1. HABERLER

  2. KÖMÜR

  3. MESİAD: Madende çalışma süresi 6 saate düşsün

MESİAD: Madende çalışma süresi 6 saate düşsün

Enerji Günlüğü - Zonguldak'taki özel sektör maden işletmecileri, maden ocaklarındaki çalışma süresinin 8 saat yerine 6 saate düşürülüp vardiya sayısının...

MESİAD: Madende çalışma süresi 6 saate düşsün

Enerji Günlüğü - Zonguldak'taki özel sektör maden işletmecileri, maden ocaklarındaki çalışma süresinin 8 saat yerine 6 saate düşürülüp vardiya sayısının dörde çıkarılmasını önerdi. İşetmeciler, rödevans sistemine son verilip kendilerine uzun süreli ruhsatlar verilmesini istedi.

Rödovans yöntemiyle kömür madeni işletmeciliği yapan özel sektör firmalarının oluşturduğu Maden ve Enerji Sanayicileri İş Adamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu, Manisa Soma'da meydana gelen faciayı değerlendirdi ve konu hakkında ayrıntılı bir basın açıklaması yayınladı.

KADER VE KAÇINILMAZLIK DEĞİL

Açıklamada 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da Türkiye'nin en büyük madencilik felaketinin yaşandığı belirtilerek "Zonguldak’ta yaklaşık 30 senedir yer altı madenciliği yapan madenciler olarak bu tür kazaların

sadece kader ve kaçınılmazlık olmadığını çok iyi biliyoruz" denildi.

FACİADAN SİSTEM SORUMLU

Soma faciasının "her gün kömür yangınıyla iç içe üretim yapan işletmenin çalışan ve mühendislerinin “bakar kör” olmaları, basiretlerinin bağlanması ve öngörüsüzlükleri neticesinde" meydana geldiği görüşüne yer verilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Özünde işletme olmak kaydıyla bu faciadan aslında sistem sorumludur. Bu yaşanan elim faciayı bir fırsatı dönüştürüp bundan sonra bu tür faciaların olmaması için sistemi yeniden kurgulamak ve madenciliği yeniden dizayn etmek zorundayız. Aksi takdirde bu tür acılarla ve facialarla çok sık aralıklarla karşlılaşmamız kaçınılmaz olacaktır."

BİRÇOK MADEN İŞLETMESİ RİSK ALTINDA

Madencilik camiasında iş güvenliği ve üretim teknolojisi açısından üst düzey işletmelerden biri olarak bilinen Soma'daki maden işletmesinde böylesine bir facia meydana gelebiliyorsa Türkiye’nin her yerindeki birçok maden işletmesinin de büyük risk altında olduğu vurgulandı. Açıklamada "Bizler yer altı işletmelerimizde her türlü iş güvenliği tedbirlerini aldığımızı düşünürken üst düzey olduğunu düşündüğümüz bir işletmenin böyle bir facia yaşanması tüm ezberleri bozmuştur" ifadeleri kullanıldı.

RÖDEVANSA SON, RUHSATLAR VERİLSİN

Bundan sonra benzeri faciaların yaşanmaması için sistemin sorgulanıp yeniden yapılandırılması gerektiği görüşüne yer verilen açıklamada, MESİAD'ın çözüm önerileri de yer aldı:

"Devletin acilen rödevans yöntemlerini iptal ederek sahaların uzun süreli ruhsatlarının işletmelere verilmesi gerekmektedir. Böylece firmalar uzun süreli yatırım programları yapabilecek, rödevans yükünden kurtuldukları için iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında daha yüksek düzeyde harcama yapabileceklerdir. Burada devlete düşen her türlü imkânı ve teşviki işletmelere sunarken denetimlerini çok sık ve üst düzeyde yapmak ve hata yapanın gözünün yaşına bakmamak olacaktır. Türkiye madenciliğinde yapılabilecek en temel sistem değişikliği rödevans ve taşeron sistemine son vererek uzun süreli ruhsatlarla beraber tüm sorumlulukların da işletmeye verilmesi, devletin de çok sıkı işletmeleri takibe alması olacaktır.

VARDİYA 4'E ÇIKSIN, ÇALIŞMA SÜRESİ 6 SAATE İNSİN

MESİAD'ın açıklamasında, maden ocaklarında işçi sağlığı konusunda da çözüm önerilerine yer verildi. Bu öneriler şöyle sıralanıyor:

- Vardiya Sistemi: Dünyanın en zor işlerinden biri olan yer altı madenciliği büyük bir dikkat ve

tedbirler zincirini de beraberinde gerektirmektedir. 3 vardiya şeklinde çalışılan maden

işletmelerinde bir işçinin işe gidişi ve evine dönüşü yaklaşık olarak 12 saat sürmektedir. Bu da

aşırı yorgunluk, dikkatsizlik ve yıpranmaya sebebiyet vermektedir. Bununla ilgili çözüm ise;

Yer altı madenciliğinde çalışma koşullarını 6’şar saatlik 4 vardiya şekline dönüştürmek

olacaktır. Böylece işçiler daha az yıpranacak ve daha dikkatli çalışabileceklerdir.

