1. HABERLER

  2. PETROL

  3. Devletler ve şirketler petrole nasıl bakıyor?

Devletler ve şirketler petrole nasıl bakıyor?

Enerji Günlüğü - 23. Dünya Enerji Kongresi kapsamında düzenlenen “Emtia fiyatları fırtınası: Yeni bir normalin işareti mi?” başlıklı oturum, önde...

Devletler ve şirketler petrole nasıl bakıyor?

Enerji Günlüğü - 23. Dünya Enerji Kongresi kapsamında düzenlenen “Emtia fiyatları fırtınası: Yeni bir normalin işareti mi?” başlıklı oturum, önde gelen petrol üreticisi şirket tepe yöneticileriyle, çeşitli devletlerin enerji bakanlarını bir araya getirdi. Toplantı, petrol fiyatlarının geleceği konusunda özel sektör oyuncularıyla, kamu temsilcilerinin yaklaşımlarının net bir fotoğrafını da ortaya koymuş oldu. İşte oturumdaki konuşmacılardan notlar:

Shell Entegre Gaz ve Yeni Enerjiler Direktörü Maarten Wetselaar, düşük fiyat döneminde yatırım yapmanın üretimi yüksek tutmak için yardımcı olacağını belirterek “Yakın dönemde petrol fiyatlarında yükselme beklemek doğru değil. Talep gayet iyi artıyor” dedi. Otomobil parklarının elektrifikasyonunun gelecek açısından önemli bir diğer faktör olduğunu ifade eden Wetselaar “Ama yavaş bir süreç. Bunlar stratejik konular. Bizim gibi şirketlerin petrol fiyatlarını etkileyen faktörleri izlemesi gerekiyor. Şirketler kar ediyorsa, ülkeler kar ediyorsa eski dönemlere döneriz. Kaya gazı daha az maliyetli oluyor” diye konuştu. 

GAZ SIZINTISI KÜREYİ ISITIYOR

Wetselaar, “Politikalar mı sizin yatırım iştahınızı belirliyor?” sorusuna şu karşılığı verdi: “Bütün oyuncular maliyetlerini düşürüyorlar. önemli olan düşük maliyetli varillere ulaşmak o zaman herhangi bir fiyat senaryosunda varlık sürdürebilirsiniz. Kanada da üretim maliyeti çok fazla düştü” karşılığını verdi. Wetselaar daha sonra şöyle devam etti:  

“Enerji sisteminin yüzde 30’unda bugün kömür var. Ve iklim değişikliği açısından önce bunu ele almalıyız. Kömür yerine gazın geçmesi gerektiğini söylüyordum ve bir görevli dedi ki, önce sen yap, sonra ben... Bunun için zaman var. Rutin üretim operasyonlarında özellikle sızan gazı engellemezsek, küresel ısınmaya yardımcı oluyoruz demektir.” 

İLETİŞİME İHTİYAÇ VAR 

Venezuella Petrol Bakanı Eulogio Del Pino ise konuşmasında ülkesinin 1960 yılında OPEC kurucularından biri olduğunu hatırlatarak “Şu an bizler iletişime konuşmaya diyaloğa ihtiyacımız var. Şubattaki Doha toplantısında ilk defa dondurma ifadesini kullandık. Nisanda Doha'da yeniden toplandık, ana konuda OPEC içinde bir anlaşmaya varamamıştık. Cezayir'de toplanabiliriz ve bir fikir birliğine ulaşabiliriz dedik. Şu anda anlaştık ve Kasım ayına kadar bir forma kavuşturmaya çalışacağız” dedi. 

ÜRETİM HER GÜN DEĞİŞİYOR 

Her ülkenin farklı bir üretim modeli ve seviyesi bulunduğunu ifade eden Del Pino, şöyle devam etti: 

“Şimdi doğru zamana geldik artık. Yarın (12 Ekim 2016) Novak ile ve diğer bakanlarla görüşeceğim. Dün başkanımızın da söylediği gibi bu sadece üretenlerin ekonomisi değil. Dünya ekonomisi bizden bir karar bekliyor. OPEC içnde bir çok engel var, bu nedenle yüksek düzeyde teknik komite oluşturduk. OPEC ile direk ilişkisi olsa bile Venezuela uzun süredir yoğun petrol üreten ülkeler de, seconder kaynak olarak üretim yapanlar da vardı. Üretim her gün değişiyor. Dolayısıyla burada kaynaklar ve piyasaya katılmak çok önemli. En önemli şey 300 milyon varilden fazla envanterimiz var. Bu kadar büyük miktarlarla devam edemeyiz piyasada. Yazın üretim artıyor ama tüketim de kışın daha fazla oluyor. Benim ülkemde mevsimler farklı dolayısıyla kendi ortalama değerlerimizi kendimiz belirlemeliyiz.”

