Günlüğü ile paylaştı.

GÖZETİM AVANTAJINI TEŞVİK SİLDİ

Umay Tech’in şarj ekipmanı sektöründeki pozisyonu nedir?

Şirket olarak dünyaya bakış açımız farklı. Grup şirketimiz Göksu Trade yurtdışından malzeme ithal ediyor ama Türkiye’de üretilen malzemeleri asla dışarıdan almıyoruz. Türkiye’de üretim yapan tüm kurumları destekliyor ve gelişmelerine katkı sağlıyoruz. Üretim alanını genişletme motivasyonumuzun arkasında küresel dengeler var. Çin enerji sektöründe lider ve neredeyse her şeyi üretiyor. Biz de teknik olarak her şeyi üretebiliriz, ancak devreye ekonomik ölçek giriyor. Devletlerin kendi şirketlerini koruması önemli.

Bu açıdan Türkiye’deki durum nedir?

Türkiye özelinde yüzde 20 gözetim vergisi “Yerli üreticiyi destekliyorum” mesajı verirken öte yandan aynı devlet, benim müşterim olan lisanslı firmalara yatırım teşvik belgesi veriyor. Firmalar da ürünleri sıfır vergiyle ithal edebiliyorlar. Bu da ironik şekilde Çin’e avantaj sağlıyor. Tüm zorluklara rağmen yerli üretimi sürdürüyoruz ve hem Çinli firmalarla hem de yerli paydaşlarla rekabet ediyoruz. Aslında Türkiye’de şirketlerle rekabetten ziyade birlikte hareket etmemiz mümkün. Ancak bu zamana kadar firmalar hep birbirleriyle rekabet edip, yıpratma eğilimi gösterdiler.

Bu şartlarda nasıl ve neye yönelik hareket ediyorsunuz?

Bizim hedefimiz yurt dışına açılmak. Küresel hacmi elinde bulunduran Çinli firmalarla önce klasik üretici-satıcı ilişkisi kurmuştuk; şimdi teklifler onlardan geliyor. Hem Türk dünyasına hem de Avrupa ve Orta Doğu’ya yakınlığımız sayesinde karşı taraf bize daha çok güveniyor. Bu potansiyelin farkındayız ve olabildiğince fazla yerlileştirmeyi burada hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

YERÜSTÜ PANELLERİNİ YERALTINA TAŞIDIK

Emobilite alanındaki farkınızı ortaya koyan çözüm ve projeleriniz var mı?

Öncelikle standart üretimlerimizi elbette gerçekleştiriyoruz. Normalde AFB Enerji bir pano şirketi olduğu için, bizi sadece standart pano üreten bir firma olarak algılıyorlar. Hâlbuki biz sadece üretim yapan bir firma değiliz aynı zamanda bir mühendislik ve Ar-Ge firmasıyız. Pazarda olmak, üretmek için çaba gösteriyoruz. Bir örnek vermek gerekirse en niş çalışmamız yerüstü panolarını yer altına almak. Bu, BEDAŞ ile yürüttüğümüz ortak bir TÜBİTAK projesi aslında. Hazırladığımız numune şu anda BEDAŞ sahasında; üzerinden araçlar ve insanlar geçiyor, aktif deneme kullanımı devam ediyor. Bu çözüm sayesinde, özellikle dar ve kalabalık sokaklarda panolar yer işgal etmiyor. İşlem yapılacağı zaman yüzeye çıkıyor, işlem bitince tekrar yer altına iniyor. Bu ürünün, önümüzdeki sene üretimini yapmayı ve tüm Türkiye'de hedefliyoruz. Proje Avrupa’da sunuluyor ve büyük ilgi görüyor. Bir diğer örnekteyse, Afrikalı bir müşterimizin isteğiyle mobil trafo köşkleri geliştirdik. Römork ile mobil hâle getirdiğimiz köşkler, başlangıçta 8 sipariş alırken kısa sürede 31 sipariş daha geldi ve Afrika’da yoğun talep oluştu. Pazara yeni sunduğumuz dört kollu 240 kW ünitemiz ise araç sayısına gücü eşit olarak dağıtıyor. Biz bunu, güçlü şarj ünitelerinde büyük güç üniteleri ve uzun kabloların çözüm olmadığını göstermek ve asıl çözümün bu olduğunu anlatmak için ürettik. Ayrıca, klasik bataryalı ünitelerden farklı olarak, direkt güneş enerjisi sistemine monte edilebilen ve herhangi bir invertör ihtiyacı olmayan bataryalı şarj ünitemiz de mevcut.

sarj-ekipmani-umay-tech.jpgAMAÇ SEKTÖRE DESTEK OLMAK

Peki şart altyapısının yaygınlaşmasına yönelik somut adımlarınız neler?

