Enerji Günlüğü - İngiliz petrol şirketi BP, İstanbul’un çöpünden jet yakıtı üreterek, 3. Havalimanı’ndan kalkacak uçaklara vermeyi planlıyor.
BP Türkiye CEO’su Mick Stump İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, şirketin faaliyetleri ve geleceğe yönelik hedeflerini anlattı. Türkiye’de biyojet tesisine yatırım için fırsat bulunduğunu kaydeden Mick Stump, bunun için mevzuat ve uygun şartlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek “Biyoetanol için henüz yasal bir çerçeve yok. Doğru çerçeve olursa biyojet yatırımını Türkiye’ye getirme konusunda müthiş bir fırsat var. İstanbul’un evsel atıklarını jet yakıtına çevirip, THY’nin üçüncü havalimanından kalkan uçaklarına koyduğunuzu düşünün. Dolayısıyla ithalatı da, ödemeleri de azaltıyorsunuz. Evsel atığın ciddi bir organik bileşeni var, o kısım ayrılıyor, singaz dediğimiz sentetik gazı üretiliyor. Rafinaj ile sentetik gazdan biyodizel ya da biyojet yakıtı gibi ürünler üretiyoruz. Türkiye’de evsel atıktan biyojet üretme fırsatlarını değerlendiriyoruz. Ama yasal çerçeve ve altyapı uygun olmalı” dedi.
3. HAVALİMANI’NIN YAKIT ALTYAPISINDA DA SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ
ABD’de evsel atıklardan biyojet yakıtları üretecek bir ortaklıkları bulunduğunu kaydeden Mick Stump, “Geleneksel jet yakıtlarının yüzde 20’sini sağlayacak. Havacılık gelişiyor ama çok zor bir sektör. Jet yakıtı yerine batarya kullanmaya pek imkan yok. O yüzden biyoyakıtta gelişme potansiyeli yüksek” dedi. Stump, elektrikli araçlar için mobil şarj çözümü geliştirdiklerini ve yakında Yeni Zellanda ve İngiltere’de kullanıma sunacaklarını da ifade etti.
Tüm dünyada havacılık sektörüne sağlanan jet yakıtının yüzde 12’sini BP’nin karşıladığını anlatan Mick Stump, “THY’ye de yakıt temin ediyoruz, bunu arttırmak istiyoruz. Türkiye genelinde 14 havalimanında varız, bunu da çoğaltmak istiyoruz. Üçüncü havalimanına katılmak istiyoruz. Açıldığında Avrupa’nın en büyük havalimanı olacak, genişletmelerle birlikte dünyanın en büyüğü olacak. En büyük havalimanında en hızlı büyüyen THY söz konusu oldu mu BP de söz sahibi olsun istiyoruz. Bu sadece yakıt temin etmek anlamında değil. Yakıt altyapısında da söz sahibi olmak yatırım yapmak istiyoruz. Tabii ki doğru fiyata olmalı. Bu fırsatları değerlendirme açısından bakacağımız alanlardan biri olacak. 3. Havalimanı’nı kurup işletecek grupla görüşmeler yapıyoruz.”
GEMLİK’TE MADENİ YAĞ TESİSİ BÜYÜYECEK
BP’nin 106 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini hatırlatan Mick Stump, “Perakende yakıt faaliyetine devam edeceğiz. Ama istasyon sayısını arttıracağız. Yeni ürün ve hizmetlerle seçeneklerini çoğaltacağız. Şu anda Türkiye’nin yanı sıra 14 ülkeye ihraç etmek için Gemlik’te madeni yağ üretiyoruz. Bu tesisi büyütmeyi düşünüyoruz ve daha fazla ülkeye ihracat yapmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
KARBON EMİSYONUNU AZALTMA YOLCULUĞUNDA ROLÜMÜZÜ OYNAMAK İSTİYORUZ
Yenilenebilir enerjinin payı giderek artsa da karbonsuz kaynakların payının ancak yüzde 25’e ulaşacağı tahminine yer veren Stump “Bir başka deyişle, petrol ve gaza da talep olacak. Petrol ve gazın payı yüzde 40, hatta daha üzerinde olacak. Bu yeni kaynaklarla bir yarış değil. Buradaki olay karbon emisyonunu azaltma yolculuğu. Biz de bu yolculukta kendi üzerimize düşen rolü oynamak istiyoruz” diye konuştu.
