1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Enerjide öncelik Kürt gazı
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerjide öncelik Kürt gazı

Türkiye’de adı diplomasi ile birlikte sık anılan enerji kolları belli, petrol ve doğalgaz. Hatta bu iki kolun taşımacılık tarafı daha çok öne çıkıyor. Petrol ve doğalgaz boru hatları... 

Türkiye’nin, hava sahası ihlali gerekçesiyle bir Rus savaş uçağını düşürmesinden sonra Ankara ile Moskova arasındaki gerilim ortamında belki de uçaklardan çok doğalgaz konuşuldu. 

Bunun nedeni Türkiye’nin doğalgaz tedarikinde en önemli partnerinin Rusya olması. Hatta daha da ileri gidelim, Rus doğalgazı ithalatının toplam gaz ithalatı içindeki payının çok yüksek olması, yani yüksek oranlı bağımlılık… 

Türkiye-Rusya uçak krizi doğalgaz tüketiminin zirve yaptığı kış mevsiminin tam ortasına denk gelmişti. Böylesi bir dönemde Rusya’nın batı hattı (diğeri Karadeniz’in altından gelen Mavi Akım hattı) üzerinden verdiği doğalgazı, ikna olursunuz ya da olmazsınız teknik gerekçelerle kısması konuyu iyice enerji eksenine çekmişti. 

Bu konu, havaların ısınması, yani gaz tüketiminin düşmesinin de etkisiyle gündemden biraz düşmüştü. Ama geçtiğimiz günlerde Rusya bu kez, Türkiye’deki özel sektör doğalgaz ithalatçılarına verdiği gazda, kısıntıya, kesintiye gidince konu yeniden tartışma gündemine geldi. 

Türkiye’nin boru hattı ile doğalgaz aldığı Rusya dışındaki diğer iki ülke ise İran ve Azerbaycan. Ancak bu iki ülkenin payı daha düşük. Bir de dev tanker gemilerle getirilen sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) seçeneği mevcut. 

Uçak düşürme hadisesinden sonra Rusya Türkiye’ye karşı askeri, diplomatik, siyasi ve hatta ticari yaptırımlar uygulamaya yöneldi. Bunlar halen devam ediyor. 

Önümüzdeki dönemde bu konuda daha neler yaşanacak, hep birlikte göreceğiz. Ancak bilinen bir şey varsa o da Türkiye’nin tek kaynağa ya da tek tedarikçiye bağımlılık sorununu öyle ya da böyle çözmesi şart. Aksi takdirde yok üşüyeceğiz, yok karanlıkta kalacağız gibi endişelerle diken üstünde sürgit yaşanmaz... 

Şayet bu sorun çözülemezse Türkiye’nin bırakın güçlü bir enerji oyuncusu olmasını, mevcut konumunun da zayıflaması kaçınılmaz. 

O halde ne yapılmalı? Bir şekilde kuzey, doğu ve güney komşulardaki doğalgaz kaynaklarının yönünün Türkiye’ye çevrilmesi şart. Bunlardan birinin inşası sürüyor. Azeri gazını taşıyacak TANAP en geç 2020’de devreye girer. 

Ancak tek başına yetmez yeni hatlar da yapılmalı. Tabii boru hattı yatırımları yüksek finansman gerektiriyor. Bu kaynakların alıcısı ve satıcısı ile onu taşıyacak boru hattını kuracak yatırımcı bulunmadıkça inşası da zor. 

O yüzden Türkiye bu konuda tek başına hareket etmek yerine iyi bir ekonomi ve enerji diplomasisiyle, Rusya’ya bağımlılığını düşürmeye çalışan Avrupa Birliği ülkeleriyle davranmak durumunda. Böylece hem kendi gaz güvenliğini sağlayıp hem de Avrupa ülkelerinin yarasına merhem olacak boru hatları inşa edilebilir. 

Ama Türkiye’nin en yakındaki gazı kendi şebekesine verebilmek için de Avrupa ile birlikte hareket etmesi gerekmiyor. Neredeyse bir taş atımlık mesafedeki Kuzey Irak gazının getirilmesi ve Türkiye’de tüketilmesi mümkün. 

Evet bu projenin siyasi ve diplomatik engellemelerle karşılaşması şaşırtıcı olmaz.  Ama bu proje en azından ticari açıdan Ankara’nın maliyetini tek başına üstlenmeyi göze alabileceği bir proje olsa gerek. Ayrıca Türkiye’nin siyasi açıdan güçlenmek için bazı durumlarda ticari mantığı zorlamasının önünde bir engel de yok.   

Sen gazı kendi sınırlarından içeri aldıktan sonrası daha kolay. Gaz yataklarına sahip şirketler de, Bölgesel Kürt Yönetimi de, merkezi Irak Yönetimi de bu kaynağın satılmasıyla rahatlayacaktır. 

Ticaret rayında giderse, siyasi sorunların çözümünün daha kolay olduğunu söylemeye de gerek yok. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar