Enerji Günlüğü - Petrol Sanayi ve Emobilite Derneği (PETDER) akaryakıta zorunlu biyoetanol karıştırma uygulamasındaki oranın yüzde 1’e indirilmesini öngören düzenleme taslağını desteklediğini gerekçeleriyle birlikte açıkladı.
Açıklamada PETDER’in yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını, yerli üretimi ve çevre dostu yakıtların yaygınlaşmasını desteklediği belirtilirken “Ancak, biyoetanol zorunlu harmanlama oranlarının belirlenmesi konusunda ülkemizin özgün koşullarının ve sahadaki sorunların göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyoruz” denildi.
PETDER’in açıklamasında, EPDK’nın görüşe açtığı “Benzin Türlerine Etanol Harmanlanması Hakkında Tebliğ”de değişiklik yapılmasına dair taslakta yer alan, benzine %1 veya bunun üzerinde herhangi bir oranda biyoetanol harmanlama yapılabilmesi için biyoetanolün dağıtım şirketlerine maliyetinin EPDK’nın fiyat oluşumunda dikkate aldığı uluslararası biyoetanol fiyatına eşit veya onun altında olması ve kesintisiz ikmal edilmesi durumunda mümkün olabileceği, aksi taktirde düzenleme değişikliğinin gündeme bile getirilmemesi gerektiği görüşüne yer verildi.
Akaryakıta biyoetanol katmanın, rafinerici ve dağıtıcı lisans sahipleri tarafından gerçekleştirip EPDK’ya raporlandığı, ancak yerli üretimin teşviki amaçlansa da, mevcut altyapı ve ekonomik koşullar nedeniyle sahada zorluklar yaşandığı vurgulandı.
BİYOETANOL ÜRETİCİLERİNDEN PETDER'İN TEZLERİNE KARŞI AÇIKLAMA HABERİ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
Sektörün ve PETDER üyelerinin, akaryakıta daha fazla biyoyakıtın harmanlanması enerji çeşitliliğini artıracak, yerli üretimi destekleyecek ve çevresel faydalar sağlayacak olsa da, Türkiye'de özellikle biyoetanol piyasası diğer ülkelere kıyasla önemli farklılıklar gösterdiği için getirilen düzenlemelerin pratikte istenilen sonucu vermediği kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi:
“Özellikle, biyoetanolün üretiminde kullanılan etil alkol pek çok sektörde hammadde olarak kullanılmakta olduğu için, üreticiler kendi üretim optimizasyonları çerçevesinde söz konusu biyoetanolün üretimi yerine farklı sektörlere sunulacak etil alkolün üretimini tercih edebilmekte ve bu nedenle de biyoetanolün tedariki konusunda oluşan kısıtlar ve arz-talep dengesizliği, zorunlu harmanlama oranının düşürülmesi kapsamındaki EPDK taslak düzenlemesini haklı çıkarmakta ve mevcut %2’lik oranın devamını pratikte sürdürülebilir olmaktan uzaklaştırmaktadır.”
DÖRT OYUNCU VAR, ÜRETİM YETERSİZ
Türkiye’de halen 4 tesis tarafından biyoetanol üretilebildiğine, bunlardan sadece üçünün petrol sektöründeki rafineri veya dağıtım firmalarına 2024 yılında biyoetanol teslimi yaptığı belirtildi. Biyoetanolün hammaddesi olan etil alkol pek çok farklı sektöre de satılabildiğinden, biyoyakıt üreticilerinin, üretim süreçlerini etil alkol üretimi odaklı kurgulayarak akaryakıt sektörüne teslim miktarını kapasitelerinin altına getirebildiklerine dikkat çekildi. Bu nedenle biyoetanolde arz-talep dengesinin sağlanamadığı, tedarikçi sayısının düşüklüğünün de bir başka sorun olduğu vurgulandı.
FİYAT FARKLILIKLARI EKONOMİK ETKİLER
Düşük rekabet nedeniyle Türkiye’de ortalama biyoetanol temin fiyatlarının Avrupa ortalamalarına kıyasla yüksek olduğuna dikkat çeken PETDR, “Ancak bu maliyet artışları doğrudan pompa fiyatlarına yansıtılamamakta olup, ülkemizde Etanollü benzin fiyatlandırmasında, yerel üretim maliyetlerinden bağımsız olarak, ilgili mevzuat çerçevesinde Ethanol Platts T2 FOB Rotterdamreferans değeri baz alınmakta ve bu durum tüketicinin, yerel fiili piyasa koşullarından farklı bir fiyatlandırma ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
BİYOETANOL AZALIRSA BENZİN FİYATI DA DÜŞER
Fiyatlandırma farkının, biyoetanol harmanlama oranlarının artırılmasını talep edenlerce yeterince dikkate alınmadığı görüşüne yer verilen PETDER açıklamasında şöyle denildi:
“Bu kapsamda, söz konusu fiyat farkları ve zorunlu harmanlama oranının mevcut yüksek seviyelerde kalma ihtimali, biyoetanol harmanlama maliyetlerini artırarak, dolaylı da olsa akaryakıtın pompa fiyatlarına yansıması ihtimali, ülkemiz ekonomisini ve tüketiciyi olumsuz etkileyerek, enflasyonist etki yaratma riskini taşımaktadır. Ayrıca, biyoetanol harmanlama oranının düşürülmesi sonucu, benzin fiyatına eklenen biyoetanol fiyat farkı tutarı da azalacağından, nihai tüketici daha ucuza benzin alabilecek, enflasyona da olumlu katkıları olacaktır.”
ÜRETİCİ BİYOETANOLÜ AKARYAKITÇIYA SATMAK ZORUNDA DEĞİL
PETDER’in açıklamasında verilen bilgilere göre mevcut mevzuata göre, petrol sektöründeki rafinerici ve dağıtıcı lisans sahipleri yerli biyoetanolü belirlenen oranda benzine harmanlamak durumunda. Ancak, biyoetanol üreticileri söz konusu lisans sahiplerine ürün satmak zorunda değil. Bu durumu bir çelişki olarak değerlendiren PETDER açıklamasında şu değerlendirmelerde bunudu:
“EPDK tarafından alınan kararların üzerinde fiyatlardan biyoyakıtlarda alım yapılmaması esastır. Şöyle ki, biyoyakıtların harmanlanması ile ilgili geçtiğimiz yıllarda yaşanan sıkıntıların çözümü amaçlı olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 12/10/2023 tarihli toplantısında kabul edilen 12129 sayılı “Harmanlama Yükümlüsü Lisans Sahiplerinin Akaryakıt Ürünlerine Harmanlanacak Ürün Alımlarına İlişkin Fiyat Metodolojisi” Kurul Kararında, biyoetanol ve biyodizel için belli fiyat parametrelerinin üzerinde alım yapılmamasının esas olduğu hükmü getirilmiştir. Bununla birlikte, geçen süreçte söz konusu Kurul Kararının sahada uygulaması kapsamında problemler yaşanabildiği gözlemlenmiş olup, EPDK’nın biyoetanol zorunlu harmanlama oranlarında düşüş yapılmasına dair taslak mevzuatının bunun çözümüne dair yararlı bir adım olduğu değerlendirilmektedir.”
“İYİ NİYET YETMİYOR, GERÇEKLER ORTADA”
PETDER’in açıklaması, konuya ilişkin önerisini de içeren şu ifadelerle sona eriyor:
“PETDER olarak, mevcut piyasa yapısı çerçevesinde, biyoetanol harmanlama oranlarının düşürülmesine dair 2025 yılında kamuoyu görüşüne açılan taslak mevzuatı destekliyoruz. Bu düzenlemeye ilaveten, üretim kapasitesinin güçlendirilmesi, fiyat dengesinin regülasyon yolu ile sağlanması ve mevzuat çelişkilerinin giderilmesi gibi aksiyonlarla da sürecin eş zamanlı yürütülmesinin faydalı olacağına inanmaktayız. Bu oranın artırılması görüşlerinin iyi niyetli bir çevresel hedef sunmakla birlikte, mevcut koşullar çerçevesinde sektör gerçeklerine uygun olmadığı ve piyasa dengesine daha da zarar verebileceği değerlendirilmektedir.”
Enerji Günlüğü - İSTANBUL/ANKARA





