1. YAZARLAR

  2. Özdilek COŞKUN

  3. Mazot neden pahalı?
Özdilek COŞKUN

Özdilek COŞKUN

Yazarın Tüm Yazıları >

Mazot neden pahalı?

"Rus petrolü için fiyat limiti gündemde"

Haberin başlığı böyle... 

"ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Kanada ve diğer müttefikleriyle Rusya’nın enerji gelirlerini sınırlayabilmek için düşük gelirli ülkelere etki etmeden Rusya’nın petrol fiyatlarına bir limit uygulama konusunda görüşmeler yaptıklarını söyledi" diyor haber. Haberi okuyunca çok duygulandım, Janet abla düşük gelirli ülkelere kötü bir şey olmasın istiyormuş.

‘Ne kadar iyi insanlar var bu dünyada’ dedim kendime. Sonra, haberin devamını okuyorum, diyor ki ‘Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Ukrayna işgali sonrası rafinerilerin Rus petrolünden uzak durması, yaptırım ve kısıtlamalara rağmen Rusya’nın petrol gelirlerinin % 50 arttığını belirtmişti’. 

‘Ajans aylık yayınladığı raporda Rusya’nın 2022 yılında petrol ve türevi ürünlerden aylık olarak 20 milyar USD kazandığını kaydetti’. ‘Nasıl yahu’ diyor insan kendi kendine. Sonra anlıyorsun ki savaş dünyanın en büyük ve kârlı sektörlerinden birisi. 8-10 USD’ye toprak yüzeyine çıkardıkları ham petrolü pandemi döneminde 25-30 USD’ye satarken elde ettikleri kâr bu abi ve ablalara yetmiyor. 80, 100 ve hatta bugünlerde olduğu gibi 120 USD’ler seviyesinde satmalılar.

Covid 19 senaryo mudur bilemem ama gezegen AIDS’e 200 milyar USD harcadı, batı dünyasının ilaç şirketleri güzel paralar kazandılar, bunu gayet iyi biliyorum. Covid 19 kaynaklı pandemi döneminde gezegenin en zengin % 1’lik kesimi servetini 8 kat arttırmış. İnsanın haykırarak bağırası geliyor, ‘yeter, biraz doyun be kardeşim, doyun’. Ama doymuyorlar maalesef.

Gezegende durum böyle iken bizde durum ne peki? Bizde durum evlere şenlik. Tam tabiriyle, Şener Şen filminin repliği gibi ‘ağam bizimle dalga geçii’ durumunu yaşıyoruz. Ekmek 6 TL, damacana su 35 TL, Manisa’da toplu taşımacılık öldü ifadesiyle eylem yapan taşımacı esnaf, 450 TL’den başlayan şehirlerarası otobüs fiyatları, 800-900 TL’den başlayan uçak fiyatları vs…

Hepsinin nedeni akaryakıt fiyatları. Geçen sene yani 2021 yılı başında motorinin pompa litre fiyatı 6,5 TL idi. Şimdilerde 30 TL. Böyle bir şey olabilir mi? Tam 5 katı artmış. Uluslararası akaryakıt fiyatlarına ya da Brent petrol dediğimiz ham petrol fiyatlarına bakıyorsunuz artış bire bir. Yani sadece 2 katına çıkmış fiyatlar. 2021 ocak Brent petrol fiyatları 55-60 USD iken bugünlerde 115-120 USD civarında.

El insaf! Ürün sadece 2 katına çıkmış sen neden 5 katına çıkarıyorsun? Asgari ücret 4.250 TL ise bir insan tam 30 gün yani 1 ay çalışacak ve sadece 140 litre motorin mi alabilecek? El insaf! Esnaf ya da meşhur tabirinizle ‘İş dünyası’ üyesi olmayan 45-50 milyon maaşlı insana reva mıdır bu? El insaf! 

Peki bu rezaletin nedeni nedir? Nedeni çok basit olarak anlatmak gerekirse İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde talebe iken hocalarımızın hep dediği gibi ‘kanunlarımız, mevzuatımız harika, sorun uygulamada. Memleketimizde oldukça kapsamlı gayet iyi hazırlanmış bir ‘Petrol Piyasası Kanunu’ muz var. 1 Ocak 2005’de yürürlüğe girdi. Orada gayet güzel ve net bir mekanizma tarif edilmiş. OFM (Otomatik fiyatlandırma mekanizması).

Diyor ki, belirli aralıklarla Akdeniz piyasasındaki Genova ve Lavera bölgesinin mamul fiyatlarına (S&P Global Platts)  bakarsın, artış ya da düşüşleri, Merkez Bankası USD döviz satış kuru ile çarparsın gümrüksüz rafineri fiyatını oluşturursun, üzerine ÖTV eklersin gümrüklü rafineri fiyatı oluşur, EPDK payını eklersin, dağıtım şirketi kâr payı, bayi kâr payı, nakliye maliyetini ekler, KDV’yi dahil edersin olur sana pompa satış fiyatı. Bu kadar basit ve net.

