1. YAZARLAR

  2. Hüseyin ORTAK

  3. Büyük varlık fonları fosil yakıtlara nasıl bakıyor?
Hüseyin ORTAK

Hüseyin ORTAK

Köşe Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Büyük varlık fonları fosil yakıtlara nasıl bakıyor?

Dünyanın en büyük outgoing turizm şirketi CIA olsa gerek... Bu da nereden çıktı şimdi derseniz, herhangi bir ülkenin mevsimsel yağış ortalamalarından net dış borcuna, büyük şehirlerinin en canlı caddelerinin güvenliğinden belli başlı ihracat ürünlerinin neler olduğuna, bankacılık sektörü hakkındaki bilgilere kadar merak ettiğiniz herhangi bir bilgiyi en güncel haliyle bulmak için CIA’nın internet sitesindeki World Factbook sayfasına göz atmanız yeterlidir derim.

Ben de dünyanın en büyük fosil yakıt üreticilerine ve deniz taşımacılık filolarına sahip ülkesi Norveç hakkındaki güncel ve detaylı bilgileri CIA’nın internet sayfalarından bulduğum için bu kadar kesin konuşabiliyorum.

Aslında konumuz fosil yakıtların geleceği ve Norveç de bu nedenle ilgi alanımıza giriyor. Bilindiği üzere Norveç Kuzey Denizi petrollerinin ve bu petrollerin taşınmasındaki en önemli aktörlerden biridir. Norveç, bu iki alanda yaptığı üretim ve ticari faaliyetlerden büyük miktarlarda servet üretmiş bir ülkedir.

Norveç’in ürettiği bu zenginliğin üzerine kurulmuş Varlık Fonu, 30 Aralık 2019 itibarıyla 1 trilyon 177 milyar dolar tutarında bir portföy değerine sahip dünyadaki en büyük fonlardan biridir. Bu büyük varlık kütlesi, kurulduğu 1990 yılından itibaren ülkenin petrol ve doğalgaz üretiminden sağladığı kârlarla başka ülkelerin hisse senedi, tahvil ve emlak piyasalarına yatırım yapar.

Norveç hükümeti, cari dönemde fon gelirlerinin çok az bölümünü kullanabilme yetkisine sahip. Fonun ve getirisinin büyük kısmı gelecek nesiller için biriktiriliyor. Norveç dışında 73 ülke ve 9 bin 200’den fazla firmada yatırımı bulunan bu büyük tasarruf organizasyonu 2019 yılında 180 milyar dolarlık getiri sağladığını duyurmuştu.

Tahmin ve takdir edeceğiniz gibi bu büyüklükte bir varlığın idaresi, kendi ülkesinde portföy yönetim şirketleri sektörünün de doğmasına öncülük etmiştir. Gerçekten de dünyada Norveç kökenli önemli portföy yönetim şirketleri faaliyet göstermektedir.

Teknik unvanı bu şekilde olan bu varlık yönetim şeklinin en çok bilinen işleri, (bu yüzden de ismi olmuştur) Hedge işlemleridir. Riskten korunma ya da serbest yatırım fonu olarak bilinen bu işlemler çeşitli bireysel ve kurumsal yatırımcıların sahip olduğu fonların bir havuzda toplanması yoluyla oluşan agresif bir finansal ortaklığı temsil eder.

Norveç, İskandinav kökenli varlık işlemleri piyasasından uzun süredir, petrol ve doğalgazla ilgili kötü haberler geliyor. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Norveç Varlık Fonu’nun fosil yakıt sektöründen çıkmasına yönelik planını Norveç Parlamentosu da onayladı.

Norveç Varlık Fonu ilk etapta elindeki sekiz kömür ve 150 petrol şirketine ait hisse senedi ve tahvil gibi varlıkları boşalttı. Böylece kömürde 8 trilyon dolar, petrolde ise 13 trilyon dolar tutarında bir varlık azaltmış oldu.

Bu radikal değişikliğin fosil yakıt piyasası üzerindeki etkileri, salgın sebebiyle bir talep düşmesinin etkileriyle karışık bir şekilde hissedildi. Yine geçtiğimiz Ağustos ayında 90 Milyar dolar portföy büyüklüğüne sahip Norveç’in önemli portföy yönetimi şirketlerinden biri olan Storebrand çevre politikalarını engellemek için siyasi nüfuzlarını kullanan şirketler olarak sınıflandırdığı madenci Rio Tinto ile ABD petrol devleri Exxon Mobil ve Chevron firmalarına ait menkul kıymetleri portföyünden çıkardı.

Ağustos ayında NYSE ve ABD ekonomisinin en önemli indikatörleri den olan Dow Jones Endeksi 1928’den bu yana endeksin en eski üyesi olan Exxon Mobil’i 31 Ağustos itibariyle endeksten çıkardı.

Bloomberg News'e göre Exxon Mobil, 2014 kadar 450 milyar dolardan fazla değere sahipken, hisse senedi fiyatı bu tarihten başlayarak altı yıl boyunca düşme eğiliminde olan şirketin 2020 Ocak ayından bu yana yüzde 40 değer kaybetmesi de bu kararda etkili oldu.

Son bir yıldır fosil yakıt üreten şirketlerin üzerinde dolaşan bu kara bulutların yeşil enerjinin ikame bir kaynak olarak hızla gelişmesini teşvik ettiği ortadadır. Ancak, yeşil enerjinin üretim ve kullanım teknolojilerindeki gelişme henüz yeterli düzeyde değildir. Ancak konvansiyonel enerji kaynaklarını da dünyayı ve doğal kaynakları hızla tükettiği ortadadır.

Geçen yazımızda sorduğumuz, sigarayı mı yoksa fosil yakıtları mı bırakmanın daha zor olduğu sorusunun cevabına yeniden dönersek: Fosil yakıtlardan vazgeçmek kısa vadede çok mümkün görünmüyor ama bu durum fosil yakıtlar piyasasında kârlarının ve rantabilitenin de hızla gerilediği gerçeğini de gizlemiyor.

Politik tercihleri analiz dışında tutup, salt yukarıda anlatmaya çalıştığım trend etkisiyle değerlendirsek bile son bir yılda yaşanan gelişmeler yeşil enerji kaynakları üzerinde çalışmayı zorunlu kılıyor.

Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar