Enerji Günlüğü - IEA Başkanı Fatih Birol, Covid-19 salgınının etkisi ile petrol ve doğalgaz başta olmak üzere enerji piyasalarında büyük bir işsizlik furyasının başladığını söyledi, "Bu daha başlangıç" dedi.
Uluslararası enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol EIF kapsamında yaptığı değerlendirmede, Covid-19 salgınının enerji sektörü üzerindeki yıkıcı tahribatına değindi. Covidin enerji sektörü üzerinde yaratttığı tahribatın şimdiye kadar enerji dünyasının görmediği ölçüde büyük bir tahribat olduğunu belirterek, bu tahribatın izlerinin onyıllarca süreceğini düşündüğünü kaydetti.
Bu etkiyi rakamlarla açıklayan Birol, bu yıl Dünyadaki enerji kullanımında yüzde 5 düşüş olduğunu, bütün enerji türlerinde çok büyük düşüşler yaşandığını, sadece ve sadece yenilenebilir enerjide az da olsa ilerleme görüldüğünü ifade etti. Üçüncü olarak Dünyadaki enerji yatırımlarının bu yıl geçen seneye göre yüzde 20’ye yakın düştüğünü ve bunun da II. Dünya Savaşı’ndan bu yana kaydedilen en büyük düşüş olduğunu kaydetti.
Son olarak da enerji sektöründe büyük bir işsizlik furyası başladığına dikkat çeken Birol, “Özellikle petrol ve doğalgaz sektörü başta olmak üzere milyonlarca kişi enerji sektöründe, işsiz kaldı ve bu da daha işin başlangıcı. Önümüzdeki aylarda ve malesef yıllarda bu tahribatı ciddi olarak enerji sektörü yaşayacak” ifadesini kullandı.
"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE İKİ BELİRSİZLİK VAR"
Önümüzde süreçte iki büyük belirsizlik olduğunu ve bunları ‘Pandemi ne zaman bitecek?’ Ve ‘Hükümetlerin pandeminin enerji sektörüne etkisine tepsisi ne olacak?’ şeklinde ifade eden Birol, bu noktada hükümetlerin ciddi politikalarla buna karşılık vermesi, hem vatandaşlarını hem de enerji sektörünü desteklemesi gerektiğini vurguladı.
Dünyanın maliyetlerdeki düşüşün ve çevre dostu kaynak olması nedeniyle yenilenebilir enerjiye yöneldiğine ve yatırımların da Çin yoğunluklu olmaktan çıkarak tüm dünyaya yayılmakta olduğuna dikkat çeken Birol, bununla birlikte petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların sonunun geldiğini söylemenin de doğru olmayacağını kaydetti.
Birol, “Bu sene dünyada emisyonlarda yüzde 7’lik bir düşüş görüyoruz bu güzel ama bunun nedeni ülkelerin temiz enerjiye verdikleri önem değil, yeni ve temiz teknolojilerin birden bire fırlamasından değil ekonomilerin çökmesinden kaynaklanıyor. Eğer hükümetler destek getirmezlerse emisyonlar hızla yukarı doğru gelecek, bir şey değişmeyecek. Bu bir fırsat bunu iyi değerlendirmezsek başladığımız yere geri döneriz. Petrol döneminin sona erdiği yönlü görüşlere de katılmıyorum. Petrole, doğalgaza hala ihtiyacımız var. Kullandığımız pek çok şey petrokimya sektöründen geliyor. Bugünden yarına petrol bitti demek doğru değil. Petrol talebindeki artış bizimle birlikte olmayacak ama petrol bizimle birlikte olacak” dedi.
PETROLDE YENİ TREND VAR
Petrol ve doğalgaz şirketlerinin en büyük sorununun hayatta kalmak olduğunu vurgulayan Birol, şirketlerin bunun için yatırımlarını azalttıklarını ve işten çıkarmalar yaptıklarını kaydetti. Birol ayrıca petrol piyasasında yeni bir trende de dikkat çekerek, “Ciddi mali kaynakları olan Ortadoğu’daki ve Asya’daki ulusal petrol ve doğalgaz şirketleri zor durumda olan Batıdaki ve diğer yerlerdeki şirketleri yutmaya başlayabilir, onları satın almaya, deralmaya başlayabilir. Böyle bir trend var” ifadesini kullandı.
"DOĞALGAZ KEŞFİ SEVİNDİRİCİ AMA TÜM SORUNLARI HALLETMEYECEK"
Türkiye’nin Karadeniz’deki Sakarya sahasındaki doğalgaz keşfine de değinen Birol, “Sakarya havzası keşfi son derece güzel bir haber. Çok sevinelim ama aynı zamanda Türkiye'nin bütün sorunlarını halletti yaklaşımı da doğru olmayacaktır. Bu keşif Türkiye’nin enerji bağımlılığının azaltılmasında ve cari açığın azaltılmasında yardımcı olacak” dedi.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/İstanbul