“2020’DE PETROL ARZ KITLIĞI OLACAK”

Fransız Total Başkanı Patrick Pouyanne de konuşmasında herkes istikrardan bahsetse de emtia işinde dalgalanmaların kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. “Önemli olan daha istikrarlı bir şekilde ilerlemek” diyen Pouyanne şöyle devam etti:

“Bu mümkün olabilir ama maliyetleri kontrol etmek de önemli. Hepimiz için zor bir dönem, muazzam dalgalanmalar oldu. Bugün 50 dolarları gördüğümüz için mutluyuz neredeyse. Biz 700 milyar dolar yerine 400 milyar dolar yatırım yapacağız. Yatırımlarımızı çok azalttık. 2020 yılında arz kıtlığı olacak. Alımlar düştü ama nakit yönetimine daha çok dikkat ediyoruz. Tam olarak istikrarlı bir fiyata erişmedik. Varil başına fiyat 55 dolara ulaştığında ABD şeyl yatırımcıları bunu karşılayabilir. Maliyetler düştüğünde yatırım yapılabilir. Son bir kaç yılda çok az manevra alanımız vardı. Pek çok şirket yeni yatırımlardan vazgeçti. Sürdürülebilir bir yatırım düzeyi nedir? Şirketler açısından 15-16 bin dolar olabilir ama proje açısından seçici olmalıyız. Biz egoistiz, benim üretimim yüzde 4-5 oranında azalıyor. Petrolden gaza doğru yatırıma yöneliyoruz ama tabii ki OPEC ve devletler boyutunda bir kota belirlenirse uymaya çalışacağız.” 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHDİT OLARAK ALGILANMAMALI

İklim değişikliğinin enerji sektörünü ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Pouyanne “Yapılacak bir şey varsa bunu hep birlikte yapmamız gerekiyor” dedi. Muhtelif enerji türlerinin tartışılabileceğini kaydeden Pouyanne, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Dünyanın daha fazla enerjiye ihtiyacı var ama erişim sorunu da var. Bu enerji temiz, güvenilebilir ve kolay erişilebilir olmalı. Mesela her yerde ışık olmalı. Ve ucuz olmalı. Herkes bunu istiyor. Total olarak ürünlerin içeriğini belirliyoruz ve buna göre bir senaryo geliştiriyoruz. Umarım gelecekte teknoloji bize yardımcı olur. İklim değişikliği bizim karşımızda bir tehdit olarak algılanmamalı.”

GE Petrol ve Gaz bölümü başkanı Lorenzo Simonelli, enerji sektörünün veri analitiğine girmesi gerektiğini belirterek dördüncü sanayi devriminin diğer sanayi alanlarına göre enerji sektöründeki verimliliği iki-üç kat daha fazla etkileyceğini ifade etti. Simonelli, “Şimdi biz yeni teknikleri devreye sokacağız ve maliyetleri aşağıya çekeceğiz” diye konuştu. 

Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak ise konuşmasında bugün sektörün geçmişten farklı bir noktada bulunduğunu belirtti. Teknolojinin ilerlemesi sayesinde bugün kaya gazının öne çıktığını, ayrıca petrolün derin sulardan çıkarılabileceğinin de görüldüğünü anlatan Novak “Dolayısıyla daha fazla petrol üretilebiliyor bugün. Son iki yılda yatırımlar 450 milyar dolar azaldı” diye konuştu. 

Bugünkü krizin bir başka yönünün de yeni teknolojilerin gelişmesi ve daha kısa süreli döngüler olduğunu anlatan Novak şöyle devam etti: “Üretimi başlatmayı yeni teknolojiler daha kısa süreye çekiyor. Bu nedenle durumu yeniden ele almalıyız. Eskiden dalgalanma süreleri daha kısaydı şimdi bu durumlar değişecek. Dalgalanmalar giderek daha sık ve yüksek olacak. OPEC toplam üretimin üçte birini karşılamakla kalmayacak. Kriz döneminin atlatılması için çabalamalıyız. Hepimiz önümüzdeki krizleri nasıl yönetebileceğimizi belirlemeliyiz. Tedarik açısından fiyat artışları olacak. Yeni yatırımlar olacak ki bu krizin sonuçları daha atlatılabilir olsun.” 

Petrol fiyatları düşmeye başladığında herkesin bunu normal karşıladığını hatırlatan Rusya Enerji Bakanı Novak “Ama fiyatlar 30 doların da altına düştüğünde artık herkes (bir araya gelmeliyiz birşeyler yapmalıyız) dedi. Belki üretimi azaltmamız gerekir dedi” diye konuştu. 

“TÜKETİCİ DALGALANMADAN HOŞLANMAZ”

OPEC’e üye olmayan ülkelerin de pazara katılabileceğini, yeni bir anlaşmaya varılabileceğini anlatan Novak, “Üretim düzeyleri şu anda aynı devam ediyor. Üreticilere de burada görev düşüyor. Fevkalade dikkatli bir şekilde ele almamız gerekir. Tüketicileri de ilgilendiriyor tabii. Tüketiciler dalgalanmalardan hoşlanmıyor. Piyasada bir denge sağlamaya çalışıyor ülkeler ve gayet güzel esneklik gösteriyorlar. Temel piyasa süreçlerini değiştirmeden düzeltmeye çalışalım” ifadelerini kullandı. 

