1. YAZARLAR

  2. Birol OĞUZ

  3. Zengezur Koridoru ve Kafkas Düğümü
Birol OĞUZ

Birol OĞUZ

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Zengezur Koridoru ve Kafkas Düğümü

Kişisel olarak Kafkas coğrafyası ile çok iç içeyim.

Aile kökenim Kafkas halklarına dayanıyor, ciddi bir soykırım ve sürgün sonrası bu topraklara ulaşmışlar. Belki gereğinden bile fazla asimile olmuşuz ama soy çekiyor, bir yakınlık hissi var Kafkaslara.

Çalışma hayatım boyunca Gürcistan ve Azerbaycan’a defalarca gittim, Azerbaycan’da üç yıl süreyle yaşadım haçapurisini (haçapuri), hingelini (hingel), etini yedim, şarabını, nar suyunu bol bol içtim.

Kısaca bölgeyi tanır, sorunlarını, çözüm arayışlarını, insanlarını, hissettiklerini biraz bilirim. Ama son dönemde ortalık o kadar karıştı ki ne oluyor, gidişat nereye anlamakta, çözümlemekte çok zorlanıyorum.

Karabağ sorunu uzun yıllar boyunca Rusya’nın bölgeden elini çekmemesi için çok iyi bir mazeretti, kendi yarattı, kendi kullandı. Ta ki Ermeni diasporası işe fazlaca burnunu sokup, Ermenistan’da iktidarı ele geçirene kadar.

Rusya kendi sözünden pek dışarı çıkmayan ve ağırlığı Karabağ kökenli olan Sarkisyan yönetimi ile durumu güzel idare ediyordu. Neredeyse açlık sınırındaki Ermenistan’ı besliyor, sınırlarını koruyor, Azerbaycan’a kafa tutacak kadar silah veriyor, sonra Azerbaycan’a bir fazlasını satarak ikisinin de parasını çıkarıyordu.

Azerbaycan bölgede Rusya’ya rağmen girişimde bulunulmayacağını bildiği için yıllar yılı her yolu denedi, Rusya’yı ikna etmeye çalıştı, çok para harcadı ama sonunda amacına üç yıl önce, Ermeniler sayesinde ulaştı.

Peki ne mi oldu?

Ermenistan’da diaspora tarafından desteklenen ABD ve Fransa severler derneği iktidara geldi. Rusya cezayı kesti, Azerbaycan’a “yürü arkadaş, ben dur diyene kadar” dedi ve neredeyse 30 yıldır işgal altında bulunan Karabağ çevresindeki bölgenin çoğu kısa sürede işgalden kurtarıldı. Yine Rusya’nın araya girmesi ile ateşkes sağlandı ve sonrası bildiğiniz gibi, barış antlaşması...

İşgalden henüz kurtarılmayan ufak bir bölge, antlaşma sonrası Ermeniler tarafından geri verilecek, Karabağ ile Ermenistan arasında Laçin koridoru, Azerbaycan ile Nahcivan arasında ise Zengezur koridoru hayata geçirilecekti.

Azerbaycan, kendi azmi, kararlılığı ve tabii ki yeterli hazırlığı, Türkiye’nin ciddi/üst düzey desteği ve Rusya’nın yol vermesi ile amaçlarının çoğuna ulaşmıştı.

Rusya Ermenistan’a cezayı kesti, sürdürülmesi artık zorlaşan süreci bir başka boyuta taşıyarak ve yine kendi lehine sürüncemede bırakarak, barış gücü adı altında da kontrolünde tutarak mutlu mesut Ukrayna’ya yöneldi.

Ermenistan’da ise taşlar bir türlü yerine oturmadı.

Azerbaycan toprakları içinde Özerk Bölge statüsünde olan Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler, SSCB’nin yıkılması ile birlikte hakimiyeti tamamen ele geçirip etnik temizlik ile Azerbaycan Türklerini de bölgeden çıkarınca uzun yıllar sürecek bir sorunun tohumlarını ekmiş oldular.

Karabağ ile kalmayıp, etrafındaki bazı bölgeleri de işgal ederek hem Karabağ’ı koruma altına aldılar hem ileride pazarlık unsuru olarak kullanabilecekleri kazanımlar elde ettiler.

