1. YAZARLAR

  2. Halil DAĞ

  3. Güneş kendi ekonomisini kendisi yaratır
Halil DAĞ

Halil DAĞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Güneş kendi ekonomisini kendisi yaratır

Yenilenebilir enerji kaynaklarını karbon kaynaklara bir alternatif olarak almanın ötesine geçmeliyiz artık. Evet, iyi bir alternatif. Ancak yenilenebilir enerji sadece bir alternatif değil artık bir model. Teknik ve teorik boyutları henüz olgunlaşmamış olsa da yeni bir ekonomik kalkınma modelinin en önemli aracı.

Özellikle güneş enerjisini artık salt alternatiflik bağlamında ele almayı bırakıp konuyu sofistike ekonomik boyutlarıyla ele almanın zamanı geldi, hatta geçiyor da. Bu tartışmayı artık "yeni bir enerji kaynağı" boyutundan çıkarıp “yeni bir ekonomik yapı" boyutuyla ele almak gerekiyor (1).

Yüzyıldan fazla bir zamandır karbon kaynakların kavgasıyla kan gölüne dönen dünyamız son yıllarda farklı enerji kaynakları ile nefes alma şansı yakalamış durumda.

Karbon kaynaklara ulaşma maliyeti ve enerji güvenliği riskleri de hesaba katılınca birçok ülkenin elindeki potansiyel kaynaklar konusunda birçok hamleyi üst üste yapmakta olduğunu görmekteyiz. Bu hamlelerin 2008 krizi sonrasında yoğunlaşması da dikkate değer bir konu.

Bir kere karbon kaynağa ulaşmak, onun politik tekelini elde etmiş olsanız bile bir ihracat maliyeti gerektiriyor (2). Parayı bir kere kullanabiliyorsunuz. Hazineden alıp kaynağın sahibine veriyor ve paranızla vedalaşıyorsunuz. Konukoğlu`nun ifadesiyle sanayicinin çay kaşığıyla topladığı dövizi enerjiye harcıyoruz. (http://enerjigunlugu.net/konukoglu:-turkiyenin-gelecegi-yerel-enerji_10091.html).

PARANIZ İÇERİDE KALIYOR

Günümüzde öne çıkmaya başlayan yenilenebilir kaynakların çevresel etki farklılıklarının yanında henüz hesaba katılmayan esas önemsenmesi gereken farkı işte tam da burada. Parayı yine ödüyorsunuz, birçok maliyetlere katlanıyorsunuz. Ancak paranız kendi ekonominizin içindedir henüz. Para kendi sisteminizin içinde dolanıma devam ediyor.

Her dolanımda paraya eli değen herkes para kazanıyor. Paraya eli değen herkes ekonomik sistemin doğası gereği vergileniyor. Paranın her yerinden kıpırdaması ile hazineniz ödediği paranın bir kısmını tahsil ediyor. Sizin enerji yatırımınız kendi getirisini henüz sağlamamış olsa bile ilk yatırım bir yerlerde kendini geri kazandırıyor.

Bu bakımdan yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak yerel yatırımların her biri ekonomik serveti büyütecek, getirileri içeride kalacak ve her adımda yeni getiri sağlayacak yatırımlar olarak çok önemlidir.

Dünyada etkisini hâlâ sürdüren ekonomik krizin de uzun vadede yegâne çözümü budur. Keynesçiliği öldürmekte acele ettik kanımca. Paracı teoriler falan finans sisteminin etkin olduğu bir dünyada işe yarıyordu ama bugün o günler geride kalmış durumda. Finans balonu patladı ve reel ekonominin gerçeklerine geri döndük.

Dünya ekonomisi parayla para kazanma dönemini reel olarak da psikolojik olarak da geride bıraktı. Dönem yine reel sektör üzerinden para kazanma dönemi ve Keynes iktisadının dönemi.

Yenilenebilir kaynaklar içerisinde özellikle güneş enerjisine yapılacak yatırımların piyasası daha zengin. Hemen her alana güneşi entegre etmek mümkün. Bence okyanusların altında belli bir mesafeye kadar bile entegre etmek mümkün. Fizik kuralları buna izin veriyor çünkü.

Bugün teknoloji sayesinde güneş ışınımını engellemeyen ama güneşin enerjisini güneş paneli gibi toplayan cam bile yapılmış durumda. Solar pillerle kalmadı teknoloji. Solar otomobiller, solar gemiler yapıldı. Şimdi de solar uçak. Prototip uçak dünyanın çevresini dolanmaya hazırlanıyor. Ekmek elden su gölden hesabı, masrafsız dünya turu (http://enerjigunlugu.net/gunes-enerjili-ilk-ucak-yolculugunu-tamamladi_4130.html). Bunlar henüz prototip. Yarın bir gün okyanuslara düşen güneş ışınlarını emerek enerji üreten solar denizaltı üretilmeyeceğini kim iddia edebilir?

