1. YAZARLAR

  2. Sabiha KÖTEK

  3. Yenilenebilir enerjide yeni teknolojiler cep telefonları kadar şanslı olabilecek mi?
Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

Yazarın Tüm Yazıları >

Yenilenebilir enerjide yeni teknolojiler cep telefonları kadar şanslı olabilecek mi?

Bu hafta yenilenebilir enerji teknolojilerindeki yeniliklerle ilgili yapılan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. MIT ve Santa Fe Enstitüsü (SFI) tarafından yapılan araştırma,son on yılda yenilenebilir enerji teknolojilerindeki yeniliklerin keskin bir şekilde arttığını ortaya koyuyor. 

Sciencedaily sitesinde ayrıntılarıyla anlatılan bu çalışma, yenilenebilir enerji teknolojilerinde araştırma ve geliştirme yatırımlarının artması kadar, bu ürünlerin piyasasının genişlemesinin de bu artışta önemli role sahip olduğunu gösteriyor.

ARAŞTIRMA EKİBİ 73 BİNDEN FAZLA PATENTİ İNCELEDİ
Araştırma üç kişilik bir ekip tarafından yapılmış: MIT’te Mühendislik sistemleri Profosör yardımcısı olan Jessika Trancik,SFI’dan Luis Bettencourt ve İndiana Üniversitesi mezunu Jasleen Kaur. Ekip, 1970 ile 2009 yılları arasında yüzden fazla ülkede enerji ile ilgili alınan patentlerden oluşan bir veritabanı oluşturmuş.

73 binden fazla patenti inceleyen ekip, yenilenebilir enerji teknolojilerinde kimin nerede ne tür bir yenilik yaptığı hakkında fikir sahibi olmuş. Daha fazla istatistiksel analiz yaparak, enerji bağlantılı patentlerdeki artış ile araştırma geliştirme alanındaki önceki yatırımların net bir bağlantısını elde etmiş.

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ PATENTLERİNDEKİ ARTIŞ ŞAŞIRTICI
Araştırmanın sonuçları Trancik’in deyimiyle ekibi çok şaşırtmış. Öncelikle ekip yenilenebilir enerji teknolojileri patentlerindeki artışın ne kadar etkileyici olduğunu görmüş, özellikle de güneş ve rüzgar enerjisinde. Nükleer enerji teknolojisindeki yenilikler durgun seyrederken, Fosil yakıtları teknolojisinde mütevazi bir yükselişgörülmüş.

Örneğin 2004 – 2009 yılları arasında, güneş enerjisinde patent artışı her yıl % 13 oranında olurken, rüzgar enerjisi % 19 oranında artmış. Bu oranlar yarı iletken ve dijital iletişim teknolojilerdeki gelişmelere göre artmış ya da azalmış. ABD’de patentler 1975 – 2000 yılları arasında, her yıl 200 den daha az sayıda artmış ama 2000 – 2009 arasında 1000’in üzerinde artmış. Mesela 2009 yılında fosil yakıtı ile ilgili patent sayısı önceki on yıla göre bir yılda 100 artarak 300 olmuş.

70’Lİ VE 80’Lİ YILLARDA ÇOK ŞEY YAPILDI
1970 ve 1980 petrol şoklarından sonra yenilenebilir enerji teknolojileri araştırma fonlarında büyük bir artış görülmüş, ancak bunu keskin bir düşüş takip etmiş. Buna rağmen o dönemdeki araştırma çalışmaları öylesine etkili oldu ki, Trancik’e göre ‘bugün hala o dönem yapılanlardan yararalanılıyor’. Bunu da felsefik bir ifade ile gerekçelendiriyor Trancik; “ Bilgi kalıcıdır”.

Trancik aynı zamanda “piyasada değeri olmayan bir şeyi geliştirmek daha fazla yatırım gerektirir” görüşünde. “Daha aydınlık veya daha uzun ömürlü bataryaya sahip bir laptop tüketiciye cazip gelir. Oysa tüketici ışıkları yaktığında bunun az ya da çok karbon emisyonu salgıladığını fark etmez. İşte burada devlet düzenlemeleri ve yatırımları yeni teknolojiyi canlandırmada yardımcı olabilir” diyor.

ÇİN’DE PATENT SAYISI ÇARPICI BİR ARTIŞ GÖSTERDİ
Araştırmanın bir diğer şaşırtıcı sonucu Çin ile ilgili ve çoğu zaman taklitçilikle suçlanan Çini rahatlatacak cinsten. Son birkaç yılda yenilenebilir enerji teknolojilerindeki patent sayısı (yabancı kişi ve şirketlerce keşfedilenler de dahil) Çin’de çarpıcı bir artış göstermiş. Yine Trancik’in deyimiyle “ Çin gerçekten uçuşa geçmiş”.

YATIRIMLAR KALICILAŞIYOR VE İYİ PLANLANAN TEKNOLOJİLERİN UYGULANMASI HIZLI OLUYOR
Araştırma yatırımlarının uzun vadeli toplam etkileri araştırmanın bir diğer önemli bulgusu. Yatırımlar dönüşüme giriyor ve kalıcılaşıyor. Bilginin kalıcılığı temel bilgisine sahip olduğumuzdan sanırım buna çok şaşırmadık.

Araştırma verilerine göre, temel araştırma yatırımlarıyla uygulama yatırımlarının birlikte çalışmaları çok önemli. Örneğin, bilgisayar gibi iyi araştırılıp yapılandırılmış bir teknolojiyi hayata geçirmek çok hızlı olabilir.

KAMU YATIRIMLARI İLK AŞAMADA HAYATİ ÖNEMDE
Araştırma ekibinden Bettencourt önemli bir noktaya dikkat çekiyor ve yeni teknolojilerin ilerlemesinin genellikle zaman alıcı olduğunu ve ilk aşamalarda teknolojinin piyasada kendine bir yer açabilmesi için kamu yatırımlarının hayati önem taşıdığını belirtiyor. “Cep telefonu gibi teknolojilerde bu oldu ve bunun enerji teknolojilerinde de olup olamayacağını daha iyi anlamak istiyoruz” diye de ekliyor.

Açıkçası biz de bunu daha iyi anlamak istiyoruz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar