1. YAZARLAR

  2. Hasan YİĞİT

  3. Yetkili EPC firmaları şart
Hasan YİĞİT

Hasan YİĞİT

Yazarın Tüm Yazıları >

Yetkili EPC firmaları şart

Türkiye güneş enerjisi pazarı henüz istenen büyüklüğe ulaşamasa da hızla gelişiyor.

Tabii her zaman olduğu gibi, hızlı gelişmenin bazı olumsuz yan etkileri olması kaçınılmaz.

Bu tür etkileri çok iyi özetleyen güzel deyimler vardır bizde. Affınıza sığınarak birini burada yazayım: Hızlı giden atın b.ku seyrek düşer!

Sevgili okuyucular, işte buradan hareketle, Türkiye solar sektörünün eski vahşi batı`yı aratmayan bazı olumsuzluklarına değinmekte yarar var.

Vahşi Batı`da silahşörlük önemli meziyetti. Bu yüzden çoğu insan kendisindeki silahşörlüğe dair yönleri mutlaka bir şekilde göstermeye çalışırdı. Bugün Türkiye solar sektörüne baktığımızda EPC şirketi olmak da bir nevi silahşörlük gibi algılanıyor... Dolayısıyla bu sektöre yönelik hizmet ve ürün sunan pek çok firma kendini bir şekilde EPC firması olarak konumlandırma ihtiyacı duyuyor.

Ancak kimin gerçekten EPC firması olduğu tam anlaşılamıyor. Sektördeki oyuncuların çoğu piyasada kısa vadede para kazanma derdinde olduğundan, bunda şaşılacak pek bir şey yok. Ama sektörde yatırım yapmak isteyenler nezdinde yanlış anlamalara yol açabilen bu durumun bir şekilde ortadan kaldırılmasında fayda var.

Yoksa daha önceki yazılarımızda sözünü ettiğimiz, güneş enerjisi yatırımlarıyla ilgili sigorta ve garanti sorunlarına benzer sorunların burada da ortaya çıkması kaçınılmaz. EPC Şirketleri (kendilerini öyle tanımladıklarına göre biz de onların hepsinin öyle olduğunu kabul edelim) ile yatırımcı arasında ciddi sıkıntılar yaşanabilir.

Görünüşe bakılırsa Türkiye`de yüz binlerce TL’lik solar projesini pek çoğu, elemanları formel bir eğitimden geçmemiş, teknik yeterlilikleri tartışmalı "merdiven altı" şirketler hayata geçiriyor. Avrupa`nın çoğu ülkesinde Türkiye`deki gibi bir durumun yaşanması imkansız.

Tamam, Türkiye pazarının kendine özel şartları var, kabul. Ama yine de bu işlere bir çeki düzen vermek ileride ortaya çıkması kaçınılmaz sorunları asgari düzeye çekebilmek için şart görünüyor.

Benim önerim, EPC Şirketlerinin bir şekilde Türkiye`deki ilgili otorite ya da otoriteler tarafından sertifikalandırılması. Daha önce TÜV Rheinland’ın Almanya`daki GES`ler üzerine yaptığı araştırmanın sonuç raporunda dile getirilen "hataların çoğu planlama aşamasındaki çalışmalardan kaynaklanıyor" tespitini hatırlayınca, projelerin planlama aşamasında devrede olan EPC firmalarına asgari düzeyde de olsa bir disiplin getirilmesinin önemi ortaya çıkıyor.

EPC`nin anlamı nedir, önce buna bir bakalım. Bu üç harf, "Engineering, Procurement and Construction" kelimelerinin kısaltılması aslında. Türkçe anlamı: Mühendislik, Tedarik ve Kurulum. Bu Türkçe kelimeler, tam olarak ne demek istediğimizin daha kolay anlaşılmasını sağlamıyor mu sizce de?

TÜV Rheinland`ın sözünü ettiğimiz araştırması 100 kWp ile 30 MWp arasında kurulu güce sahip 100 santrali kapsıyordu. Bu GES`lerin yüzde 50`sinde montaj hatası söz konusuydu. Şüzde 25`inde smd planlama aşaması hataları ve uygulama kılavuzundaki işlemleri doğru uygulamama kaynaklı hatalar söz konusuydu. İşte tüm bunların tamamı EPC firmaları tarafından yapılan hatalardır.

