1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Elektrik fiyatını bilmeden mal üretmek akıl kârı mı?
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Elektrik fiyatını bilmeden mal üretmek akıl kârı mı?

Türkiye'de devlet, yani Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), yılda 1 milyon kWh ve üzerinde elektrik tüketen sanayi kuruluşları için sabit bir elektrik satış fiyatı belirlemiyor. Bunun yerine, sanayi işletmelerine, görevli tedarik şirketlerince uygulanan Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT) üzerinden elektrik alabileceğini söylüyor . 

"İyi de, bu SKTT dediğin de ne ola ki" diyebilirsiniz. Haklısınız. Açıklamaya çalışalım…

SKTT, spot elektrik piyasasındaki gösterge fiyat kabul edilen Piyasa Takas Fiyatı (PTF), Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyeti, piyasa şartlarında üretim yapamayan doğalgaz, kömür ve hidroelektrik santrallerini ayakta tutmak üzere bu tesislere ödenen kapasite kullanım desteğinin maliyeti ile başka bazı maliyet kalemlerinin toplamına yüzde 9’luk kâr marjı eklenmesiyle oluşan bir tarife.

 

Gördüğünüz gibi, sanayicinin elektriği birim başına kaç TL’den kullanacağını bilmediği bir uygulamadan söz ediyoruz. Çünkü piyasa takas fiyatının ne olacağını önceden bilemezsiniz. Aynı durum, YEKDEM maliyeti ile kapasite desteği maliyetleri için de geçerli. 

İşte bu belirsizlikler yüzünden de tüketici, elektriğe kaç TL ödeyeceğini, ay sonunda görevli tedarik şirketinden kendisine gelen faturadan öğrenmek durumunda kalıyor. Bu durumda, üretimde ana girdilerden biri olan enerjinin maliyetini hesaplayamayan sanayici, satacağı mal, ürün ya da hizmeti fiyatlandırmakta güçlük çekiyor tabii. “Ya maliyetim belirlediğim satış fiyatının üzerine çıkarsa” kaygısı bu konumdaki sanayi abonesinin aklının bir köşesinde hep duruyor. 

Bu yükten kurtulmak için yapması gereken ise elektrik tedarik şirketlerinden birine gidip, sabit bir fiyattan elektrik satın almak üzere pazarlığa oturup anlaştığı rakamlar üzerinden kontrat imzalamak. Böylece ilerideki enerji maliyetinin ne olacağını netleştirmiş olan üretici, kendi mal, ürün ya da hizmetini kaça satacağını daha rahat belirleyebiliyor. 

Ancak son dönemde ikili anlaşmalar piyasası ortadan kalkmış durumda. Bunun nedeni de üreticilerin maliyet hesaplaması yapsa bile, üreteceği elektriği kaç TL’den satabileceğini belirleyemiyor oluşu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından oluşturulan bir formülasyona göre, kaynak bazında elektrik üretim tesisleri için azami uzlaştırma fiyatı belirleniyor. Bu da spot piyasada elektrik fiyatı hangi seviyeye yükselirse yükselsin, üreticinin sattığı elektrik için belli bir miktarın üzerinde para alamayacağı anlamına geliyor. 

Bu yüzden şu anda sanayi aboneleri enerji ihtiyaçlarını ikili anlaşmalar yoluyla değil, fiilen görevli tedarik şirketlerinden karşılıyor. Yani başa döndük. İşte Türkiye’deki sanayici, peki çok belirsizliğin yanında, enerji konusunda da böylesi bir belirsizlikle imtihan ediliyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar