Enerji Günlüğü - Zenginlerin iklim krizine etkilerini ortaya koyan yeni bir araştırma, zenginlerin iklim krizinde çok daha orantısız bir sorumluluğa sahip olduğuna ve bu durumu göz ardı eden iklim politikalarının çok da başarılı olamayacağına dikkat çekiyor. 

İsviçre'deki ETH Zürih Üniversitesi’nden bilim insanı Sarah Schoengart liderliğinde yürütülen araştırma, dünyanın en varlıklı %10’luk kesiminin 1990’dan bu yana yaşanan iklim değişikliğinin üçte ikisinden sorumlu olduğunu ve iklim krizine ortalama bir kişiden 6,5 kat daha fazla katkıda bulunduğunu ortaya koydu. Yine en üst %1’lik kesim 20 kat, %0.1’lik kesim ise 76 kat daha fazla katkıda bulunuyor.

Zenginlerin tüketim ve yatırım yoluyla daha fazla karbon salımına neden oldukları daha önce yapılan birçok araştırmada da tespit edilmişti ancak bu yeni araştırma, bu emisyon eşitsizliğinin iklim çöküşüne ne ölçüde katkıda bulunduğunu niceliksel olarak belirlemek için yapıldı.

Araştırma yazarlarından Dr. Carl-Friedrich Schleussner, toplumun en zengin kesiminin orantısız sorumluluğunu göz ardı eden iklim politikalarının, gelecekteki zararları önlemede en etkili araçlardan birini kaçıracağına dikkat çekti.

ÇİN VE ABD’DE DURUM BELİRGİN

Nature Climate Change dergisinde yayımlan araştırmaya göre, Çin ve dünyada en çok zengin nüfusunu barındıran ABD'de yaşayan en zengin %10’luk kesimin yarattığı karbon salımları, bu ülkelerdeki aşırı sıcaklık olaylarını 2 ila 3 kat artırmış durumda.

ADİL ÇÖZÜM KADEMELİ SERVET VERGİSİ

Çözüm önerilerinin de sunulduğu araştırmada kademeli servet vergileri ve karbon yoğun yatırımlara yönelik mali düzenlemelerin bu duruma çözüm olabileceği kaydediliyor. Araştırmalara göre, servet ve yatırıma dayalı vergi sistemleri, gelir düzeyi düşük kesimleri daha fazla etkileyen genel karbon vergilerine kıyasla daha adil bir çözüm sunuyor.