1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. Hint Okyanusu’nda enerji politikaları ve kadınlar

Hint Okyanusu’nda enerji politikaları ve kadınlar

Hint Okyanusu ülkelerinde sömürgeci geçmiş, enerjide dün, bugün, yarın ve gelecek ile kadın hakları enerji ilişkisi. Madagaskar'dan Aymerillette ŞEN'in yazısı.

Hint Okyanusu’nda enerji politikaları ve kadınlar

KONUK YAZAR: AYMERİLLETTE ŞEN

Hint Okyanusu ülkeleri enerji konusunda çok önemli potansiyele sahip. Gerek bu ülkelerin coğrafi konumu, gerekse fiziksel şartlar Hint Okyanusu ülkelerinde çeşitli enerji kaynaklarının kullanılmasına imkan tanıyor.

Hint Okyanusu ülkeleri enerjide zengin bir kaynak çeşitliliğine sahip ve eldekilerin büyük kısmı da yenilebilir kaynaklar. Rüzgâr, su (hidrolik) ve güneş enerjisinin yanı sıra Hint Okyanusu’ndaki dalga gücü de bir diğer yenilenebilir enerji kaynağı. Ayrıca, Hint Okyanusu bölgesindeki enerji potansiyeli içinde ciddi oranda jeotermal ve biyokütle (biomass) kaynakları da mevcut. [1]

Hint Okyanusu çevresindeki enerji potansiyeli, uluslararası ölçekte bir ilgi odağı haline gelse de bu kaynakların bölge ülkeleri tarafından yeterince değerlendirildiği söylenemez. Örneğin Madagaskar’daki yaygın ve sürekli elektrik kesintileri yüzünden ülke ekonomisi ciddi kayıplar yaşıyor. Ada’da elektriğe erişim oranı sadece yüzde 15 ile sınırlı. [2]

Hint Okyanusu bölgesinde yaşanan enerji sorunu cinsiyeti de yakından etkiliyor. Zira kadınlar nüfusun önemli parçasını oluşturuyor. Bu kadınların enerji kaynaklarına ulaşma kapasiteleri hem ekonomi hem de sosyal yaşamda büyük bir etki yaratabiliyor. Biz de Hint Okyanusu Ülkelerinde Enerji Politikasının Kadınlar Üzerindeki Etkisi’ni ortaya koymaya çalışalım.

Hint Okyanusu ülkelerinde kadınların enerji erişimi

Önce bölge ülkelerine kısaca değinmekte yarar var. Hint Okyanusu ülkeleri 10 devletten oluşuyor: Güney Afrika, Komor Adaları, Fransız Bölgeleri, Kenya, Madagaskar, Moritus, Mozambik, Seyşeller, Somali ve Tanzanya.

Bölge ülkelerinde yaklaşık 220 milyon kişi yaşıyor. [3] Sahil şeridine yakın yaşayan halk mütevazı bir hayat sürüyor. Nüfusun çoğunluğu balıkçılık ve deniz ticareti ile geçiniyor. Ne var ki son 50 yılda artan nüfus ve doğal kaynakların hızla tükenmesi bölgede yaşayanlar için büyük bir soruna dönüşmüş durumda.

Özellikle enerjiye erişimin yetersizliği halkın hem sosyal hem de ekonomik açısından gelişmesine engel oluşturuyor. Bölgedeki enerji sıkıntısı tüm toplumu etkilese de, kadınlar erkeklerden daha fazla sorunla karşılaşıyor. Bunun başlıca sebebi ise kadınların çoğunun ev işleriyle uğraşmasıdır.

Hanelerde elektriğin yetersizliği ev işlerini daha külfetli hale getiriyor. Bunun yanı sıra elektriğin sürekli kesilmesi, bazı işlerin yapılma süresini uzatıyor.

Büyük kentlerde elektriğe erişim kısıtlı iken köylerde durumun daha vahim olması hiç de şaşırtıcı sayılmaz. Bölge ülkelerinde, şehirlere yakın olanlardan bazıları da dahil, köylerde elektrik yok. Nüfusun büyük bir kısmı evlerini aydınlatmak için hala mum ya da petrol lambası kullanıyor.

Halk pişirme ve ısınma amacıyla büyük oranda odun ve kömür kullanıyor. Mutfaklarda gaz kullanımı ne kadar tasarruflu, sağlıklı ve çevre dostu olsa da bilgi eksikliği ve bunun teşvik edilmemesinden ötürü bölgede yeterince tercih edilmiyor.

Kadınların enerjiyle ilgili mağduriyetleri sadece ev işleri ile kısıtlı değil elbette. Sağlık, çalışma ve güvenlik açısından da elektriğin olmaması kadınlar üzerindeki yükü daha da ağırlaştırıyor. Örneğin, sokak lambaların yanmaması kadınların güvenle sokağa çıkmalarını engelliyor. Çoğu kayıt dışı olmasa da sokaklarda tecavüze uğrayan kız ve kadınların sayısı oldukça yüksek.

Enerji yetersizliği kadınları çalışma hayatından uzaklaştıran ana faktörler arasında yer alıyor. Hint Okyanusu ülkelerinde kadınların çoğu vasıfsız işgücü kategorisine giriyor. Çalışma şansı bulanlar büyük oranda küçük ve orta ölçekli işletmelerde istihdam ediliyor. Enerjinin bulunmayışı ya da yetersizliği ise bu işlerin gelişmesini engelliyor. Mesela gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çoğunlukla elektrikli ev aletleri ile yapılan işler Hint Okyanusu çevresindeki ülkelerde elle yapılıyor. Bu da hem yapılan işin kalitesini düşürüyor hem de daha fazla emek harcatıyor.

Hint Okyanusu çevresindeki ülkelerde yaşanan enerji sıkıntısı, kadınların sağlık durumlarını da olumsuz etkiliyor. Örneğin mum ışığında yapılan dikiş, uzun süre sonra kadınların göz sağlığı da etkileyebiliyor.

Hint Okyanusunda Enerji Politikaları ve Yabancı Şirketlerin Etkisi

Hint Okyanusu çevresi, az gelişmiş ülkelerin bulunduğu bir bölge. Bu bölgedeki ülkeler hemen hemen aynı tarihsel ve kültürel süreçten geçmiş. Mozambik, Portekiz’in eski bir sömürgesiydi. Tanzanya İngiliz, Madagaskar ise Fransız sömürgesiydi. Bu tarihsel geçmiş, Hint Okyanusu ülkelerinin bugününü de etkilemeye devam ediyor. Bunun en önemli sebebi ise eski sömürgeci ülkelerin yönetim şekillerinin, bağımsızlık kazanan ülkeler tarafından da sahiplenilmesi.

Hint Okyanusu çevresindeki “bağımsızlığını kazanmış” ülkelerin siyasi, ekonomik ve kültürel alanda doğrudan ve dolaylı şekilde eski sömürgeci devletlerin etkisi altında olduğu söylenebilir. [4] Örneğin günümüzde Madagaskar’da Fransızca resmi dil olarak kabul edilmiş ve okulda ikinci dil olarak okutuluyor. Öte yandan Fransız ürünleri Madagaskar’a gelen diğer ürünlerden daha fazla tercih ediliyor. Hint Okyanusu çevresindeki ülkelerin, geçmişteki sömürgeci ülkelerden etkilenmesi siyasi konularda da söz konusu. Bu ülkelere dışarıdan gelen finansal yardımlar, yerel yöneticilerin gösterdikleri siyasi duruşa bağlıdır. Bu aşırı dışa bağımlılık, Hint Okyanusu bölgesindeki ülkelerde sıkça rastlanan bir durum.

Hint Okyanusu’nun jeostratejik konumu ve sunduğu çeşitli doğal kaynaklar, yabancı devletlerde bölge ülkelerini kontrol etme isteği uyandırıyor. Hint Okyanusu, Hürmüz Boğazı ve Malakka Boğazı sayesinde Körfez ve Asya ülkeleri arasında bağlantı sağlayabiliyor.

