1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. Doğalgaz satrancında yeni Rus hamlesi
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Doğalgaz satrancında yeni Rus hamlesi

Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrai, Rusya’dan Çin’e uzanacak ikinci bir doğalgaz boru hattının 2024’te başlayacağını ve hattın Moğolistan’dan geçmesini beklediklerini açıkladı. Rus gazını Çin’e ileten ilk hat olan “Sibirya'nın Gücü” doğalgaz boru hattı 2019'da devreye alınmıştı.

Soyuz – Vostok adı verilen 963 bin km. uzunluğundaki bu yeni boru hattı yıllık 50 milyar metreküp doğalgaz aktarma kapasitesine sahip. Bu yönüyle Ukrayna-Rusya çatışmasının hemen başlarında testleri süresiz askıya alınan ve Avrupa’yı, özellikle Almanya’yı besleyecek, Kuzey Akım 2 boru hattını anımsatıyor.

Rusya ve Avrupa arasındaki krizin ardından Rusya Çin arasındaki doğal gaz ticaretindeki dikkat çekici artış ile son olarak 18 Temmuz Pazartesi günü itibariyle Moğolistan Başbakanının yaptığı yeni doğalgaz boru hattı açıklaması Avrupa ülkelerinin Rus doğalgazından vazgeçme kararıyla uyumlu bir fotoğraftır.

Pandemi sürecinde faaliyete geçen ve Çin’in kuzey bölgelerine enerji sağlayan son yılların en büyük global yatırımlarından olan 6700 km uzunluğunda ve Kuzey Kutbunun extrem iklim koşullarına dayanıklı olarak inşa edilen Sibirya Gücü boru hattı ile birlikte değerlendirildiğinde sadece Rusya’nın doğal gaz ihracatını artırmasının yanı sıra birbirinden bağımsız doğalgaz havzaları arasında da bağlantı kurması açısından önemli olduğunu düşündüğümüz bu hat sadece son 12 aylık dönemde yaklaşık %60 artan Çin Rusya arası doğalgaz ticaretini daha da geliştirecek niteliktedir.

Kuzey Çin olarak adlandırılan bölge . Pekin ve Trentşin şehirleri, Heber ve Şanzi eyaleletleri ile İç Moğolistan özerk bölgesini kapsayan coğrafi bir tanımlama olmakla birlikte bu bölge Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasal, askeri ve kültürel merkezi konumundadır. Çin için merkezi önemi tartışılmaz bu bölge pandemiden çıkışın başladığı geçtiğimiz ilk bahar aylarından bu yana enerji kesintileriyle boğuşmaktadır. Bu yönüyle baktığımızda dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin’in ekonomisine ve büyüme hedeflerine kritik önemde katkıda bulunacağı açıktır.

Mesele sadece Çin’in ekonomik hedeflerine destek olmanın yanında şimdiye kadar çıkarttığı doğal gazın %85’lik kısmını Avrupa’ya satan Rusya’nın Avrupa’nın yaptırımlarından etkilenmemesinin önemli bir yolu olarak da görmek gereklidir.

Çin ve Rusya açısından durum bu şeklide özetlenebilirken Avrupa’da Rus doğalgazının alternatifi konusunda belirsizlik sürüyor, doğal gaz ve enerji tedarik sorunları henüz çözülebilmiş görünmüyor.

Son günlerde İtalya, Yunanistan gibi ülkeler Rus gazı satın almaktan vazgeçtiklerini peşi sıra açıklarken hala en önemli tedarik alternatifi sıvılaştırılmış doğalgazı spot fiyatlar üzerinden satın almak görünüyor.

Dünya, deniz yolları aracılığıyla sıvılaştırılmış doğalgaz ticareti açısından o kadar küçüldü ki birkaç gün önce Shell’in Avustralya’daki doğalgaz tesislerinde başlayan grev bile sıvılaştırılmış doğalgaz fiyatlarını dünya genelinde yukarı çekmeye yetti.

Enerji fiyatlarında ve tedarikinde ortaya çıkan kriz içinde bulunduğumuz günlerde birinci yılını doldurdu. Bir yıllık bir kriz geçmişine rağmen enerji sorunları halen çözülebilmiş değil.

Yapılan hesaplamalara göre geçen yılın başından bu yana doğal gaz fiyatları Avrupa’da %700 artmış durumda. Tedarik sorunlarındaki belirsizlik hala fiyatları yukarı fırlatma potansiyeli taşıyor. Hâlihazırda zor durumda olan tüketicilere ağır bir darbe vurup, ABD ve diğer ülkelerde ciddi ekonomik daralmalara yol açma ihtimali de ihmal edilecek kadar küçük bir olasılık değil.

Yüksek enerji fiyatlarından önemli ölçüde etkilendiği kabul edilen yüksek enflasyon ve ardından gelişmesi kuvvetle muhtemel stagflasyon ülke ekonomileri için belirgin birer risk olarak devam etmekte.

Yazımızın başlığına yeniden dönersek: Bir tarafında yeni uluslararası güç dengesi kurgularının diğer tarafında ekonomik kaygıların ve büyüme ihtiraslarının yer aldığı satranç masasında sert geçmesinden korkulan kış ayları beklentisinden dolayı Tabiat Ana’nın bütün acımasızlığıyla hakemlik yaptığını düşünürsek, bu masada bir beraberlik yada anlaşma çıkma ihtimali var mı? Bu soruya kesin bir cevap vermek bile bu günlerde hiç kolay değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar