1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. Elektrik ve biber fiyatı neden artar?
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Elektrik ve biber fiyatı neden artar?

Geçtiğimiz Haziran-Temmuz aylarından bu yana elektrik faturalarının yarattığı şaşkınlık sürüyor. Halk olarak uğradığımız şaşkınlıkta bu kez yalnız değiliz. İngilizler, Almanlar, Bulgarlar, İtalyanlar tekmil Avrupalılar da bu şaşkınlığın duygudaşları.

Nihai kullanıcıların şaşkınlığına ise hükümetler ve enerji firmaları basit bir cevap veriyorlar: Artan maliyetler, artan fiyatlar... Hükümetler ve şirketler bu kez haksız değiller... Bloomberg’in 21 Haziran tarihli haberine göre Avrupada doğalgaz fiyatları 2008 yılından bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı. Daha da kötüsü, stoklar normal seviyenin yüzde 20 altında.

Ne oldu da bu noktaya gelindi diye sorarsanız, içinde bulunduğumuz durumu anlatan Pandexit denilen eknomik terimle cevap verebiliriz. Pandemi ve exit’in birleşmesinden oluşan bu terimi okuyunca pandemiye kapının göründüğü gibi bir sonuca ulaşmak, yani sevinmek için henüz çok erken.

Tüm olan biten pandemi sonrası ekonomilerin canlanması, kapanan işlerinin açılması, ulaşımın hızlanması, ekonominin enerji gibi öncü sektörlerinden başlayarak tüm sektörlere yayılacak hareketlenme demek.

Yani bir önceki yıla göre canlanma artan talep demek. Üstelik bu durum Avrupa’ya özgü değil. Örneğin, üretim merkezi olarak görülebilecek Asya ve Pasifik bölgesine giden sıvılaştırılmış doğal gaz gemilerinin sayısında ciddi bir artış var.

Kuru yük navlun fiyatlarını izleyen Baltic Dry İndex (Baltık Liman Endex’i) bu yıl yaklaşık yüzde 170 arttı. Bu durumu dünyanın bir çok bölgesinde arz sıkıntısı olarak anlayabiliriz. “Bu geçici bir durum, piyasalar hızla dengeye gelirler” diye düşünenler muhakkak vardır.

Burada bir parantez açmakta fayda var. Geçici yahut konjonktürel durumlarla ilgili aklıma 1999 depreminden sonra konulan ÖİV (Özel İletişim Vergisi) geliyor. 1999 depreminin yaralarını sarmak amacıyla konulan bu vergi daha sonra kalıcılaştı ve günümüzde de devam ediyor. Korkarım ki geçici birşey kadar uzun süren hiç bir şey yoktur. Parantezi kapatıp devam edeyim.

Dünyada bunlar olurken ülke olarak bizde de gelişim çok farklı değil. Mayısın son günlerinde başlayan normalleşmenin ardından enerji, çimento ve gıda fiyatlarındaki artışlar dikat çekecek düzeyde. Elektrik ve dogalgaz fiyatlarındaki ocak ayı başına göre yapılan yüzde 15 ve yüzde 13’lük zamlar şeffaf olarak izlenebilse de çimento ve gıda sektöründeki artışlar, üzerinde çok konuşulacak zamlar ve arz sorunları gibi duruyor.

Doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki artıştan enerjideki dışa bağımlı olmamız sebebiyle iç piyasa fiyatlamaları çok etkileniyor. Çimento ve gıda fiyatlarındaki artış için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.

Bu iki sektör de ithal girdileri düşük olan sektörler. Bu nedenle fiyat artışlarının nisbeten daha yavaş olması beklenirken tersinin gerçekleşmesi üzerinde durulması gereken bir durumdur.

Sıcak geçen yaz aylarının, daha fazla derin dondurucu ve klima kullanımına neden olması sonucunda doğan talep artışının faturaları kabartması gibi bir durumun çimento ve gıda sektöründe görülme olasılığı düşüktür. Bu nedenle bu sektördeki fiyat artışları arz kaynaklı olabilecek gibi duruyor.

Avrupa ülkeleri enerjideki tedarik sorunlarının halka lyansımasının azaltmak için önlemler almaya başladılar. İspanya faturalardaki vergilerden indirime gitme karaı aldı. İtalya ise fiyat artışlarına karşı bir milyar Euro tutarında bir fon ayırdı.

Covid-19 önemli bir sağlık tehdidi olarak varlığını sürdürüyor. Diğer yandan ise pandeminin ortaya çıkardığı ekonomik zorluklara karşı ülkeler birbirine çok benzer serbestlik politikaları uyguluyorlar. Bu gerçeği tespit edip, sorunun global bir sorun olduğunu ve herkesin bundan etkilendiğini söylersek topu taca atmış oluruz. Evet herkes etkileniyor ama farklı düzeylerde etkileniyorlar. Başka ülkelein yaşadıklarından ve yaptıklarından etkilenmek doğaldır ama onların izlediği politikaları kendi politikalarımızın belirleyicisi haline getirmek hatadır. Konjonktürün mazereti olarak görmek ise daha büyük hata.

Önceki ve Sonraki Yazılar