Jeostratejik açıdan büyük bir öneme sahip bu bölge, XV. Yüzyılda Baharat Yolu olarak kullanılmıştır. [5] Günümüzde ise bölgenin önemi ticaretten daha ötedir. Zira uluslararası deniz ulaşımının yüzde 25’i ve petrol trafiğinin üçte ikisi Hint Okyanusu’nda gerçekleşiyor. Ayrıca, senede 500 bin ton hidrokarbon taşıyan 5000 tanker Hint Okyanusu’ndan geçiş yapıyor. [6]

Philippe Beaujard’ın yaptığı bir çalışmaya göre Hint Okyanusu’nun önem kazanmasında, Çin ekonomisinin güçlenmesi de önemli bir faktör. [7] Çin, yaptığı ticaret ile birlikte Hint Okyanusu Bölgesinde liman inşaat sektöründe de yatırım yapıyor. Çin’in en çok yatırım yaptığı ülkeler arasında Güney Afrika, Moritus ve Madagaskar yer alıyor. [8]

Çin’in bölgeye yaptığı yatırımlar, hem Pekin’in Hint Okyanustaki varlığını ve etkisini güçlendiriyor hem de Körfez’den sağlamak zorunda olduğu enerji kaynaklarına ulaşımını güven altına alıyor.

Hint Okyanusu çevresini büyük güçler açısından cazip kılan bir başka önemli unsur ise enerji kaynakları. Örneğin, Mozambik kanalında keşfedilen 184 000 milyar fit küp gaz rezrevinin ülkeye “Küçük Katar” unvanını kazandırmıştı. Bu keşiften sonra İtalyan şirketi ENİ, Amerikan şirketi ANADARKO, Malezya şirketi Petronas ve Norveçli Statoil bölgede araştırmalar yapmaya başlamış durumda. [9]. Mozambik’te bulunan Anadarko ve ENI şirketleri keşfedilen doğalgazı sıvılaştırarak, yani LNG formunda satışa sunmuş durumda.

Yüzde 70’i ENI tarafından yönetilen 4. Bölgenin yüzde 20’si Çin Ulusal Petrol Şirketine satılmıştı. ANADARKO ve Ortağı Videocon ise 1. Bölgenin yüzde 20’sini Shell, Natural Gas Corporation of India, Exxon Mobil veya PetroChina’ya satmayı planlıyor. [10]

Öte yandan, önde gelen Asya ülkeleri son 10 yılda enerji kaynakları arayışı için Hint Okyanusu bölgesine yöneliyor. Özellikle Çin, Japon ve Hindistan aynı zamanda gaz ve petrol ihtiyaçlarını körfezden sağlamak zorunda kaldıkları için Hint Okyanusu bölgesini kendi kontrolünde tutmak istiyor. Bunun için sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatı ile birlikte Asya ülkeleri Hint Okyanusu’na kıyısı bulunan devletlerle işbirliği yaparak deniz ve hava üsleri de kuruyor. Çin’in Hint Okyanusu ülkelerinden Burma, Maldivler, Sri-Lanka, Pakistan, Bangladeş, Seyşeller ve Moritus Adası’nda üsleri bulunuyor. [11].

Fransa’nın Bölgedeki Etkisi

Fransa’nın Hint Okyanusu ülkeleri ile ilişkisi uzun bir geçmişe dayanıyor. Bölgedeki bazı ülkeler sömürgecilik döneminde Fransız yönetimi altındaydı. Örneğin Madagaskar, eski Fransız sömürgesi idi. Bazı adalar ise Fransız Hükümeti tarafından sahiplenilmişti. O adalar: Reunion, Mayotte ve Dağınık Adalar olarak sıralanıyor. Günümüzde bu adalar hala Fransa’nın idaresindeki yurtdışı bölgeler olarak tanımlanıyor. [12]

Fransız hükemeti tarafından kontrol edilen Reunion ve Mayotte adaları daha büyük ve nüfusa sahip. Dağınık Adalar ise hem fiziksel yapısı hem de yönetim açısından farklı bir şekilde değerlendirilmeli. Dağınık Adalar, Tromelin, Glorieuses, Europa, Bassas da India ve Juan de Nova adalarından oluşuyor. Dağınık Adalar alan açısından çok küçük ve yönetim açısından kime bağlı oldukları da tartışmaya açık.

