1. YAZARLAR

  2. Mehmet KARA

  3. Yerli rüzgâra yerli türbin!
Mehmet KARA

Mehmet KARA

Yazarın Tüm Yazıları >

Yerli rüzgâra yerli türbin!

Şu dakikalarda (yazıyı kaleme almaya başladığımız 16 Şubat 2015 saat 10:00) dakikalarda Ankara`da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nda kritik bir toplantı başlamak üzere...

Nedir bu?

Bürokratından siyasetçisine, rüzgâr santrali yatırımcısından tedarikçisine meselenin bütün paydaşları bir araya geldi.

Peki ne konuşacaklar?

Rüzgar enerjisi yatırımlarının önündeki engelleri, sorunları...

Sesimiz şu anda oraya ulaşır mı bilmiyoruz.

Ama bizim de söyleyeceklerimiz var...

Öyle, toplantıya katılan yatırımcıların nasıl olsa dile getireceği, rüzgar yatırımcılarının önündeki engellere falan girmeyeceğiz...

Daha geniş ve uzun vadeli bir perspektiften yola çıkarak bir şeyler söylemeye çalışacağız.

Rüzgar yatırımları Türkiye açısından neden önemli?

Bir kere bu enerji kaynağı hem yerli hem de yenilenebilir. Yani?

Yanisi şu: Rüzgar santralini bir kere kurdunuz mu, yaklaşık 20 yıl boyunca enerjinin kaynağına hiç para ödemeden elektrik üretebiliyorsunuz.

Peki bu neden önemli?

Türkiye, tükettiği birincil enerji kaynaklarının neredeyse dörtte üçünü ithal ediyor.

Böyle bir ülke için, yenilenebilir ve yerli enerji kaynağını kullanmak ne kadar önemli bir şey değil mi?

Evet, öyle...

Ama bir de şöyle bakın...

Kurulan her rüzgar santrali için gereken ekipmanlar büyük oranda yurt dışından ithal ediliyor.

Bunun anlamı da şu. Kendi yenilenebilir kaynağınızı elektriğe dönüştürmek için yapacağınız santral yatırımlarının ekipmanlarına ciddi para ödüyorsunuz.

Santral kurmak için yapılan yatırımın geri dönüş süreleri de yaklaşık ortalamayla ifade edersek, 10 yıl.

Böyle olunca, kendi coğrafyanızdaki rüzgarın ekonominize katacağı faydanın bir bölümünü işin daha en başından yurt dışına döviz olarak ödüyorsunuz.

Diyelim ki santralinizin ekonomik ömrü 20 yıl, yatırımın kendisini geri ödeme süresi de 10 yıl. Bu durumda yerli ve yenilenebilir enerji kaynağını kullanma avantajının yarısını, hem de neredeyse peşin olarak başkalarına veriyorsunuz.

Yani, kendi yerli enerji kaynağınız, sizden önce yurt dışındaki türbin teknolojisi üreticilerinin kasasını dolduruyor. Sizin sağlayacağınız avantaj ise en az 10 yıl sonra cebinize girmeye başlıyor.

Öyleyse yapılacak şey açık. Rüzgar santrali yatırımlarında kullanılan ekipman ve teknolojiyi yerlileştirmelisiniz...

Peki bunu ne kadar yapabiliyoruz dersiniz?

Ortalığı karamsarlığa boğmayı sevmem ama maalesef, yukarıdaki perspektiften bakınca hemen hemen hiç!

Aslında rüzgar türbini kulesi ve kanatları Türkiye`de üretilmeye başlandı. Yabancı türbin üreticileri, bu santrallerin kule ve kanat gibi yüksek teknoloji gerektirmeyen kısımlarını Türkiye`den tedarik edebiliyor.

Ama bunlar yetmez!

Çünkü asıl katma değer, işin yoğun teknoloji kullanılan kısımlarında... Türbin generatörü ve yazılımında...

Yani işin teknoloji yoğun kısımlarını eşşek yüküyle para ödeyip yabancılardan alıp klasik sac, demir ve plastik parçalarını Türkiye`den tedarik etsek ne yazar?

İşte bu yüzden, Türkiye rüzgar türbini geliştirme ve üretme konusunda hızlıca yol alabilmeli.

Aslında bunun için fırsat da var. Yerli türbin üretmek için harekete geçen yatırımcılar bulunuyor.

Balıkesir Ayvalık`taki bir tesiste, tamamen yerli imkanlarla rüzgar türbinleri üretiliyor. Bunun için yurt dışından bir know-how, teknoloji transferi yapılmıyor. Yaklaşık 7-8 yıldan bu yana, yerli mühendisler eliyle modeller ve teknoloji geliştiriliyor.

Şimdilik ortaya çıkan türbinler küçük ölçekli. 330 kW`lık güçte türbinler üretilmiş durumda. Hatta yurt dışına satışı bile yapılmış. Türkiye`de ise sadece tek bir türbin şebekeye bağlanmayı başarabilmiş vaziyette!

Küçük ölçekli dediğimize bakmayın. Yapılan Ar-Ge çalışmaları ve ulaşılan tecrübe, MW`ler ölçeğinde yerli türbin üretmeyi de sağlayabilecek düzeyde.

Northel Enerji firmasının bu çalışmaları desteği fazlasıyla hak ediyor. Yukarıda da söyledik ya, yurt dışına bile rüzgar türbinleri satmayı, şebekelere bağlamayı ve üretime geçirmeyi başarıyorsunuz ama kendi ülkenizde bir arpa boyu yol gidemiyorsunuz! Olacak iş değil!

Peki nerede tıkanıyoruz?

Vallahi ayrıntılarına girmeyelim, bu yazı çok uzar. Ama bu tip yatırımlara teşvik sağlama açısından Ekonomi Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Yenilenebilir Enerji Eylem Planı`nı açıklayan Enerji Bakanlığı da yerli ve yenilenebilir kaynaklara verdiği önem çerçevesinde bu konuyla ilgilenmeli.

İşin nerede tıkandığını da en iyi onlar bilmeli ve gereken önlemleri almalı, yatırımcıların ihtiyaç duyduğu destekleri sağlamalı...

Bizden şimdilik bu kadar...

Önceki ve Sonraki Yazılar