1. YAZARLAR

  2. Halil DAĞ

  3. Korona günlerinde petrol fiyatları ve stok fırsatları
Halil DAĞ

Halil DAĞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Korona günlerinde petrol fiyatları ve stok fırsatları

Uzun uzun anlatmaya gerek yok, Covid-19 virüsünün yarattığı salgın, bırakın ekonomik aktiviteleri yavaşlatmayı, insanı sokağa bile çıkamaz hale getirdi. Detay da lüzumsuz, bu salgının küresel ekonomik etkisi o kadar kolay atlatılacak bir şey değil. En az 4-5 yıl sürer bu resesyondan çıkış.

PETROL PİYASASINDA GENEL DURUM

Enerji konusundaki gelişmelere gelince;

Ekonomik faaliyetlerin yanında tüm yaşamın da en önemli girdisi enerji. Bu alandaki oyun genel olarak petrol üzerinden kurulur.

Korona salgını dolayısıyla ekonomiler yavaşlarken finans piyasaları ve özellikle borsalar yakın tarihin en büyük çöküşlerinden birisine sahne oluyor.

Ancak petrolde durum daha da vahim görünüyor. Petrol talebinin düşmesi ve Suudi Arabistan’ın başta İran olmak üzere rakiplerine yönelik stratejisinin de etkisiyle, petrol fiyatları son birkaç ayda yarı seviyesinin de altına düşmüş durumda.

2020 yılına 70 dolar seviyesinde başlayan petrolün varil fiyatı son birkaç günkü düşüşü de hesaba katarsak 24-25 dolara kadar indi.

Brent tipi petrol hala bu fiyatlarda tutunmaya çalışıyor ama diğer bir çok petrol tipinde 20 Nisan günü Mayıs vadeli kontratlarda petrolün negatif fiyatlandığını görüyoruz. Sudan ucuzdan öte, üste para veriyorlar adeta...

Amerikan tipi petrollerde yaşanan bu durum, bir çok şirketin iflas için sırada olduğunu gösteriyor.

TOPARLANMA MI ÖLÜ KEDİ SIÇRAYIŞI MI?

Hala da bu düşüşün sonlanıp sonlanmadığı belli değil. Çünkü bir yandan OPEC ülkeleri petrol arzı konusunda tam olarak anlaşabilmiş değil. Diğer yandan Suudi Arabistan ayak diremeye devam ediyor.

Nisan ayının ilk günü OPEC ülkelerinin petrol arzını kısarak fiyatları yukarı hareket ettirme konusunda bir görüş birliğine yaklaştığı yönünde işaretler görüldü ve 2 Nisan’da petrolün varil fiyatı spot piyasalarda anlık bir sıçrama ile 35 dolara kadar çıktı.

Ancak petrolün bu seviyelerde tutunmasının zor olduğunu, aklı başında her analist söyleyebilecek durumdaydı, söylemeliydi. Yine de bunu sınırlı sayıda uzman net şekilde söyledi. Ama onların sesi o gürültü arasında pek duyulmamış olmalı.

Nisan ayının ortalarına kadar süren yön arayışı bugün fiyatların aşağı kırılmasıyla son bulmuş durumda. Bu seviyelerden muhakkak yukarı yönlü tepkiler gelecek ancak fiyatların toparlanması o kadar da kolay görünmüyor. Çünkü psikolojik bir çöküş de eşlik ediyor bu duruma. Bu da talebe ilişkin olumsuz beklentilerden kaynaklanıyor.

İlk başlarda bu toparlanma çabasının bir “ölü kedi sıçrayışı” olup olmadığını görmek gerektiğini düşünürken, cevap netleşmeye başladı. 

petrol-eksi-fiyat.jpeg

DÜŞÜK FİYATTAN STOKLAMA FIRSATLARI

Fakat… Düşen fiyatlar, üreticilere kara günler yaşatırken tüketicilere de kara gün akçesi için büyük fırsatlar sunuyor.

Nasıl mı?

Bir çok petrol şirketinin batmanın eşiğine geldiği, hatta ABD’nin bu krizde ilk kaybını Whiting Petroleum ile verdiği şu dönemde dünyanın en büyük petrol tüketicisi ülkeleri unvanına sahip ABD ve Çin, bu durumu bir fırsata çevirmiş durumda.

Çöküşlerde stokçuluk yapma konusunda ABD’nin aslında oldukça deneyimli olduğu bilinir. Her ne kadar bu konuda yeni sayılsa bile Çin de aynı yolun yolcusu...

Bretton Woods’un hikayesini bilenler hemen anlayacaktır neyi kastettiğimi. İkinci Dünya Savaşı’nda sonucun az çok netleştiği günlerde BM’nin temelini atarak dünyayı yeniden şekillendirmeye girişen ABD, Bretton Woods ile dünya ekonomik sistemini de yeni baştan ve tamamen kendi hakim durumunu mutlak koruma altında tutacak şekilde dizayn etmiştir. Bütün dünyanın savaş sırasında harabeye döndüğü bu günlerde bütün dünyaya altınla ödeme yapma karşılığında koşulsuz ve sınırsız borçlanma hakkı veren ABD, altın fiyatını da 1 Ons= 35 dolar şeklinde sabitlemeyi de ihmal etmemiştir.

Paraya (yeni sistem gereği geçer akçe sadece dolar’dır) ihtiyacı olan herkese 1 Ons altın getirdiğinde 35 dolar kaynak yaratan ABD, bu sistem sayesinde sistemin 1970’lerdeki çöküşüne kadar dünya altın stoklarının yarıdan fazlasını 35 dolar maliyetle kendi kasasında stoklamıştır. Son yıllarda altının Ons fiyatı bin doların hep üstünde, şu an ise 1700 $’ı aşmış durumda, vadeli işlemlerde ise fiyatlar daha da yüksek. Varın bunun ortaya çıkardığı kazancı siz hesaplayın artık...

ABD şu an benzer bir stoklamayı yapabilmesi zor. Çünkü altın ile petrolün stok maliyetleri, stoklanma alanları orantısız şekilde farklı. Yine de ABD şu an bildik stratejik rezerv (90 günlük rezerv) anlayışının da ötesine geçerek petrol alıp stokluyor. ABD’nin bu hareketi, petrol fiyatında bir süre sonra bir toparlanma yaratabilir belki ama bunda ABD’nin ne kadar stok yapacağı belirleyici olacak.

Benzer bir stoklama girişimi de Çin’den gelmiş durumda.

Çünkü hem devlet hem özel sektör olarak dünyada petrolün en büyük taliplerinden birisi Çin ve Çin’in üretim maliyetleri içerisinde enerji giderleri çok önemli bir yer tutuyor. Petrol fiyatlarının bu kadar düştüğü bir ortamda stoklamaya gitmek yarınlara yapılacak en akıllıca yatırımlardan birisi. Bunun bilinciyle hareket eden Çin, şu an devlet olarak stoklarını artırırken özel sektörü de ticari stoklarını artırma konusunda teşvik ediyor.

ARZ CEPHESİNDE İŞBİRLİĞİ MÜMKÜN MÜ?

Büyük alıcılar cephesinde durum böyleyken Rusya, İran ve Arabistan gibi ülkeler gidişattan en büyük zararı gören ülkeler. Çöken fiyatların düşen kedi sıçraması gibi ufak toparlanmalar yaşaması bu kayıpları telafi etmez.

Ufukta, 1970’lerdekine benzer bir arz iş birliği henüz görünmüyor. Ancak Suudi Arabistan’ın özellikle İran’ı çökertmek için petrolün fiyatını düşük tutma stratejisi konusunda ikna edilmesini sağlayacak bir girişim fiyatların yönünde kalıcı bir düzelmeye yol açabilir.

Bu yöndeki girişimler ilk meyvesini verdi, petrol arzında kısıntıya gidilmesi konusunda anlaşma sağlandı ama buna rağmen fiyatlar aşağı gidiyor.

Bu da arz ne kadar düşerse düşsün petrol talebi ile ilgili beklentilerin bir o kadar kötü olması nedeniyle arz-talep dengesinin sağlanamayacağını gösteriyor.

Taleple ilgili bir görünmez karamsarlık ise küresel ekonomide henüz dibi görmediğimize çok daha kötü günlerin yaklaşmakta olduğuna işaret ediyor.

Küresel ekonomiyi daha kapsamlı olarak daha sonra konuşmak üzere...

Önceki ve Sonraki Yazılar