FRANSA SÖMÜRGELERİ ÜZERİNDEN ULUSLARARASI ÖRGÜTLERE DE ÜYE

Hint Okyanusunda Fransız Adaları’nın varlığı Fransa’ya hem diplomatik hem de stratejik olarak avantaj sağlıyor. Örneğin Fransa, Hint Okyanusu’nda kontrolü altında tuttuğu adalar sayesinde bir Afrika organizasyonu olan Hint Okyanusu Komisyonu’na üye olabilmişti. 1984’te kurulan Hint Okyanusu Komisyonu’na üye ülkeler Moritus, Seyşeller, Komor Adaları, Madagaskar ve Fransa olarak sıralanıyor. Fransa Hint Okyanusu’ndaki bölgesel bir organizasyona üye tek devlet unvanına sahip. Paris’in bu konumu onu bölgede ‘söz sahibi’ diğer ülke yönetimlerine oranla daha ayrıcalıklı kılsa da Fransa’nın bölgedeki varlığı ciddi bir hâkimiyet çatışmasına yol açıyor. Bu çatışmaların en güncel örneklerinden biri Madagaskar ve Fransa arasında cereyan ediyor. Adalar Hâkimiyeti ile ilgili tartışmalar Ekim 2019’da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel MACRON’nun yaptığı “Dağınık Adalar bizimdir” [13]açıklamasıyla tekrar alevlenmişti. Dağınık Adalar küçük ve çoğu zaman ıssızdır. [14] Fakat gerek konum gerekse doğal kaynaklar açısından çok değerli bir bölgedir. Bölgenin tarihi geçmişine bakılınca Madagaskar 1896 yılında Fransız sömürgesi haline gelince Dağınık Adaları da Madagaskar’a bağlanmıştı. Fakat Madagaskar 26 Haziran 1960’ta bağımsızlığını ilan edince Paris, Dağınık Adaları kendisine bağlamak istemişti. 1976 yılında Madagaskar’ın o dönemdeki Cumhurbaşkanı Philibert TSİRANANA konuyu tekrar ele alınca Birleşmiş Milletler 1979 ve 1980 yıllarında aldığı kararlarla adaları Madagaskar’ın parçası olarak tanımış, Madagaskar ve Fransa’ya bu konuda aralarında bir anlaşmaya varmalarını önermişti. [15]

Ancak aradan 40 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Paris yönetimi (Macron Hükümeti) Dağınık Adalar’da Fransa’nın varlığını hissettirmek için çeşitli hamleler yapmaya devam ediyor. Glorieuses Adaları’nda Ulusal Doğal Rezerv Merkezi açmak [16] ve Juan de Nova’da petrol çıkarma izni almak [17] bu hamlelerden ikisi...

Hint Okyanus Ülkelerinde Enerji Politikası ve Sorunların Çözülmesinde Kadınların Entegre Edilmesi

Dünyanın en fakir ülkelerinden bazıları Hint Okyanus Bölgesinde bulunuyor. Bunun başlıca sebebi ise bölgede yaşanan enerji sıkıntısı. Enerji bir ülkenin refahı için çok büyük bir öneme sahip. Ne var ki bölgedeki doğal enerji kaynaklarına rağmen Hint Okyanusu çevresindeki ülkeler enerji ihtiyaçlarının yüzde 80’ini ithalat ile karşılıyor. Bölge ülkelerinde büyük oranda kömür ve odun gibi katı yakıtlar kullanılıyor. Yenilenebilir enerji kullanımı ise hala sınırlı. [18]

Mevcut şartlar altında Hint Okyanusu ülkelerinde kadınlara daha fazla fırsat verilerek enerji sorununun en aza indirgenmesinde rol oynamaları sağlanabilir. Bunun için de eğitim ve bilinçlendirme ön plana tutulmalı. Ayrıca sosyal politikalara daha fazla önem verilerek kadınların günlük ihtiyaçlarına uygun çalışmalar yürütülebilir. Zira kadınları ancak günlük ev işleri hafiflediği zaman ekonomik ve sosyal hayata katkıda bulunabileceklerdir.

Hint Okyanusu çevresindeki devletlerin nüfusa yönelik politikaları ön plana çıkarıp, hızla artan nüfus karşısında yeni enerji politikaları benimsemesinde fayda var. Artan nüfusu büyük bir sorun gibi görünmek yerine bunu ekonomik ve sosyal refaha ulaşmak için bir araç olarak kullanmak mümkün ve bu yapılmalı.