Ama ne oldu son 3-4 yılda? Bizim komik ötesi enflasyon rakamlarının mucidi TÜİK’imiz gibi bu sektörün düzenleyicisi, kural koyucusu EPDK, son 3-4 yıldır, aklı sıra enflasyonu körüklememek için bu mekanizmayı çalıştırtmadı, pompa fiyatlarını baskıladı. Buna da güzel bir isim verdi ‘Eşel mobil’. Yani dedi ki ‘pompa fiyatlarını arttırmayın ama arttırmamanız için yaptığım ÖTV fedakarlığını cebime alacak olarak yazıyorum, günü gelince alacağım’. Buna eşel mobil deniliyor.

Sonra ne oldu? Dolar 6 TL’den 18 TL’ye çıktı. Ayrıca, TC devletinin resmi bilançosuna bakınca da anlarsınız ki vergi ve ceza gelirleri dışında ürettiğimiz bir gelir kalemi yok. Mecbur kaldı akaryakıt fiyatı üzerindeki ÖTV’yi tahsil etmeye. Sonuç; 6,5 TL’lik motorin 30 TL. Böyle bir şey olabilir mi? Tüm sektörler perişan vaziyette. Her gün yeni bir sektörün feryadını okumaktan bunaldık. Dün okuduğum haber şöyle idi ‘yumurta sektörü batıyor ve bitiyor’.  Mobilya sektörü öyle, beyaz eşya sektörü öyle. Saymakla bitmiyor. 

Bunun bahanesi de pandemi olamaz, Rusya-Ukrayna krizi olamaz. Almanya batıyor, enflasyon zirve yaptı diyorlar, bakıyorsunuz enflasyon % 8 civarında. Amerika’da kuyruklar var diyorlar araştırıyorsunuz külliyen yanlış. Çok kısa bir zaman içerinde Çin kaynaklı tedarik zinciri aksamaları çöüzlr çözülmez tüm AB’nin lokomotif ülkeleri de Amerika da eski rakamlara dönecektir.

Sorun bizim içimizde. Yanlışlarımızda. Büyükler, sahip oldukları o güç ile % 3 – 5 enflasyon artış rakamları ile sorun yaşarlar mı hiç? Asla yaşamazlar. Baktığınızda istemeye istemeye despotik yöntemleri olan Putin’e bile hak vermek zorunda kalıyorsunuz. Diyor ki ‘SSCB dağıldığından bu yana, Gorbaçov’dan bu yana verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız, söylediğiniz her söz yalan. Benim burnumun dibine (Kiev, Ukrayna – Rusya sınırı) neden füze rampaları yerleştiriyorsunuz’. ‘Neden Ukrayna’yı kaşıyorsunuz’ Demokrat olan AB’nin demokrat abileri ablaları, Ukrayna’dan mülteci taşıyan trenleri yolda durdurup içinden gariban ve aç Afrika’lı zencileri indiriyorlar. AB’nin abileri ablaları olan Fransa ve Almanya’nın demokrasi anlayışı bu. Attıkları her adımın arkasında kâr, çıkar ve bir plan var maalesef. Hüsnü Mahalli’nin dediği gibi ‘batı her zaman yalancıdır’. 

Uzun lafın kısası ‘Batı’ ya da Amerika gibi büyükler öyle 3-5 puan faiz ya da enflasyon artışı ile etkilenmezler dahi. Biz kendi derdimize yanalım. Bizim pazardaki reel enflasyonumuz % 100’ün çok çok üzerinde. Ama TÜİK yıllık TÜFE’yi % 30’lar seviyesinde açıklıyor. İnsanları birbirine düşürüp düşman ediyorlar.

Sık sık okuyorum şöyle haberleri ‘Mal sahibi çıkmayan kiracısını pompalı tüfekle vurdu’. Çok sorulan sorunun yanıtını verelim ‘Bu koşullarda akaryakıt fiyatları düşmez’. Düşmez, düşemez, Motorin 40 TL de olur 50 TL de. Çünkü 1999 yılında yaşanan deprem ile ismi değişen hayatımızın en önemli parçası olan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ni devlet almak zorunda. Çünkü paramız yok. Hazine net rezervimiz – 56 milyar USD. Yanlış yazmadım (–) yani eksi. 

Peki nasıl düşer akaryakıt fiyatları? Uluslararası ürün fiyatları (Platts) çok düşerse, USD kuru 18 TL’lerden çok aşağılara inerse, devletimiz sağlam ve kalıcı gelir kalemleri yaratıp ÖTV’yi düşürürse vs. Gördüğünüz ve anladığınız kadarıyla bunlar çok iyimser beklentiler. Gerçekçi değiller. Yakın vadede tatlı bir rüyadan ibaret kalırlar.

Yani son sözümüz odur ki akaryakıt fiyatları düşmez, bize düşen görev, bu duruma uyum sağlayabilmek ve daha fazla artmamasını temenni etmek.  Bir sonraki yazımızda bu durumun sektörel yanısamalarını ele alacağız. 

Önceki ve Sonraki Yazılar