Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen, "Gelişmekte bir ekonomi olan Türkiye, her yıl dünya ortalamasının üzerinde artan enerji talebini gerekli kaynak ve projeleri geliştirerek yönetmek zorundadır" dedi.
Çimen, İktisadi Araştırmalar Vakfı (İAV), Borsa İstanbul ve Takasbank'ın sponsorluğunda "Elektrik Piyasası Özelinde Enerji Piyasaları ve Risk Yönetimi" başlıklı sempozyumda yaptığı konuşmada, enerjinin bireyler, ekonomi ve şirketler için önemi dikkate alındığında temel risk unsurlarının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, enerjisiz bir yaşamın olmayacağını, en temel risk algılamasının kaynağını enerji güvenliğinin oluşturduğunu kaydetti.
“ENERJİNİN GÜVENİLİR TEMİNİ, EN ÖNEMLİ ÖNCELİK”
Enerjinin güvenilir şekilde teminin sağlamasının en önemli öncelik olduğunu ifade eden Çimen, şunları kaydetti:
"Dünya enerji sisteminin dayandığı temel dayanaklar başlı başına risk algılamasını beraberinde getiriyor. Dünya enerjisi ağırlıklı olarak fosil yakıtlardan sağlanıyor. Fosil yakıtların belli bir ömrünün olması, diğer yandan da çevre kaygılarıyla beraber bakıldığında diğer riskler algılamasını beraberinde getiriyor. Enerji kaynaklarına erişim noktasındaki kısıtlar risk algısını yine beraberinde getiriyor. Her bir oyuncunun kendi özel şartlarından kaynaklanan fırsatları ve riskleri var. Türkiye'de en temel yönetilmesi gereken faktörlerin başında gelişen bir ekonomi olarak talep artışı geliyor. Gelişmekte bir ekonomi olan Türkiye, her yıl dünya ortalamasının üzerinde artan enerji talebini gerekli kaynak ve projeleri geliştirerek yönetmek zorundadır."
“İTHAL KAYNAK RİSKLERİNE YÖNELİK POLİTİKALARI GERÇEKLEŞTİRMEK ÖNEMLİ”
Çimen, Türkiye'nin enerjini ithal kaynaklarla karşıladığını ifade ederek, "Bundan kaynaklanacak risk faktörlerini bir şekilde tespit etmek ve buna yönelik politikaları gerçekleştirmek önem arz etmektedir" diye konuştu.
Sektörde her kesimin baktığı açıdan risk algılamaların da farklılık gösterdiğini anlatan Çimen, Bakanlık olarak ekonominin enerji güvenliğini sağlamalarının kendilerinin en temel sorumluluğu olduğunu söyledi.