Almanya gibi çok titiz çalışan bir ülkede bu ölçekte hatalar yaşanabiliyorsa, Türkiye gibi yeni gelişen bir pazarda durum nasıldır sizce? Maalesef buna net cevabımız yok. En doğru cevabı, uygulamada ortaya çıkacak sonuçlarla birlikte zamanla öğreneceğiz.

Sadece yukarıda saydığımız nedenler bile lisanslı ya da sertifikalı, öztle yetkilendirilmiş EPC şirketlerini gerekli kılmıyor mu?

Siz bu soruya hemen cevap vermeden önce şunları da aktaralım isterseniz. Türkiye`de son 1 yıl içinde o kadar çok EPC şirketi ortaya çıkmaya başladı ki, bir elektrik teknisyeni bile kolayca EPC şirketi kurabiliyor. Tamam, kursun ama yine de sağlıklı bir pazar gelişimi için Vahşi Batı anlaşıyını terk edip, söz konusu şirketleri birtakım kurallara bağlamakta yarar var.

Yoksa Türkiye`de yakın zamanda karşımıza çıkacak olumsuz vakalardan sonra yatırımcıların ilk muhatap olduğu EPC firmalarının bir bölümünü ortada göremeyeceğiz. O zaman yatırımcı kiminle muhatap olacak?

Uzun vadeli bir yatırım yaptığınızı unutmayın. 10.000, 20.000 veya 50.000 TL sermayeli bir EPC Şirketi sizin için ne kadar güvenlidir? Gerek teknik gerekse insan kaynağı açısından tam donanımlı EPC firmalarını bunun dışında bırakıyoruz, onlara sözümüz yok.
Yukarıda yazdığım gibi piyasada çoğu kısa vadede para kazanma derdinde, 5-6 yıl sonunda bu EPC Şirketleri hala ayakta olacak mı? Bunu kendimize sormamız gerek. En geç ilk EPC tarafından yapılmış kurulum hatalarından sonra yatırımcı tarafından hukuki yollara gidilince bu şirketler iflas bayrağını çekip ortadan kaybolmazlar mı?

20-25 yıllık yatırım için bu riske girmeye değer mi?

İleride yatırımcıyı zor duruma sokmamak için TEDAŞ veya başka bir kurul tarafından acilen Lisanslı EPC sertifikası verilmesi doğru olmaz mı?

Hem lisanslı EPC şirketleri sayesinde gerek bölgesel dağıtım şirketlerinin gerekse onların çatısı konumundaki TEDAŞ’ın yükü azaltılmış olmaz mı?
İnşaat sektöründeki Yapı Denetim Şirketleri gibi, kurulum sonrası Ön Kabul dosyasında Lisanslı EPC Şirketi`nin imzası aransın ve bütün sorumluluk Lisanslı EPC Şirketine yüklensin.

Ayrıca Lisanslı EPC Şirketleri 50 kWe`nin altındaki projelerde bürokrasiyi azaltmak için bu tip projelerin onayı bu şirketlere devredilebilir. Küçük ölçekli projeler daha çabuk onay sürecinden geçer ve TEDAŞ`ın sırtındaki ciddi bir yük alınmış olur.

Madem böyle bir öneride bulunuyoruz, şimdi Lisanslı EPC Şirketi olabilmek için hangi şartların aranması gerektiğine dair önerilerimizi de yazalım. Tabii bu öneriler tartışılabilir, ekleme çıkarma yapılabilir. Ama bu konu mutlaka tartışılmalı...

İşte Lisanslı EPC Firması olabilmek için gereken şartlara dair bizim önerilerimiz:
- Minimum 500.000 TL sermaye
- 1.000.000 TL Teminat Mektubu
- En az 2`şer elektrik mühendisi ve teknisyeni istihdamı
- En az 1’er makine mühendisi ve teknisyeni
- En az 1’er inşaat mühendisi ve teknisyeni

Bu konudaki son sözlerimiz ise mühendislere olsun. Lütfen, GES projeleri deneme tahtası olmasın. Bir mühendisin "bilmiyorum" demesi ayıp değildir. Tam bilmediği bir işleme "yapabilirim" deyip hata yapması ayıptır.

Hatasız ve daha profesyonel GES kurulumları dileklerimizle hepinize saygılar...

Hasan YİĞİT

bilgi (at) enerjigunlugu.net
hasan.yigit [at] gmx.de

Önceki ve Sonraki Yazılar