Elektrikli araçlar Türkiye pazarına ilk kez girdiğinde biz zaten şarj istasyonu üretimi yapıyorduk. İlk olarak sektöre destek olmak amacıyla, AFB Akademi’yi kurduk. Eğitimler sayesinde, sahada çalışan kurulumcu arkadaşlarla diyaloğumuz arttı. Başlıca zorluklar, uygun lokasyon bulma ve yeterli kurulu elektrik gücü sağlama. Kurulumcuların bulduğu uygun yerleri lisanslı firmalara sunuyor ve satış kanallarını güçlendiriyoruz. Lokasyon sorununu bu şekilde çözdükten sonra, kurulu güç problemine odaklandık ve bataryalı şarj ünitemizi geliştirdik. Örneğin, 20 kW kurulu güç olan bir alanda araç 120 kW ile şarj etmek istiyorsa, istasyonun iki katı batarya kullanıyoruz. Bu batarya önce enerjiyi depoluyor, ardından yüksek güçle araca aktarıyor. Lisanslı şarj ağı işletmecisi firma sayısı değişmekle birlikte, bugün 180’den fazla firma var ve 80’i ile aktif çalışıyoruz. Onların markası altında fason üretim yaparken, Umay Tech markalı ürünlerimizi de sunuyoruz.

DÜĞMEYE BASSAK KÜRESEL OYUNCUYUZ

Türkiye dışına yönelik faaliyetleriniz ne durumda?

Bugün düğmeye bassak hemen küresel bir oyuncu gibi pozisyon alabiliriz ama önemli olan bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak. Sürdürülebilirlik için ürünlerin sertifikasyon süreçlerini eksiksiz tamamlamamız gerekiyor. Şu an ürünlerimiz TÜRKAK onaylı ve kendi akredite laboratuvarımızdan sertifikalı, fakat örneğin Almanya’da TÜV sertifikası algısı farklı. Büyük pazarlarda bekleyen müşterilerimiz var. Fransa’da büyük bir şirket bizim satış organizasyonu kurdu ama biz onlara “Bekleyin” dedik. Almanya’da özel projelerimiz devam ediyor. Yazılı siparişler alır almaz, önceliğimiz sertifikasyon süreçlerini tamamlamak olacak. Dört aylık bir planla Avrupa’ya açılmayı hedefliyoruz. Amerika daha uzun sertifikasyon süreçleri nedeniyle sonraya bırakıldı. Avrupa’da fabrika kurma planlarımız da var. Bulgaristan ve soru işaretleriyle birlikte Polonya. Buradaki amaç, menşei Avrupa olan ürünler üretmek. Türkiye’den destekleyeceğimiz fabrikada ağırlıklı montaj yapacak, ancak farklı üretim süreçleri de gerçekleştirilecek. Menşei Avrupa olan ürünlerle de tüm Avrupa’ya satış yapacağız.

ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA MENZİL MESELESİ

Emobilite pazarına yönelik orta ve uzun vadeli büyüme beklentileriniz nedir?

Elektrikli araca geçiş yapmayı bekleyen potansiyel alıcılar, araçların menzilinin ciddi şekilde artmasını bekliyor. Mevcut araçlarda en uzun 800-900 kilometrelik menziller telaffuz ediliyor. Ancak batarya sağlığı ve ömrü açısından genellikle yüzde 20 üstü ve yüzde 80 altı kullanım öneriliyor. Bu da pratikte menzilin yaklaşık yüzde 40 azalması anlamına geliyor; klima ve yüksek hız kullanımıyla menzil daha da düşüyor.

Bu alandaki teknoloji nereye doğru evrilecek peki?

Batarya teknolojisi sürekli gelişiyor. Örneğin, Mercedes bir elektrikli araçla Stuttgart’tan Malmö’ye 1200 kilometre yol aldı ve hedefe vardığında hâlâ 175 kilometre menzil kaldı. Toyota da bu konuda çalışıyor. Gerçek kullanım menzili 1300-1400 km’ye ulaştığında, bekleyen alıcılar toplu alım yönüne geçecek. Ayrıca, teşviklerin artması ve geleneksel yakıtlı araçlara ilave vergilerin gelmesi de etkili olacak. Türkiye’de elektrikli araçların girişinde yaklaşık 3-3,5 yıl sürdü ve araç sayısı 300.000’in biraz üzerinde. Menzil artışlarına bakıldığında, elektrikli araç satışlarında 2027 civarında bir sıçrama yaşanmasını bekliyorum. Bu konudaki temel tetikleyici de, batarya teknolojisinin sağlayacağı menzil artışı olacak.

İŞ MAKİNELERİ HIZLA ELEKTRİKLENİYOR

Umay Tech, ağır tonajlı vasıtalar ve filolara yönelik şarj çözümleri konusunda hangi konumda?

İş makineleri elektrifikasyona hızla geçiyor ve bu beklediğimden çok daha hızlı gerçekleşiyor. Dizel iş makineleri dururken, elektrikli versiyonlarının fizibilitesi yapıldığında araç yaklaşık 1,5–2 yılda kendini amorti ediyor. Bu hem yakıt tasarrufu hem de operasyonel verim açısından çok güçlü bir rakam. İş makinelerindeki patlama şimdiden başladı; bu, sadece şarj istasyonunu değil hem araç hem de şarj çözümünü kapsıyor. Şu anda madenlerde kullanılan kamyonlar dönüşmeye başladı. Henüz tam olarak dönüşmeyenler ise lojistik şirketlerinin tırları, kamyonları ve şehirlerarası/uluslararası otobüsleri; bunlar şarj altyapısının yaygınlaşmasını bekliyor. Elektrikli belediye otobüsleri de artıyor. Yerli otobüs üreticilerimizle iş birliği yapıyor ve özellikle onların yurt dışı satışları için destek sağlıyoruz.

Erdem Duru - Enerji Günlüğü / İSTANBUL