Bu süreç tabii ki Rusya’nın desteği ile gerçekleşti. Rusya Federasyonu, SSCB’nin dağılması ile birlikte bölgeyi istikrarsızlaştırıp, sorun yumağı haline getirdi ki, kimse kolay kolay belini doğrultamasın, onun kontrolünden çıkmasın.

Karabağ problemi, Gürcistan - Abhazya savaşı, Azerbaycan’ın özellikle kuzey sınırında zaman zaman ufak hareketlilikler yaratma… Bunların hepsi Rusya’nın kontrolü kaybetmemek için yarattığı ve kullandığı problemlerdi.

Bölgeye yönelik en büyük iş ortağı ise İran’dı.

Kendi topraklarında yaşayan 30 milyon civarındaki Azerbaycan Türkü’nün hareketlenmesinden ve kuzeyle birleşmesinden çekinen, Türkiye’nin de bölgede daha çok söz sahibi olmasından korkan İran (Azerbaycan tarafının da birleşme, büyüme diye bir talebi yok ama), bütün bu süreçte dindaşlarının değil, Ermenistan’ın yanında yer aldı.

Ekilen sorun tohumları sebebiyle suların bir türlü durulmadığı bu coğrafyada, son dönemlerde beklenmedik başka şeyler olmaya başladı.

2020 Karabağ savaşı ile özerk Karabağ bölgesinin etrafındaki topraklar işgalden kurtarılmıştı ancak Karabağ hâlâ tam olarak Ermenilerin, hem de aşırı milliyetçilerin kontrolündeydi.

Yerel milliyetçi unsurlar, kendilerince kurup bağımsızlıklarını ilan ettikleri Artsakh Cumhuriyeti ile bütün dünyanın resmi Azerbaycan toprakları olarak tanıdığı bölgeyi elden çıkarmaya yanaşmazken, savaşı tam olarak bitirip, ülkeyi sefaletten kurtarmak için barış kovalayan Paşinyan, bizim ilgimiz yok dese bile ciddi bir ordu oluşturmuşlar, Azerbaycan topraklarına saldırılar düzenleyerek ortamı yeniden ısıtmaya başlamışlardı.

Paşinyan, batı ile iş birliği içinde Türkiye ve Azerbaycan ile huzur içinde yaşamanın yollarını ararken ABD ile ortak tatbikat gibi uç noktalara tırmanınca hem Rusya hem İran için istenmeyen adam oluverdi. Veee Rusya tekrar kesti cezayı. Sen misin ABD’yi bölgeye sokan?

Barışı istemeyen bağımsızlık yanlısı Ermenilerin ortamı ısıtmasını fırsat bilen Azerbaycan hızlı bir operasyon ile Artsakh Cumhuriyeti’nin de ipini çekiverdi.

Son bir hafta içinde Karabağ’dan Ermenistan’a doğru hızlı bir göç yaşandı.

Karabağ Ermenileri, Azerbaycanlı Türklere yaptıklarını bildikleri için, “onlar da bize yaparlar mı” korkusuyla hızla Ermenistan tarafına geçmeye yöneldiler.

Hepsi gitmeyecek, bir kısmı kalacaktır elbette. Nitekim bölgeden gelen son haberler öyle gösteriyor. Azerbaycan kaçkınların bir kısmını bölgede yeniden iskana tabi tutunca Karabağ sorunu neredeyse tamamen ortadan kalkmış olacak.

Ermenistan tarafında ise sular hemen durulmayacak gibi. Paşinyan diaspora desteği ile hareket ediyor ama Karabağ’ın tamamen elden çıkması kendisine olan desteği neredeyse sıfırladı. Diaspora polislere, “onu niye koruyorsunuz ki” diye seslenir oldu.

Bölgeye ABD’yi sokması ise Rusya için ipinin çekilmesine yeter sebep. Askeri darbe beklentilerinin arkasından büyük olasılıkla Rusya çıkabilir.

İran kızgın, Azerbaycan lehine açıklamalarda bulunuyor...

Bütün bu olup bitenin içinde bizi çok heyecanlandıran konulardan başta geleni ise Zengezur Koridoru idi.

2020 Karabağ savaşından sonra Aliyev ve Paşinyan arasında imzalanan anlaşma gereği, Azerbaycan tarafı Karabağ ile Ermenistan arasında Laçin koridorunu açık bırakacak, buna karşın Ermenistan ise İran sınırında kendi toprakları tarafında, Azerbaycan ile Nahcivan arasında doğrudan karayolu bağlantısı sağlayacak bir koridor oluşturulmasını kabul edecekti.

Azerbaycan tarafından yapılacak kara ve demiryolu geçişi için güvenliği ise Rus barış gücü sağlayacaktı.

zengezur-lacin-koridoru-harita.jpg

Bu konu üç yıldır gündemden düşmeden ve neredeyse Azerbaycan tarafından daha çok Türkiye’de heyecan uyandırıyor.

Yapılan tüm yorumlar, koridor açılacak (son duruma göre pek kolay görünmüyor), Azerbaycan ile Türkiye arasında doğrudan bağlantı sağlanacak (koridor açılırsa evet ama???). Böylece sadece iki ülke değil bütün Türk dünyası bir araya geliyor, doğal gaz, petrol ne varsa buradan akıyor.

Peki yeter mi? Yetmez...

Çin Kuşak Yol projesinin Orta Koridoru bile buraya bağlanıyor. Çin malları buradan akıyor.

Hayal etmek güzel ama gerçek yaşamın farklı dinamikleri var.

Önce şunu belirtmek isterim ki, ne Ermeni tarafı ne Rusya ne de İran, Zengezur Koridoru’nu baştan beri bizim gördüğümüz gibi görmüyor.

Onların gördüğü, kabul ettiği, sivil halkın, İran’a girip çıkmadan Azerbaycan-Nahcivan arasında gidip gelmesini sağlayacak, mal ve ürünlerin geçişini sağlayacak ama uluslararası ticaret, transit yük taşımacılığı, boru hatları falan söz konusu olmayacak bir koridor.

Aslında, Laçin koridoruna karşılık zorunlu bir koridor.

Ancak, Azerbaycan’ın son hamlesi ile Karabağ ile Ermenistan arasında bir koridora, Laçin koridoruna ihtiyaç kaldı mı? Bence hayır.

Bu durumda Ermenistan kendi topraklarından bir koridor açar mı? Bugünkü koşullarda hayır. Açarsa da bizim hayal ettiğimiz gibi bir koridor olur mu? Bence yine hayır.

Bunu ne Ermenistan ne Rusya ne İran, her üçü de ne ister ne de kabul ederler.

Çünkü, İran’ın üzerinden geçen bütün ticareti alacağız, İran sınırında, Ermenistan topraklarından geçireceğiz, İran’ın kuzey bağlantısını keseceğiz veya zayıflatacağız, İran’da buna seyirci kalacak öyle mi? Ne dersiniz, oluru var mı?

Cumhurbaşkanımız da “Ermenistan topraklarından olmazsa İran topraklarından geçiririz koridoru” diyor... Peki buna ne dersiniz, mümkün mü?

Azerbaycan çok sabretti ama hem dış konjonktürün uygunluğu hem Türkiye desteği ile Karabağ sorununu önemli ölçüde halletti. Kılıcı vurdu, düğümü çözdü bile diyebiliriz ama bölgedeki kaos bununla bitmedi ve bitmeyecek.

Ermenistan henüz durulmadı, kendi halkı, Karabağ milliyetçileri, Rusya, İran, ABD/Fransa... Çokluğun olduğu yerde rahat, huzur kısa dönemde oluşmayacak.

Bu adam çok olumsuz diyeceksiniz belki. Daha önce, kısa/orta vadede Türkiye gaz üssü falan olamaz, bunlar hayal diye yazmıştım.

Şimdi de üzülerek belirtiyorum ki; kısa/orta vadede bizim hayal ettiğimiz gibi ufukta bir Zengezur koridoru görünmüyor, hatta belki de hayal etmediğimiz şekliyle de görünmüyor artık.

Küçücük bölgede o kadar çok değişken o kadar çok taraf, o kadar çok çıkar var ki...

Bülent Ortaçgil şarkısı gibi: Bu iş zor Yonca….

Görüşmek üzere.

Önceki ve Sonraki Yazılar