- Sosyal Haklar: Çalışanların Sosyal Hakları ve Kıdem Tazminatları Devlet Güvencesine

alınmalıdır.

- Sigorta Primleri: Sigorta primleri maaşlar yükseldikçe düşürülmeli, yüksek maaş teşvik

edilmeli

- Ödül ve Teşvikler: İş Güvenliği standartlarını yükselten işletme çalışanlarına ödül ve teşvikler

verilmesi çalışanların dikkatini ve konsantrasyonu arttıracaktır.

- Rödevans Sistemi: Rödevans yönteminin kaldırılmalı ve ruhsat hakları verilmelidir.

- Teknik Nezaretçiler: Teknik nezaretçiler ücretlerini devletten almalı ve bağımsız denetçi

olmalıdır.

- Askerlik Şartı: Yer altında çalışan işçi askerliğini yapmış olmalıdır.

-------------

MESİAD BASIN AÇIKLAMASI'NIN TAM METNİ ŞÖYLE:

13 Mayıs 2014 tarihinde Soma ilçemizde ülkemizin en büyük madencilik felaketi meydana gelmiştir. Bu faciada hayatını kaybeden madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli aileleri ve akrabalarına başsağlığı ve sabırlar dileriz. Allah, dünyanın en zor işlerinden birini yapan madencilik camiasına ve milletimize böylesine trajik faciaları bir daha yaşatmasın. Kaybettiğimiz kardeşlerimizin ailelerinin acılarını azaltsın ve onlara sabırlar versin.

Zonguldak’ta yaklaşık 30 senedir yer altı madenciliği yapan madenciler olarak bu tür kazaların sadece kader ve kaçınılmazlık olmadığını çok iyi biliyoruz. Yaşanan her facianın ardında kamuoyunda yargılanıp mahkûm edilecek bir günah keçisinin bulunması ve sorunların üzerinin örtülmesi bizleri gerçek çözüme yürümekten alıkoymakta ve büyük resmi görmemizi engellemektedir. Dileğimiz Soma’da yaşamış olduğumuz facianın ceza ve sorumluluğunun ilgili tüm kesimlere ayrım gözetmeksizin yansıtılmasıdır. Bu büyük facianın ardından fertlerini kaybeden ailelerin yaralarını sarmaktan başka yapabileceğimiz en iyi şey, gerekli derslerin çıkarılarak bundan sonra bu tür faciaların olmamasını sağlamaktır.

Bu facianın sebepleri, sorumluları ve diğer madencilik işletmelerinin genel durumları ile ilgili MESİAD olarak bizlerin de söyleyeceği bazı sözler olacaktır. Bu facia, her gün kömür yangınıyla iç içe üretim yapan işletmenin çalışan ve mühendislerinin “bakar kör” olmaları, basiretlerinin bağlanması ve öngörüsüzlükleri neticesinde meydana gelmiştir. Özünde işletme olmak kaydıyla bu faciadan aslında sistem sorumludur. Bu yaşanan elim faciayı bir fırsatı dönüştürüp bundan sonra bu tür faciaların olmaması için sistemi yeniden kurgulamak ve madenciliği yeniden dizayn etmek zorundayız. Aksi takdirde bu tür acılarla ve facialarla çok sık aralıklarla karşlılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Madencilik camiasında iş güvenliği ve üretim teknolojisi açısından üst düzey işletmelerden biri olduğu bilinen bir maden ocağı işletmesinde böylesine bir facia meydana gelebiliyorsa Türkiye’nin her yerindeki birçok maden işletmesi büyük risk altında demektir. Bizler yer altı işletmelerimizde her türlü iş güvenliği tedbirlerini aldığımızı düşünürken üst düzey olduğunu düşündüğümüz bir işletmenin böyle bir facia yaşanması tüm ezberleri bozmuştur.

