1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. Arz güvenliği ve küresel enerji fiyatları
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Arz güvenliği ve küresel enerji fiyatları

Petrol Fiyatları, enerji arz güvenliği ve küresel enflasyon Dünyayı nereye götürür? 

Işık yılı, ışığın “bir yılda” aldığı yolu; yani 9,46 trilyon kilometrelik mesafeyi ifade eder.  Astronomik uzaklıkları ifade etmek için kullanılan bir uzunluk birimidir. İçinde "yıl" sözcüğü geçtiği için bazen hatalı olarak zaman birimi gibi algılansa da bir zaman birimi değildir. 

Bu tanımlama astronomi bilimine ait bir tanımlama olmakla birlikte, benzeşimler yoluyla günlük hayatımızdaki bizim için sıradanlaşmış şeylerinin büyüklüğü ve/veya önemini vurgulamak için de kullanılır.

Yeryüzündeki otomobillerin bir yılda yaptığı toplam kilometrenin yaklaşık 9 trilyon kilometre olduğunu söylersek ve bir ışık yılının 9,46kilometre olduğunu hatırlarsak fosil yakıt kullanan taşıt araçlarının önemine ve ürettikleri karbon salımına daha güçlü bir vurgu yapmış oluruz. 

Örneğimiz, sadece küresel ısınma ile alakalı değil… Bir o kadar da fosil yakıtların hayatımızdaki yeri ve önemini işaret ediyor. Artık çatışma içinde sönümleneceği ama bir barış masası kurulmadan diplomatik ve siyasal gerilimin uzun yıllar devam edeceği belirginleşen Rusya-Ukrayna çatışması Avrupa ve Dünyada enerji tedarik mimarisini güvenlik temelinde yeniden şekillendirmeye başladı. 

Biden, göreve geldiği ilk zamanlarda Suudi Krallığının izlediği insan hakları siyasetinden sert bir tavırla eleştirdiği ve uluslararası “pariah” (parya) konumuna getireceğini söylediği Suudi Arabistan’a temmuz ayında bir ziyarette bulunacak. Bidendeki bu tavır değişikliğinin ABD de rekor düzeylerde seyreden benzin fiyatlarıyla mücadelenin bir parçası olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok sanırım.

1970 petrol krizinden sonra benzer paternlerle dünyaya yeniden egemen olan, yüksek enflasyon, savaş, ekonomik büyümeye ilişkin sorunlar ve borsa türbülansları sadece kırılgan ekonomileri değil güçlü büyük ekonomileri de vuruyor. Dünya Bankasının yayınlanan son Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu yüksek enflasyonun hafife alınmamasını vurguluyor. Çünkü, henüz başlamamış olmakla birlikte büyük bir risk olarak Dünya ekonomisini tehdit eden, borç ödeme krizi olarak tezahürü muhtemel stagflasyonun yıkıcı sonuçları ekonomi ile ilgili herkesi korkutuyor.

Bu anlamda benzin fiyatlarının ucuzlamasını, resesyona girmeden sağlıklı büyümenin anahtarı olarak gören ABD yönetiminin dış politika manevraları çok şaşırtıcı olmasa gerek.

İstanbul Ardahan arası otobüs ücretinin 600 TL’yi bulduğu, otomobil depolarının 1000 TL’nin çok üzerinde dolmaya başladığı Ülkemizde akaryakıt fiyatlarındaki yükselme, kaynağını dünyada görülen yüksek petrol fiyatlarından maada ülkede yaşanan enflasyon ve kur politikasından alıyor. 

Ülkemiz, yapısal olarak tasarruf açığı olan bir ülke... Harcamalar ve gelirler arasındaki boşluk borçlanmayla kapatılabiliyor. Bu tespit, hane halkları için de kamusal harcamalar için de aynı. Harcamaların finansmanında ağırlıklı olarak dış borçlanma kullanılıyor. Bu durumda ülke ekonomisine ilişkin karamsar işaretlerden ve uluslararası parasal sıkılaştırma önlemlerinden çok etkilenen Türkiye ekonomisi kırılganlığı artan ve yabancı kaynağa yüksek bedeller ödeyen bir ülke haline geliyor. 

Yüksek kur fiyatları, tekstil gibi konvansiyonel ihracat kalemleri üzerinde olumlu etki üretirken, büyümenin teknik altyapısının en önemli kalemi olan enerji harcamalarına toplam ulusal bütçeden ayrılan payın büyümesine sebebiyet veriyor. Enerji gereksinimimizin tamamına yakın bölümünü ithalat yoluyla karşıladığımız için maliyetten çok tedarik güvenliği ve sürekliliğinin önemini de akıldan çıkarmamak gerekiyor ama, yine de bu yüksek kur ve yüksek enerji maliyetlerinin geniş toplum kesimlerini yoksullaştırıcı etkisi çok fazla hissediliyor. 

9 haziranda açıklanan yeni önlemler Para politikasının üç belirleyicisi olan Hazine, TCMB ve BDDK’nın tayin edici rollerini daha bir ön plana çıkarıyor. Bir program etrafında ifade edilmese de fiyat ve piyasa mekanizması aracılığıyla kemer sıkma dönemi başlıyor sanki. 

Önümüzdeki günlerde gelişmelere bakalım ve gündem elverirse bu yazdığımız olgular etrafında konuşmaya devam edelim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar