Enerji Günlüğü - SAP Türkiye’de Enerji Sektörü Lideri Serhan Yılmaz, enerji sektörü inovasyon haritasında atikliğin, hızlı cevap verebilmenin birinci sırada geldiğini söyledi.
SAP Türkiye’de Enerji Sektörü Lideri Serhan Yılmaz, EIF kapsamında “Enerji Sektöründe Akıllı İşletme Yolculuğu” konu başlığı özelinde öngörülerini ve örnek mevcut uygulamaları paylaştı.
Enerji sektöründe akıllı işletme yolculuğu ve inovasyon haritası üzerinde ayrıntılar paylaşan Yılmaz, enerji sektöründeki inovasyon haritasından bahsederken temelde ihtiyaçları özetlemek gerektiğini belirtti. Yılmaz, atik olmanın, hızlı cevap verebilmenin birinci sırada geldiğini vurguladı. İhtiyaçların sürekli değiştiğine dikkat çeken Yılmaz, “İnovasyon çok kritik. Neden kritik? Yeni iş modelleri gelişiyor. Bugün yenilenebilir enerji kaynaklarımız artık çok daha aktif. Bakanlığımızın bu alanda teşvikleri çok önemli bir boyuta ulaştı. Ve benzer şekilde çok yeni iş modelleri gelişiyor, hayatımıza yeni modeller giriyor. Bunlara uyumluluk çok önemli. Dijitalleşme zaten artık hayatımızın merkezine oturan bir noktada. Eskiden dijitalleşme deyince bir yazılım kullanmaktan bahsediyorduk yada daha akıllı sistemlere sahip olmaktan bahsediyorduk. Ama şu anda dijitalleşme uçtan uca bir hayat döngüsü halinde. Bugün herhangi bir kesintiyi siz sosyal medyadan belki sizi aramadan önce tweet atarak abonenizin ya da müşterinizin belirttiği bir sistemde yaşıyoruz. Dolayısıyla bu dijitalleşme ve çoklu kanal yönetimi hayatımızın göbeğine oturdu. Mevzuata uyumluluk yine çok kritik. Ciddi bir mevzuat yükü de hayatımıza geldi. Yük derken uyumluluk zorunluluğu anlamında” ifadesini kullandı.
“AKILLI İŞLETME ÇOK ÇOK FARKLI BİR PARAMETRELE BÜTÜNÜ”
Akıllı işletme kavramının sadece bir yazılımı, sadece çok sensörlü bir yapıyı değil, çok çok farklı bir parametreler bütünü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Enerji sektörü hayatımızın göbeğine yerleşmiş bir sektör olduğu için, ısınmasıyla, aydınlanmasıyla bütün asgari operasyonlarımızın hepsinde göbeğe oturması itibariyle, gerçekten çok kritik bir önem arzediyor. Burada dikkat ettiyseniz temel kavram arttırılmış gerçeklik veya arttırılmış kapasite kavramı. Buradan yola çıkarak aslında yine tümevardığımız nokta güçlü dinamikler ve gelenekselleşen iş modellerine meydan okumalar üzerine geliştirildi. Çünkü bu güçlü dinamikler kapsamında bir çok konu hayatımıza yeni yeni giriyor. Geleneksel iş yapış modelimiz var. Nedir bu? Hepimizin sahip olduğumuz donanımlar belli, belli sensörlerimiz var ya da belli yazılımsal kapasitelerimiz var. Bunlara bizim bu dinamiklerimiz şimdi meydan okuyor” ifadesini kullandı.
Bu yeni akıllı işletmelere geçişte üç temel unsur olduğunu kaydeden Yılmaz bunları deregülasyon, dağıtık üretim, dijitalleşme olarak sıraladı.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü/İstanbul