Bundan sonra yapılacak olan, sistemin sorgulanması ve yeniden yapılandırılmasıdır. Bu çerçevede derneğimize üye Zonguldak Özel Sektör Yer Altı İşletmelerinin en temel problemini kamuoyunun bilgisine sunmak istiyoruz. Bilindiği gibi işletmelerimiz Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) imtiyaz sahasında bulunan ve TTK’nın verimsiz olduğu düşüncesiyle çalışmadığı alanda Rödevans yöntemiyle kömür üretimi yapmaktadır. Bağlı bulunduğumuz kurum olan TTK 2013 yılında yaklaşık 559 Milyon TL. zarar açıklamıştır. Ortalama 190 TL. ye satmış olduğu 1 ton kömürü yaklaşık 600 TL. gibi bir rakama mal etmiştir. Her sene yaklaşık 550 – 600 Milyon TL. zarar eden TTK iş güvenliği yatırımlarına her türlü bütçeyi ayırabilirken büyük madencilik faciaları ile karşı karşıya kalmaktan kurtulamamıştır. Rödevans yöntemi ile TTK’nın bir nevi taşeronu formatında üretim yapan firmalarımız ise bu yöntem ile büyük bir kıskaç altındadır. Ortalama satış fiyatımız TTK’nın belirlemiş olduğu 190 TL. sinin altında yaklaşık 175 TL civarlarında iken bu firmaların her türlü madencilik ve iş güvenliği sorumluluklarını yerine getirip bir de serbest piyasa ekonomisinin gereği kar etme noktasını da yakalamaları gerekmektedir. Oysa bu şirketler normal maliyetlerinin üzerine bir de TTK’ya ton başına rödevans bedeli olan 30 TL. yi taahhüt edilen kömürü çıkarsalar da çıkarmasalar da ödemek zorundadır. Rödevans borçlarını ödeyemedikleri zaman da TTK Kömür sevkiyatını kapatmakta ve firmalar hepten çıkmaza sürüklenmektedirler. Adeta iğne ile kuyu kazarak üretim yapılan Zonguldak havzası ve bölgesinin tüm yer altı kömür işletmeleri her türlü teşvik, destek ve sübvansiyon hak etmektedir. Çünkü yer altından çıkarılan madenlerle yaratılan istihdamın dolaylı istihdama etkisi 1/15 gibi çok yüksek bir orandır. Yani asıl kaynaklarımız olan madenlerimizi üretirsek ülkemizde topyekûn kalkınmayı sağlayabileceğimiz aşikârdır.

Bu konunun çözümüne gelince devletin acilen rödevans yöntemlerini iptal ederek sahaların uzun süreli ruhsatlarının işletmelere verilmesi gerekmektedir. Böylece firmalar uzun süreli yatırım programları yapabilecek, rödevans yükünden kurtuldukları için iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında daha yüksek düzeyde harcama yapabileceklerdir. Burada devlete düşen her türlü imkânı ve teşviki işletmelere sunarken denetimlerini çok sık ve üst düzeyde yapmak ve hata yapanın gözünün yaşına bakmamak olacaktır. Türkiye madenciliğinde yapılabilecek en temel sistem değişikliği rödevans ve taşeron sistemine son vererek uzun süreli ruhsatlarla beraber tüm sorumlulukların da işletmeye verilmesi, devletin de çok sıkı işletmeleri takibe alması olacaktır.

İşçi sağlığı ile ilgili çözüm önerilerine gelince, bunları başlıklar halinde sıralamak gerekirse:

1. Vardiya Sistemi: Dünyanın en zor işlerinden biri olan yer altı madenciliği büyük bir dikkat ve tedbirler zincirini de beraberinde gerektirmektedir. 3 vardiya şeklinde çalışılan maden işletmelerinde bir işçinin işe gidişi ve evine dönüşü yaklaşık olarak 12 saat sürmektedir. Bu da aşırı yorgunluk, dikkatsizlik ve yıpranmaya sebebiyet vermektedir. Bununla ilgili çözüm ise; Yer altı madenciliğinde çalışma koşullarını 6’şar saatlik 4 vardiya şekline dönüştürmek olacaktır. Böylece işçiler daha az yıpranacak ve daha dikkatli çalışabileceklerdir.

2. Sosyal Haklar: Çalışanların Sosyal Hakları ve Kıdem Tazminatları Devlet Güvencesine alınmalıdır.

3. Sigorta Primleri: Sigorta primleri maaşlar yükseldikçe düşürülmeli, yüksek maaş teşvik edilmeli

4. Ödül ve Teşvikler: İş Güvenliği standartlarını yükselten işletme çalışanlarına ödül ve teşvikler verilmesi çalışanların dikkatini ve konsantrasyonu arttıracaktır.

5. Rödevans Sistemi: Rödevans yönteminin kaldırılmalı ve ruhsat hakları verilmelidir.

6. Teknik Nezaretçiler: Teknik nezaretçiler ücretlerini devletten almalı ve bağımsız denetçi olmalıdır.

7. Askerlik Şartı: Yer altında çalışan işçi askerliğini yapmış olmalıdır.

Maden ve Enerji Sanayicileri İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu

Önceki ve Sonraki Haberler