1. YAZARLAR

  2. Haluk DİRESKENELİ

  3. Enerji makalesi nasıl yazılmalı?
Haluk DİRESKENELİ

Haluk DİRESKENELİ

Yazarın Tüm Yazıları >

Enerji makalesi nasıl yazılmalı?

Değerli okuyucular,

İnternet haber sitesi Enerji Günlüğü, bundan tam 10 yıl önce, tam tarih vermek gerekirse, 12 Mart 2012’de yayına hayatına başlamış. 

Sitemiz, Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kara ve Haber Müdürü Sabiha Kötek başta olmak üzere, deneyimli ve enerji konularına hakim çok yetkin editör ve yazarların katkılarıyla yayınına devam ediyor. 

Sitemiz çalışanlarının, editörlerimizin, yazarlarımızın 10’uncu kuruluş  yıldönümünü, biraz gecikmeli de olsa kutluyorum. Dijital bir yayını, tam 10 yıl ayakta tutup, büyütüp bugünlere getirmek kolay iş değil. 

Enerji Günlüğü, her ay binlerce ziyaretçi ağırlıyor. Bunlar arasında siteyi her gün ziyaret edenlerin sayısı oldukça yüksek. Bu durum, sitemizin enerji sektörü açısından ciddi bir ihtiyacı karşıladığını ve geldiği noktayı net şekilde ortaya koyuyor.

Kapsamı belli, her konuyla ilgilenmeyen, sadece kendi alanı enerji konusuna  odaklanan sektörel bir yayın için bunlar çok yüksek rakamlar. Umarız daha da artacaktır. 

Enerji Günlüğü’nün başarısı sadece kendisini ayakta tutup bugüne ulaşmasıyla sınırlı değil. Gördüğümüz kadarıyla bu site, enerji yayıncılığında bir ölçüt oluşturmuş durumda. Bu kalite çıtasının altında kalarak benzeri işleri yapmak çok zor. Yapılsa bile tutması zor. Ancak daha iyisini yaparak bu alanda var olunabilir. 

Değerli okuyucular, 

bu satırların yazarı da 2014 yılında, Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Kara’nın teşvikiyle enerji ve termik santraller konulu köşe yazıları yazmaya başladı. Buradaki köşe yazılarımın alt yapısı nasıl oluştu, sizlere anlatayım. 

Türk-Amerikan ortak girişim şirketlerinde çalışırken, her iş toplantısı sonunda bir “tutanak (minutes of meeting)” yazmam gerekiyordu. Toplantıda konuştuklarınızı karşı taraf yazar, siz de yazarsınız. Sonra bu yazdığınızı toplantıya katılanlar ve ilgili diğer taraflara gönderirsiniz. 

Bir yanlış anlaşılma varsa herhangi bir uyarıda hemen gerekli düzeltmeyi yaparsınız. Böylece isteğinizin dışında ekleme-çıkarmalardan kurtulursunuz, hem de yazılı olarak kayıtlara girer, kendinizi ve karşınızdakileri sözlü hafıza yanlışlıklarından uzak tutarsınız. İşte ben de yıllarca bu toplantılarda notlar aldım, tutanaklar oluşturdum, bu sayede ciddi metinler kaleme aldım, düzelttim, değiştirdim.   

Aradan zaman geçti, bu notlar başka bir faaliyetin kapısını aralamama vesile oldu. Son yıllarda asıl işim termik yatırımlar konusunda danışmanlık yapmak. İşte son yıllarda bu işimin yanında haftalık enerji konulu makaleler (köşe yazısı) kaleme almaya başladım. Eski tecrübelerimi yansıtan bu makaleler İngilizce veya Türkçe olabiliyor.

Yazılar önce taslak olarak benim kişisel blog sayfamda yer alıyor. Yorumlar ve eleştiriler geldikçe düzeltiliyor, güncelleniyor. Editör denetiminden geçiyor, sonunda eğer yayınlanma olgunluğuna gelmiş ise daha sonra web sayfalarında yayına giriyor. 

Aynı işlem makalenin İngilizce metninde de sürüyor. Amerikalı editörün düzeltmesi Türk editörlerden daha acımasız oluyor. Amerikalı Editör, “Ben teknik bir kişi değilim. Ben sıradan bir okurum. Benim anlamadığım bir makaleyi yayınlayamazsın” diyor. İngilizce metnin düzeltilmiş geri gelen hali çok farklı oluyor.

Yayın kurulundan veya editör denetiminden geçmeyen bir yazının yayınlanması doğru değildir. Tecrübeli ehil bir Editör olmadan bir yazı yayınlanamaz. 

Yüzünüzü hiç görmemiş, sizi hiç tanımayan bir editör, sizin için daha iyi bir editördür. Düzeltmelerinde daha net, daha dürüst, daha objektif davranır. Okuyucu, arkadaş yorumları da çok faydalıdır. Gelen yorumları çok ciddiye alırım. Bazen taslak yazıyı tümüyle çöpe attığım, yeniden yazdığım olur. “Delete” tuşu bu işe yarıyor. 

Yazar için kaleme aldığı yazı çok kıymetlidir. Üstünde değişiklik yapılmasını pek kabullenemez. Hele basılmamasını hiç kabullenemez.

Öte yanda yazılı basılı makalenin fiziki sınırlamaları vardır. Yazı kısa yazılacak. Uzatma cümleleri olmayacak. Uzun cümleler kurulmayacak. Kolay okunacak. Sıradan okuyucu rahatça anlayacak. Anlaşılmaz, özel kısaltmalar kullanılmayacak. Kısaltmalar ilk kullanıldığında açılımı da verilecek. Böylece okuyucu sonraki kullanımlarda kısaltmada neyin kastedildiğini bilecek.

Aslında yer darlığı sorunu olmamasına rağmen internette yayınlanan köşe yazısının da uzunlukla ilgili belli kuralları var. Okuyucuyu fazla detay ile sıkmamak gerekir. Maharet yazıyı tümüyle okutabilmektedir. İstisnai haller dışında iki A4 sayfasını, 500 kelimeyi geçmeyecek. Tercihen Times New Roman veya Ariel fontlarında ve 10-12 puntoyla yazılacak. İmla, ifade, mantık hatası bulunmayacak. 

Editör ne okuduğunu mutlaka anlayacak. Sıradan okuyucu anlayacak. Kolay, rahat ve bir anda okunacak. 

Editörlerin, düşündüklerini dümdüz, saptırmadan, dolandırmadan söyleme özelliği vardır. Bu özellik, “Aman insanları üzmeyeyim, onlarla gereksiz kötü olmayayım” düşüncesiyle genelde başkaları tarafından fazla kullanılmaz. 

Hoşunuza gitmeyecek doğruları, size dobra dobra söyleyecek bir yakın dostunuza, arkadaşınıza mutlaka ihtiyacınız olur. Editörün işi de budur. 

Makale yazmanın dahası var. Teknik makale, teknik olacak. Kimseyi rahatsız etmeyecek. Hiçbir kişi, kurum veya şirketi hedef almayacak. Okuyan kişi, yazara hak verecek. Bizim işimiz zor. 

Bu işi kitap için düşünürseniz, iş daha zor. Aynı kurallar orda da var. Sadece metin daha uzun olabiliyor. Benim kitap durumunu, bir tecrübeli yayımcıya sordum, “Kitabın fazla teknik, sıradan okuyucu anlamaz, bu yüzden satmaz, işin zor” dedi.

Taslak İngilizce eKitap (eBook) internet üstünde aşağıdaki web sayfasında PDF doküman şeklinde duruyor. https://metu.academia.edu/HalukDireskeneli/

Artık yayıncı aramayı bıraktım. İsteyen internet üstünden PDF olarak indirir, isteyen kâğıt çıktısını alır. Kâğıt basılı kitap olsaydı, zaten herhalde en fazla bu kadar sayıda satılırdı, diyorum.

Eksi Sözlük yazarları sağolsunlar bizim için çok güzel yorum yazmışlar, çok sevindik. Sakallı fotoğrafım yüzünden bana “80 yaşında bir dede” demişler. Editörüm ısrarla sakallı resmimi kullanıyor, ben ne yapayım! Torunum Akasya da beni sakallı seviyormuş, Heidi’nin dedesi gibi imişim. 

https://www.enerjigunlugu.net internet haber sayfamızın 10’uncu yılını tekrar kutluyor, çalışanlarımıza, editörlerimize, okurlarımıza, hepinize sağlık mutluluk ve işlerinizde başarılar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar