Enerji Günlüğü - Güneş enerjili uçak Solar Impulse’ın mucidi Bertrand Piccard, Solar Impulse’ın vermek istediği esas mesajın gelecekte başarılı olmanın bu ve benzeri temiz enerji teknolojilerini her yerde kullanmaktan geçtiğini göstermek olduğunu söyledi.
Dünyanın güneş enerjisiyle çalışan ilk uzun menzilli uçağı Solar Impulse’ın mucidi Bertrand Piccard, 4–6 Aralık tarihinde gerçekleştirilen İnovasyon Haftası'na Brisa'nın sponsorluğunda konuşmacı olarak katıldı.
2015 yılında, geçmiş 13 yıl boyunca üzerinde çalıştığı dünyanın güneş güneş enerjisiyle çalışan ilk uzun menzilli uçağı Solar Impulse ile dünyanın çevresini dolaşmaya hazırlanan Piccard, İstanbul'da bir grup gazeteciyle bir araya geldi.
Esas derdinin temiz enerji değil, sürdürülebilir enerji olduğunun altını çizen Piccard, "Solar İmpulse’ın vermek istediği esas mesaj şu: Eğer bugün biz gelecekte başarılı olmak istiyorsak, benzer temiz enerji teknolojilerini her yerde kullanmak zorundayız. Ulaşımda, inşaatlarda, ısıtmada, soğutmada, aydınlatmada, sanayide… Tüm bu teknolojiler mevcut" dedi.
Temiz enerji teknolojileri kullanılarak enerjide büyük tasarruflar sağlanabileceğine işaret eden Piccard, buna ilginç bir örnek olarak otomobil lastiklerine küçük bir cam parçasına benzeyen bir maddenin eklenmesiyle yüzde 6'lık yakıt tasarrufu sağlanabilmesini gösterdi. Piccard, elektrikli arabalar, hibrit arabalar, bina yalıtımları ve LED lambaları da diğer benzeri örnekler olarak sıraladı.
SOLAR IMPULSE BİR İLHAM OLABİLİR
Bütün dünya bu tür teknolojilerle dolsa da insanların eski enerji teknolojilerini kullanmakta ısrarcı olduklarını ifade eden Piccard, "Bu nedenle Solar İmpulse bir ilham olabilir. Temiz enerjinin inanılmaz hedefleri başarabileceğini, imkansızı başarabileceğini gösterebilir" dedi. Güneş enerjili uçağın belki yarın hemen kullanılmayacağını, ancak temiz enerji teknolojilerinin tümünün eski teknolojilerin yerine kullanılacağını ifade eden Piccard "Bu bugünden yapılabilir. Bunu kanıtlamak için, tüm dünyaya bunu göstermek için Solar İmpulse’ı kullanıyoruz" diye konuştu.
Havacılığı "bir rüya, dünyayı fethin bir sembolü" olarak nitelendiren Piccard, bu sektörün 20. Yüzyıl'da aya gidilmesine yol açarak dünyayı değiştirdiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
"Bence havacılık insanlara ilham veren en güçlü şey. Eğer güneş enerjili bir araba ya da bot yapsanız kimsenin umursayacağını sanmıyorum. Ama eğer bu teknoloji ile uçarsanız insanlar, 'Vavv, gökyüzünde bunu başardılar. Biz de bunu yeryüzünde gündelik yaşamımızda uygulayabiliriz' diyecekler. Mesaj bu."
Solar Impulse’ı geliştirme fikrinin kaynağını, yenilikçi ve keşfetmeyi seven ve daima daha önce yapılmamış, denenmemiş şeyleri deneyen ailesine dayandıran Bertrand Piccard, bu konudaki çalışmalara 2002 yılında başladığını ifade etti.
NEDEN GÜNEŞ ENERJİSİ
Piccard, "Neden güneş enerjisi" sorusu üzerine yakıtsız uçuşun tek yolunun güneş enerjisi olduğunu hatırlatarak, kendilerinin de yakıttan bağımsız bir enerji kaynağı istediklerini vurguladı. Piccard, "Uçuşlarda her zaman yakıt kıtlığından korkuyorduk. Yakıt hem uçağı ağırlaştırıyor, hem de çabuk tükeniyor. Güneşten başka tüm dünyayı dolaşmamıza yardımcı olabilecek hiçbir enerji kaynağı bulamadık. Hidrojen kullanabilirdik ama o da bir yakıt. Yakıttan bağımsız bir enerji kaynağı istedik. Ve bulabildiğimiz tek olasılık güneşti" ifadesini kullandı.
RÜZGAR ENERJİSİYLE UÇULABİLİR Mİ?
Rüzgar enerjisini kullanmama gerekçesini ise rüzgar türbinlerinin uçağı çok fazla yavaşlattığı ve enerji sağlamaktan ziyade engel olduğu şeklinde açıklayan Piccard, "Rüzgar uçak için hiç verimli değil" dedi.
Solar Impulse'ın kanatları altında her biri 650 kilogramlık iki batarya bulunduğunu ve böylece gece ve gündüz uçuş yapabildiklerini belirten Piccard, bunun mümkün olabilmesi için uçağın son derece enerji verimli olması gerektiğini ifade etti. Piccard, "Eğer normal bir uçak olsa gece güneş enerjisi ile uçmak için enerji yeterli olmaz. Bizim uçağımız enerjiyi çok verimli kullanıyor, çok çok az enerji kullanıyor. Ve sadece güneş yeterli oluyor" diye konuştu.
DÜNYA TURU MART AYINDA BAŞLAYACAK
1 Mart ya da izleyen günlerde Solar Impulse ile dünya turuna Abu Dabi'den başlayacaklarını söyleyen Piccard, sırayla Hindistan, Çin, Pasifik, ABD ve Atlantik'e gideceklerini, ardından Abu Dabi’ye döneceklerini söyledi. Toplamda 25 gün sürecek uçuşlarının Çin’den Havai’ye 5 gün, Havai’den ABD’ye 4 gün, ABD’den Atlantik’e 5 gün, Avrupa’dan Abu Dabi’ye 5 gün sürecek etaplardan oluşacağını ifade etti.
BU UÇAK SONSUZA KADAR UÇAR AMA PİLOT UÇAMAZ
Hindistan’da, Çin’de, ABD’de ve Avrupa’da mola vereceklerini kaydeden Bertrand Piccard, "Çünkü pilotların değişmesi gerek. Uçağımız sonsuza kadar uçabilir ama pilotlar uçamaz. Ve yalnızca tek bir pilot koltuğu var" diye konuştu.
Amerikalı ve Avrupalı şirketlerin sponsorluğu sayesinde bu maceranın gerçekleştiğini ve uçağın maliyetinin 150 milyon dolar olduğunu belirten Piccard, Çinli ve Hintli şirketlerle de sponsorluk görüşmeleri yürüttüklerini ifade etti.
HİPNOZ, YOGA VE MEDİTASYONDAN DESTEK ALACAK
Psikiyatri ve psikoterapi alanlarında tıp eğitimi alan ve İsviçre Tıbbi Hipnoz Birliği’nde eğitmen ve süpervizör olarak görev yapan Piccard, sahip olduğu farklı kariyerleri de bu uçuş sürecinde kullanacak.
İki kişilik olan Solar Impulse’da günler sürecek uçuşlarda uyku ve dinlenme sorununu kendisinin hipnoz yöntemiyle, diğer pilot arkadaşının da yoga ve meditasyon tekniği kullanarak gidereceklerini ifade eden Piccard, bu tekniklerin işe yarayacağı umudunu dile getirdi.
YEMEKLERİ ÖZEL PAKETLERDE
Uçakta ne yiyecekleri yönündeki soruya, "Bu akşamki kadar iyi şeyler yemeyeceğiz" diyerek esprili bir cevap veren Piccard, uçaktaki ısı farklılıkları nedeniyle fermuar sistemine sahip özel yiyecek paketleri olacağını söyledi. Ayrıca uçakta internetleri olacağını, kamera sistemiyle de sürekli merkezle iletişim halinde olacaklarını söyledi.
İLETİŞİM İÇİN UYDUDAN DAHA UCUZ
Solar Impulse sonrası yeni bir fikri olup olmadığı yönündeki soru üzerine Piccard, buna dünya turunu tamamlayıp neyi başardıklarını net olarak gördükten sonra karar vereceğini belirterek, "Şu anda her şeyin ortasındayım. Tıp kariyerime de devam edebilirim, Solar uçak endüstrisine de girebilirim. Ama şu an ilgilendiğimiz şey, Solar Impulse teknolojisini telekomünikasyon platformu haline getirmek. Solar uçağı 30 km yükseklikte ve pilotsuz uçacak şekilde geliştirerek tüm şehir için Wi-Fi ve GSM telekomünikasyon kaynağı haline getirmek istiyoruz. Uydudan daha ucuz" dedi.
POLİTİKADAN FELSEFEYE DÜŞÜNCELER
Çalışmaları hakkında bilgi vermenin yanında Piccard'ın gazetecilerle sohbeti felsefeden politikaya uzanan geniş bir yelpazede gerçekleşti. Yaşamda sürekli aynı şeyleri yapmamak, her zaman farklı şeyler denemek gerektiğini belirten Piccard, yazdığı kitabında da yer verdiği arı ve eşek arısı örneğini verdi. Yaptığı gözlemlerde arının kapalı kaldığı odadan kurtulmak için pencerenin hep aynı noktasına doğru uçup çarptığını ama eşek arısının her zaman pencerenin farklı bir noktasına uçarak sonunda açık noktayı bulup kurtulduğunu gördüğünü ve hayatı da bu şekilde ele almak gerektiğini söyledi.
Farklı düşüncelere açık olmanın ve toleransın önemine de vurgu yapan Piccard, kendisinin hiçbir zaman tek bir siyasi partiye bağlı kalmadığını, her seçimde her kesimden insanı dinleyerek, kafasında tartarak karar verdiğini, bu sayede bazen düşüncelerinin hiç beklemediği şekilde değiştiğini ifade etti.
Piccard, yaşamımıza istediğimiz şekilde yön vermek, bir şeyler yapmak ve fark yaratmak istiyorsak alışkanlıklarımızdan, dogmalarımızdan, korkularımızdan, yani yüklerimizden kurtulmamız gerektiğini de ifade etti.
Sabiha KÖTEK
PICCARD: 10 YILA KALMAZ GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÇALIŞAN 50 KİŞİLİK YOLCU UÇAKLARI SEFERLERE BAŞLAR
http://enerjigunlugu.net/gunes-enerjili-yolcu-ucaklari-geliyor_11189.html