Son olarak, Hint Okyanusu çevresindeki ülkelerde fosil enerji kaynakları yerine sürdürülebilir, doğa dostu enerji kaynakları tercih edilmeli. Örneğin güneş, rüzgâr ve hidrolik kaynakların bolca bulunduğu Madagaskar’da enerji ithalatı en düşük seviyeye çekilmeli. Bölge ülkeler yerel ve bölgesel imkânlara yönelerek dışa bağımlıklarını azaltmalı.

Hint Okyanusu ülkelerinde enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve kadınları konuya entegre edebilmek için az da olsa Sivil Toplum Kuruluşları tarafından çeşitli projeler yürütülüyor. Örneğin Doğal Hayatı Koruma Fonu ve Hindistan’da Barefoot Koleji’nin ortaklaşa yürüttüğü proje sayesinde Madagaskar’daki kadınların güneş enerjisi alanında aldıkları formasyon [19] kadınları enerji sektöründeki çalışmalara entegre edebilmek için hem örnek alınabilecek hem de çoğaltılabilecek projelerden biri olarak görünüyor.

References

[1]. DG Trésor, 29 Janvier 2018, Energies Renouvelables dans l’Océan Indien: Situation, Enjeux et Perspectives, www.tresor.economie.gouv.fr

[2]. A Madagascar L‘Eléctricité reste un Produit de Luxe, 15 Octobre 2019, Le Monde Afrique, www.lemonde.fr

[3]. Relancer L’Economie de L’Océan Indien Occidental: Plaidoyer pour une Avenir Durable – WWF Synthèse Int. p.3

[4]. Sanchez F. Samuel, 2014/3 – no 251, p.157 – 166, L’Etat et les Matières Premières à Madagascar, Eléments Historiques sur le Contrôle du Commerce Exterieur par l’Etat, Afrique Contemporaine

[5]. Beaujard Philippe, L’Histoire, No.355 – Juillet – Aout 2010, Sophia Publications, 255, p.33 – 35, Océan Indien: Le Grand Carrefour

[6]. Jean François Fiorina, 2013, Les Monde de l’Océan Indien, un carrefour stratégique au coeur de la mondialisation, CLES.

[7]. Beaujard Philippe,2012, Les Mondes de l’Océan Indien, Braudéliens

[8]. Maminirina Rado, 11 Décembre 2019, Géopolitique les Iles Eparses: Les Enjeux de Souveraineté et de Congéstion dans l’Océan Indien, Midi Madagaskara

[9]. Airault Pascal, 30 juin 2014, Mozambique: Voyage au Coeur du Petit Qatar”, www.lopinion.fr

[10]. Buissière Louis, 2012 pdf p.9, Le Gaz: Nouvel Or Noir? Le Cas de L’Océan Indien

[11]. Buissière Louis, 2012 pdf p.13 Le Gaz: Le Nouvel Or Noir? Le Cas de L’Océan Indien

[12]. Le Portail de l’Outre-Mer, www. outre-mer.fr

[13]. Verneau Laure, 24Octobre 2019, Macron aux İles Eparses, un Affront pour les Malgaches, www.lemonde.fr

[14]. Le Portail de l’Outre Mer, www.outre-mer.fr

[15]. Eric Chaverou, 23.10.2019, Océan Indien: Ces Iles Eparses si Convoités, www.franceculture.fr

[16]. La France veut classer en reserve naturelle une île revendiquée par Madagascar, 23 Octobre 2019, www.voaafrique.com

[17]. Hortense Chauvin, 20 Fevrier 2020, Hidrocarbures: le permis de recherches en mer: “Juan de Nova recherche Maritime profond” ne sera pas renouvelé, www.actu-environnement.com

[18]. Ensemble pour le Dévéloppement Durable et Solidaire de l’Indianoceanie – Union Européenne COI – Commisison de l’Océan Indie. P.22

[19]. Jasper Louise, Madagascar: Programme de L’Electrification via L’Emploi Féminin, www.mediaterre.org

Önceki ve Sonraki Haberler