Ülkesinin, petrol fiyatlarıyla ilgili olarak OPEC’teki işbirliğine katılmaya hazır olduğunu ifade eden Aleksander Novak, “Rusya’da her üretici hükümetin kararına uyacak mı?” sorusu üzerine şunları ekledi: 

“Bizim ülkemizde 200 den fazla üretici var. Bunların hacmi 10 büyük şirketten geliyor. Bütün şirketler aynı pazarda çalışıp kendi bağımsız kararlarını alıyorlar ama şirketlerle yılın başında fiyatlar konusunda anlaşıyoruz. Bizim şirketler de OPEC kararlarına uyacaklarını söylediler. Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkino da konuşmasında ülkesi Cezayir’in meseleye bakışını ortaya koydu: 

“Cezayir yeni yönü kabul etti. Çünkü bu şekilde pazarı istikrara kavuşturacağını düşündü. 2008 yılından bu yana ilk kez 14 üye devlet tarafından bir anlaşmaya varıldı ve bir dönüm noktası oldu. Hepimiz üreticiyiz ve sonuçta baktığımızda tüketiciyiz de aslında. Küresel konsensüs oluştu ve bu küresel ekonomiye de önemli katkılar yapacak. Üreticiler arasında büyük bir görüş birliğini sağlayabildik, belli başlı üretici ülkeleri de aramıza alabildik. Ve bu şekilde de devam edeceğiz. OPEC benzersiz bir kuruluştur. Geçmişte üye devletlerin hepsi bir araya geliyorlar ve görüşler paylaşılıyor. Cezayir’de OPEC’in, kararlılığını ve kollektif çıkarlarını savunabildiğini gördük. Bunu da tüm üreticiler için yapıyor. Cezayir öncesi ve sonrası senaryomuz var. Aynı zamanda dost ve partnerlerimiz bunu kabul ettiler. Cezayir sonrası Viyana'da son derece umutluyuz.”

MESELE FİYAT DEĞİL .. .   

Burkino, “OPEC’in mutlaka erişmek istediği adil bir fiyat var mı” sorusu üzerine şunları söyledi: 

“Biz spesifik bir bedelle ilgilenmiyoruz. Çünkü bugünkü döngü bir önceki beş dönemin aksine, tedarik temelinde. Ciddi görüşmeler yapıldı, envanterlerin 380 milyon varile kadar çıktığını gördük. Toplamda 3 milyar varil petrol depolanmış durumda. Artık depolanacak yer kalmamış bir noktadayız. İstikrarı sağlamak önemli ve bunu OPEC dışı dostlarımızla sağlayacağız. Mesele fiyat değil, piyasayı dengeye getirmek istiyoruz. Tabii ki bizim saptayacağımız adil bir denge fiyatı olacak.” 

KÜRESEL GÖREV: ENERJİ FAKİRLİĞİNDEN KURTULMAK

Petrolün gelecek için tercih edilen bir ürün olmasını istediklerini kaydeden Burkino “Yeraltında çok değer var. Ve petrole karşı ayrımcılık yapmayacak bir politikaya ihtiyacımız var. İklim değişikliği için üye devletlerimiz Paris Anlaşmasının yazılmasına yardımcı oldu ve onay süreci gerçekleşti. Hükümetlerin, şirketlerin ayrımcılık politikaları bizi en çok endişelendiren nokta. İklim değişikliği bir veridir ve dünya için tehlikedir. Ama biz bunu enerjiye erişimi olmayanların gözünden görmek zorundayız. İlerlerken yeni, idealist, dengeli mali politikaları oluşturmalıyız. Kaynaklarımızı çok iyi yönetmeliyiz. Enerji fakirliğinden kurtulalım, bu küresel bir görevdir” diye konuştu.  

LUKOIL: PİYASALAR DENGELENMELİ 

Lukoil Başkan Yardımcısı Leonid Fedun da petrol fiyatlarının kısa vadede artacağını sanmadığını söyledi. Tüketicilerin de enerjinin getirdiği fırsatlardan yararlanacağını kaydeden Fedun, “Varil başına yüzde 80 stok diğer enerji kaynaklarının gelişimini engelleyecektir. Mesela elektrikli araçlar çok pahalı olmaya devam edecektir” diye konuştu. Bu dalgalanmanın bir yerlerde durulacağını ama yine de üreticilerin uzlaşmaya varmalarının kendilerini sevindirdiğini kaydeden Fedun, “Piyasanın dengelenmesi konusunda mutlaka önlemler alınmalı ve bunlar siyasiler tarafından yapılmalı. Bizim Irak’ta da çalışmalarımız var. Oradaki siyasi otorite de katılıyor kararlara.” 

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü / 11 Ekim 2016

Önceki ve Sonraki Haberler