Mayıs ayında bu köşede, elektrikte yeşil sertifika sistemi kurulması gerektiğini anlatan bir yazıya yer vermiştik. 

"Yeşil elektrik sertifikasyon sistemi kurulmalı" başlığını taşıyan o yazıyı şu adresten okuyabilirsiniz.

O yazıya gelen tepkileri de içeren ikinci yazıya ise "Yeşil elektrik lisansı ve olası sonuçları" başlığını atmıştık. İkinci yazıyı da şu adresten  okuyabilirsiniz.

Bu yazılarda özetle, gerçekleştirilmesi teknik olarak hiç de zor olmayan bir öneride bulunmuştuk. Nasıl olsa Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi`nin (TEİAŞ) işlettiği şebekeye hangi santralden ne kadarlık elektrik aktığı belli.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretip şebekeye verenlere, bunun karşılığında, üretim miktarlarını temsil eden sertifikalar verilsin. Şirketler de bunları, kendisinden yeşil elektrik satın alan müşterilerine, tüketimleri karşılığı paylaştırsın.

Böylece nihai tüketici, örneğin bir banka ya da alışveriş merkezi, "ben çevreyi kirleten elektrik kullanmıyorum, yeşil elektrik tüketiyorum" diyerek, bunu kendi tanıtım, imaj ve reklam çalışmalarında kullanabilsin.

Bir kere daha söylüyorum. Bu imkanlardan yararlanabilmek için elektriğe kWh başına birkaç kuruş daha yüksek vermeye razı çok sayıda tüketici bulmak mümkün.

Bakın geçenlerde Türkiye`de bir şirket, tamamen çevreci elektrik kullandığını duyurdu. Hem de, Avrupa`dan yeşil sertifikalı elektrik ithal eden ilk şirket olduğunu da övünerek anlattı.

Yani, bizim ülkemizdeki bir şirket, burada üretilen yeşil elektriği kullanabilecekken, gidip yurtdışından ithal ediyor. Neden mi? Çünkü yeşil elektriğinizi sertifikalandırıp da kullanıcıya "bu temiz elektriktir" diyemiyorsunuz.

Şimdi anladınız mı neden yeşil elektrik sertifikası çıkaralım diyorum. Bunu TEİAŞ`ın yapabileceğini bir kere daha söylüyorum.

Son dönemlerde çevre duyarlılığının arttığını görüyorsunuz. Çevreyi kirletmeyen, ağaçların kesilmesine yol açmayan yöntemlerle üretilmiş ürünler kullanmak da bu duyarlılığın yansımaları.

Elektrik için de aynı şey geçerli. Sürdürülübelirlik konusunda sosyal sorumluluk projesi hayata geçirmek isteyenlere de bir önerim olsun.

İlle de sürdürülebilir yöntemlerle elektrik üretmeniz gerekmiyor. Siz de yeşil elektrik tüketin, yani örneğin, güneşten, rüzgardan ve jeotermalden üretilmiş elektrik...

Bunun için de elektrik üreticilerine örneğin şöyle bir çağrı yapın: Bana sertifikalandırılmış yeşil elektrik sağla, kWh başına birkaç kuruş fazla vereyim!

Böylesi bir çağrı mutlaka karşılığını bulacaktır. Ama lütfen çağrınıza şu notu da ekleyin: Yerli ve yenilenebilir kaynaklardan... Çünkü çevreci enerjide bir esas da, yerinde üretim, yerinde tüketimdir...