1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. YEKDEM sonrası bir an önce netleşmeli
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

YEKDEM sonrası bir an önce netleşmeli

Türkiye enerjide yerli ve yenilenebilir kaynakların payının artmasını istiyor. Nedeni çok açık. Enerjide dışa bağımlılığı elden geldiğince azaltmak. 

Bu desteklerden biri yerli kaynaklardan üretilen elektriğe 2007 yılından bu yana verilen döviz cinsinden satın alım fiyatı garantisi. Yani devlet, su, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle ile üretilecek elektriği belli fiyattan almayı taahhüt ediyor. 

Bu çerçevede yeni kurulan hidroelektrik ve rüzgar santralleri ilk 10 yıl boyunca üretecekleri elektriği şebekeye verip karşılığında kilovatsaat başına 7.3 dolar/cent alabiliyor. Bu rakam, jeotermalde 10.5 cent, güneş ve biyokütlede 13.3 cent. 

Bu desteğin adı yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizması, kısaca YEKDEM. Ancak bundan yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce dönemin Enerji Bakanı, YEKDEM’in 2020 sonu itibariyle sona ereceğini açıkladı. Şimdiki Bakan Fatih Dönmez de bu yaklaşımı sürdürdü. 

Ancak YEKDEM kalkınca yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelik destekler tamamen kalkamazdı. Çünkü elbette çok yol alındı ama YEKDEM’in vakti zamanında devreye girmesine yol açan şartlar büyük oranda devam ediyor. Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda bir arpa boyu yol gidilmiş henüz. 

Gerçi yenilenebilir kaynaklar bundan 10 yıl öncesine göre, fosil kaynaklar karşısında ciddi mevzi kazanmış durumda. Güneş ve rüzgar belli şartlar altında ve belli oranda rekabet gücü elde ettiler. 

Bunlara rağmen, az önce de dediğimiz gibi yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretim yatırımlarının teşvik edilmesi gerekiyor. 

Bunu mevcut enerji yönetimi de kabul ediyor. Ve YEKDEM sonrasında nasıl bir destek mekanizmasının devreye sokulabileceği üzerinde çalışılıyor. Elektrik üretim yatırımlarının kesintisiz devam edebilmesi için yeni mekanizmanın bir an önce açıklanmasında büyük yarar var. Çünkü elektrik üretim yatırımlarının hazırlık, proje geliştirme ve uygulama aşamaları çok uzun sürüyor. Sadece inşaat sürelerinin uzunluğundan söz etmiyoruz. Yatırımların çevreyle uyumluluğu açısından büyük önem taşıyan ÇED süreçleri dahil, yasal prosedürlerin yerine getirilmesini de kast ediyoruz. 

2020 sonrası devreye girecek yeni bir enerji üretim tesisisin ne tür şartlar altında faaliyet göstereceğine dair öngörüde bulunamayacak bir girişimcinin, bu işe girişmesi, basiretli bir tüccar davranışı olamaz. 

O yüzden ülkedeki yatırım ortamının, yatırımcı açısından bir gelecek öngörüsü yapılabilir noktaya getirilmesi şart. İşte YEKDEM sonrası destekleme modeli de bu yüzden bir an önce ortaya koyulmalı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar