1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. Atık yağdan biyodizel üretimi 4 kat arttırılabilir

Atık yağdan biyodizel üretimi 4 kat arttırılabilir

Enerji Günlüğü – Türkiye atık yağların biyodizel amaçlı kullanımında, kapasitesinin dörtte birini kullanıyor.EPDK’nın 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren...

Atık yağdan biyodizel üretimi 4 kat arttırılabilir

Enerji Günlüğü – Türkiye atık yağların biyodizel amaçlı kullanımında, kapasitesinin dörtte birini kullanıyor.

EPDK’nın 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren getirdiği motorinde ‰5 oranında biyodizel harmanlama zorunluluğu, sektörde biyodizel konusunda hareketlilik yarattı. Buna rağmen biyodizel üretiminde önemli kaynaklardan biri olan atık yağlar, yeterince değerlendirilmiyor. 

IFAT Eurasia 2019 Çevre Teknolojileri Fuarı Proje Müdürü Namık Sarıgöl, geçen yıl 38 bin ton atık yağın biyodizel üretiminde değerlendirildiğini kaydetti ve şöyle konuştu, “Yakıt olarak kullanılan biyodizel; diğer fosil yakıtlara göre yüzde 45 oranında daha az sera gazı salımı yapıyor. Tarımsal kalkınmaya da katkı sağlıyor. Tarımsal üretime ek olarak, atık yağları kanalizasyona karışmaktan kurtarıp değerlendirerek, hem ekonomik kalkınma hem de çevre koruması açısından avantaj sağlayabiliriz. Atıktan enerji eldesi de dahil olmak üzere, çevre teknolojileri konusunda yeni açılımlar sağlayacak IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı, 28–30 Mart 2109 tarihleri arasında düzenlenecek”. 

ATIK YAĞLAR YAKIT OLUYOR

Çevreye büyük zarar veren ve rezervleri giderek tükenen fosil yakıtlar tüm dünyayı alternatif enerji arayışına itiyor. Bitkisel ve hayvansal atık yağlarla yağlı tohumlardan elde edilebilen biyodizel de bu çerçevede ön plana çıkıyor. 

Namık Sarıgöl, Türkiye’de değerlendirilebilecek atık yağ miktarının 150 bin ton civarında olduğunu belirterek değerlendirilemeyen miktarın çevreye çok olumsuz etkileri olduğunu anlattı, “Türkiye’de yılda 1 milyon 500 bin ton bitkisel yağ gıda amacı ile kullanılıyor. Bu yağlardan yaklaşık 150 bin ton atık yağ oluşuyor. Türkiye’de her yıl binlerce ton bitkisel yağ kullanıldıktan sonra lavabolara dökülüyor. Geri kazanılmayan yağlar geri dönülmez çevre sorunlarına yol açabiliyor. Atık yağlar su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturuyor. Bir litre atık yağın lavaboya dökülmesiyle bir milyon litre içme suyu kullanılmaz hale geliyor”. 

TÜRKİYE; BİYODİZEL ÜRETİMİ İÇİN İDEAL ÜLKE

Namık Sarıgöl sözlerini söyle sürdürdü: “EPDK’nın 1 Ocak 2018’den itibaren geçerlilik kazanan tebliğine göre, motorinde zorunlu olarak binde 5 biyodizel harmanlama yapılıyor. Bu karar sektörde hareketliliğe neden oldu. Biyodizel üretiminin yaygınlaşması ülkemiz açısından çok önemli. Biyodizel üretiminin artması için hammadde üretimin de artması gerekiyor. Türkiye biyodizel için çok uygun. İklim koşulları kolza, soya, ayçiçeği, aspir, yerfıstığı gibi tarım ürünlerinin hasat edilmesi için elverişli. Bir diğer hesapla geri kazanamadığımız atık yağ miktarı 100 bin tonun üzerinde. Yerli ve milli kaynaklardan ihtiyacımız olan enerjinin bir kısmını elde etmek mümkün”.

Petrolden elde edilen dizel yakıtlara alternatif olan biyodizel; ayçiçeği, soya, kolza, aspir, pamuk, palm gibi bitkilerden elde edilen organik yağlar baz ve alkolle belirli oranlarda karıştırılarak üretiliyor. Atık bitkisel ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabiliyor. 

Önceki ve Sonraki Haberler