Tek bir alana yoğunlaşmak yerine temel işleri olan hidrokarbon dışındaki seçenekleri de değerlendirmeye aldıklarını kaydeden Mick Stump şöyle devam etti:
“Örneğin biyoyakıt. Biz dünyanın en büyük konvansiyonel biyoyakıt üreticilerinden biriyiz. Avrupa yollarındaki 260 bin aracın ihtiyacını karşılayacak ölçüde biyoyakıt sunabiliyoruz. Şeker kamışından etanol üretiyoruz. Yeni nesil, kalorifik değeri daha yüksek biyoyakıt seçenekleri üzerinde de çalışıyoruz.”
Rüzgar enerjisine de yatırım yaptıklarını kaydeden Mick Stump, “ABD’de rüzgardan elektrik üretiyoruz. 400 bini aşkın evin ihtiyacını karşılıyoruz. Bu anlamda da büyümeye devam ediyoruz” dedi.
Geçmişte güneş paneli üretiminden çekildiklerini hatırlatan Mick Stump şöyle dedi:
“Güneşe yeniden döndük ama bu kez başka türlü girdik. Light Sources adlı şirketle 200 milyon dolarlık yatırım yaptık. Bu şirket Avrupa’da güneş projelerini yönetiyor. Biz bunu büyütmeyi düşünüyoruz.”
İklim değişikliğiyle mücadeleye de değinen Stump, BP’nin yeni yatırımlara devam ederken karbon emisyon değerlerini 2015 seviyesinde tutmayı hedeflediğini kaydetti.
SOCAR TÜRKİYE İLE PTA ANLAŞMASI
SOCAR Türkiye ile bir anlaşma imzaladıklarını kaydeden BP Türkiye CEO’su Mick Stump, “Bu sayede PTA işimizi büyütmek istiyoruz. Plastik şişe üretiminde kullanılan bu yeni malzeme sayesinde yüzde 75 daha az atık ortaya çıkacak, yüzde 50 daha az su kullanılacak. Böylece yerli üretimle Türkiye ekonomisine de katkıda bulunmuş olacağız
TANAP’TAN ÇIKMAYACAĞIZ
TANAP Gaz Bor Hattı’nda yüzde 12 hisseleri bulunduğunu kaydeden Mick Stump, “Bu ortak girişimden çıkacağımıza dair bazı spekülasyonlar vardı. Hiç bir şekilde TANAP’tan çıkma niyetimiz yok. Bizim için çok stratejik bir girişim, yüzde 12 payımızı korumaya devam edeceğiz. Şahdeniz II gazının planlandığı gibi Haziran ayında Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz. Bu müthiş bir başarı. Türk yüklenicilerle çalışılıyor. Bu kadar karmaşık bir projeyi yüksek standartlarda zamanında ve bütçe dahilinde bitirdiler. Biz BP olarak bu şirketin parçası olmaktan müthiş gurur duyuyoruz. Bu proje ile 6.6 milyar metreküplük bir ilave gaz getireceğiz” dedi.
GÜNEŞ FIRSATLARINI DEĞERLENDİRİYORUZ
Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklarında da yatırım fırsatı gördüklerini anlatan BP Türkiye CEO’su Mick Stump, “Güneş fırsatlarını değerlendiriyoruz. Temel faaliyetlerimiz devam edecek ama aynı zamanda daha fazlasını yapabilme fırsatları olduğunu da düşünüyoruz. Rekabetçi fırsatlara bakmaya devam edeceğiz. Biz uzun vade için yatırım yapıyoruz. 106 yıldır buradayız, çok daha uzun yıllar devam etmek istiyoruz. Türkiye’nin genç, iyi eğitimli ve artan bir nüfusu var. Dolayısıyla inanılmaz bir büyüme fırsatı var. Bunun bir parçası olmak istiyoruz.”
Mehmet Kara - Enerji Günlüğü