Almanya`da, ABD`de ve daha birçok ülkede meydana gelen pek çok gelişmeyi tek tek yazmaya gerek yok. Sırf ABD`de 300 binden fazla istihdam artışından bahsediliyor. Gerisini siz hesaplayın.

Tekrar etmekte fayda görüyorum: Yenilenebilir enerji, özellikle güneş enerjisi yeni ekonomik mucizelerin kaynağıdır. Kendi Japon mucizemizi enerji ile gerçekleştirebiliriz. Bunun üzerine kafa yormak isteyenler Mortgage Sistemi`nin yurt içi tasarrufların içeride kalmasını ve ölmüş bir ekonomiyi nasıl ayakta tuttuğunu inceleyebilirler.

BALONSUZ BİR MORTGAGE GİBİ...

Mortgage Sistemi finansal genişlemeye yol açtığı için patladı ancak yenilenebilir enerji kaynaklı bir büyümede bu sorun da olmayacak. Çünkü harcanan her kuruş reel ekonomide yeni bir harekete yol açacaktır. Finansal genişleme ile reel ekonomik genişleme arasındaki makas Mortgage Sistemi`nde olduğu gibi hiçbir zaman açılmayacaktır.

Ekonomik krizden çıkışın başka yolları da mutlaka var ancak yerel kaynakların yerel harcamalara dönüştürülmesi sadece krizden çıkışı sağlamaz, size dünyanın önemli enerji ihracatçısı ülkesi sıfatını da kazandırır. Çünkü çevremizde kaynaklarını günlük kullanımdaki enerjiye dönüştürebilen doğru düzgün bir tane ülke yok ve hepsi potansiyel pazar. Üstelik yenilenebilir enerjinin üretimi bütün ülke sathında olacağı için taşıma maliyetleri de minimum seviyede kalacaktır.

ELDE ETME ARAÇLARI ENERJİ KADAR ÖNEMLİ

Öte yandan sizi asıl güçlü yapacak olan şey enerjiye sahip olmak değil enerjiyi elde etme araçlarına sahip olmak ve bu çerçevedeki diğer araçlara sahip olmaktır.

Herkes batının Türkiye`yi enerji ile sömürdüğünü zanneder Türkiye`nin enerjiye bağımlığından şikâyet eder. Hayır. Batı sadece kullandığımız ulaşım sistemini değiştirdi ve ulaşımdaki giderlerle bizi bağımlı yaptı.

Türkiye`nin petrol ve türevlerini kullanan taşıt, araç ve teknik cihazlara ödediği para enerji giderinden katbekat fazladır. Tren yolundan kara yoluna geçişin sebebi ve hikayesi de budur. Yenilenebilir enerjinin üretim ve tüketim araçlarını üretmeye geliştirmeye yönelmek de tamamen bununla ilgili bir durumdur.

Kars`ta ürettiğini Gürcistan`a Ermenistan`a satarsın Edirne`de ürettiğini Yunanistan`a. Ülkeyi boydan boya eşeleyerek boru hattı döşemeye de gerek yok.

Yeni bir ekonomi yeni bir ülke.

Güneş ufukta ancak güneşle doğar! 

(1) Burada yenilenebilir enerji ile ilgili ekonomik boyuta yeni bir ekonomik model diyebilmeyi isterdim ancak ekonomik model kavramı çok daha farklı bir şeydir. Her şeyden önce kendi a priori’leri olan bir bilimdir. Bu yüzden bu bilimin ve sistemin varsayımlarının yeni bir kaynak üzerinden uygulanması demek daha doğru olacaktır. Bu açıdan yerli ekonomi, milli ekonomi ekseninde konuyu ele almak daha sağlıklıdır. Keynesçi modelin varsayımlarına dayanan ve tipik bir mutlak üstünlükler durumunun harekete geçirilmesi söz konusu Türkiye gibi birkaç ülke için. Meselenin özü de budur bizim açımızdan.

(2) Enerji taşıma maliyetleri kuşkusuz ki bugünkü maliyetler içerisinde önemli bir yer tutuyor. Hele ki bir boru hattı söz konusu olunca milyar dolarları peşinen gözden çıkarıp bunu fiyata zaman içinde yansıtmanız gerekiyor. Ayrıca proje başlangıcından maliyetin tahsilatına kadar geçen miminum 5-10 yıllık bir gecikme var. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlarda enerji getirisi bu kadar gecikmeli olmaz. Gecikme olsa bile yapılan yatırımlar bağımsız olarak ekonomik çevrim içerisinde kendi döngüsüne devam etmekte ve dolanımın getirileri ile yapılan yatırım, enerji getirisinden bağımsız olarak öbür tarafta kendisini amorti etmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar